Bölüm 36- Huzur

5.9K 587 538
                                    

Evimizin bahçesinde oturmuş, güneşin tadını çıkarırken keyfime diyecek yoktu. Bugün babam, annem ben ve Ertuğrul evimize gelmiştik. Hem birlikte vakit geçirmiş, hem de evimizin yapılacak ufak dokunuşlarını yapmıştık.

 Hem birlikte vakit geçirmiş, hem de evimizin yapılacak ufak dokunuşlarını yapmıştık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Behçet ile yaşadığımız yüzleşmenin üzerinden koca 1 hafta geçmişti. Babam o günden beri ailesi ile görüşmemiz için ısrar etse de annemde bende kabul etmemiştik. Hatta babam bizsiz gitmesin diye onu da göndermemiştik.

Bu geçen süreyi kendimiz için keyifli bir hale getirmiştik. Babamın aldığı evimizin içini istediğimiz gibi dekore etmiş, tek tek döşenen eşyalarımızla gelip ilgilenmiştik. Bomboş olan ev şimdi bizim yaptığımız seçimler ile bir yuvaya dönmüştü.

Ben ve Ertuğrul kendi odalarımızı dekore ederken evin geri kalanı annemin ve babamın zevkine göre dekore edilmişti. Kış bahçesi olarak kullandığımız yerde ise bende fikrimi belirtmiştim.

Evimizin içi tamamen bittiğinde ise bahçesi Ertuğrul'un isteklerine göre düzenlenmişti. Güzel bir park, kocaman bir kum havuzu ve bisiklet sürmesi için güzel bir yol yapılmıştı. Bisiklet yolu tüm bahçeyi turlarken oyun alanı bahçenin sağ tarafını tamamen kaplıyordu.

Sol tarafta ise bizim için güzel bir alan hazırlanmıştı. Şık bir bahçe takımı koyulduktan sonra güneşten korunmak için de büyük bir şemsiye alınmıştı.

Evimiz benim hayal bile edemeyeceğim kadar güzel olmuştu.

Ev ile ilgilenirken aynı zamanda Ertuğrul'u bir kez daha Sırma Hanıma götürmüştüm. Son görüşmelerinden sonra Sırma Hanım daha fazla seans yapmalarına gerek kalmadığını söylemişti. Kardeşim hayatımızdaki bu değişimleri kabullenmiş, babamı babası kabul etmişti.

Bunun sevinci içimi rahatlatırken bende Mehtap Hanım ile görüşmüştüm. Odasından içeri girdiğim anda bana sıkıca sarılmış ve yaptığım basın açıklaması için tebrik etmişti. Benimle ne kadar gurur duyduğunu anlatırken gözlerinin içi parlıyordu.

Doktorumdan aldığım takdir ve tam destek beni de mutlu etmişti. Bir de diğer insanlar vardı. Hikayemi dinleyen neredeyse herkes bana destek olmuş, arkamda durmuştu. Hatta birçok kadınları korumak için kurulan kuruluşlardan konuşmacı olmak için davet almıştım ama kabul etmemiştim.

Tüm bu güzel şeylerin içinde elbette ki sıkıntılı olan şeyler de vardı. En başta yaşadıklarımı ağır bir şekilde eleştiren, eskortluk yapacağına ölseydin diyenler bile vardı. En kötüsü de bunları söyleyenlerin çoğu kadındı.

Boşuna demişler;

"Kadının en büyük düşmanı yine kadındır." Diye. Gerçekten de öyleydi, ne yazık ki en büyük düşmanlarım yine kadınlar olmuştu.

Ben hiçbir hemcinsimin, çocuğun ya da bir hayvanın başına böyle bir şey gelmesini istemezken o kadınlar acımadan bana;

"Kesin hak edecek bir şey yapmışsındır." Demişlerdi.

Kirli OyunWhere stories live. Discover now