Su Balonu | Minsung

26- FİNAL

Abi ağlayacağım şerefsizim😭

"MİNHO CAMI DÜZGÜN SİL KAFANA GEÇİRİRİM CAMI."

"SİLİYORUM YA İŞTE KÖR GÖZÜNÜ SİKTİĞİM."

"BAK SİLEMİYORSUN DÜZGÜN SİL."

"SİKTİR GİT KENDİN SİL."

Bezi bırakıp Jisung'un yanından araya doğru gittiğimde kolumdan tutmuştu.  "Hoo nereye koçum." Sinirli şekilde bakmaya çalıştım. "Kendin sil uğraşamam." Şirin bir şekilde konuştu. "Şaka yaptım. Küsme öpeyim barışalım." Elimi yüzüme koyup konuştum. "Düşünmem gerek." Jisung beni duvara doğru ittiginde gülümsedim. "Ee düşündün mü?" Kafa salladığımda konuşmama fırsat vermeden dudaklarıma yapıştı. Dudaklarını emerken arkadan gelen ses ile ayrılmak zorunda kaldık. Yeni bir eve taşınmış 8 kişi evi temizliyoduk.

"WOO BAK BALON ATIP DURMA DÖVECEM HA!"

"SENİ BABAMA SÖYLERİM!"

"BENİM BABAM SENİN BABANI DÖVER."

"ASIL BENİM BABAM SENİN BABANI DÖVER."

Hyunjin Jin'i kendine çekip konuştu. "Bak şimdi öyle deme de Jin." Hyunjine doğru yürüdüğümde yanımıza Jeongin de geldi.

"Hyung Woo'ya birşey de balon atıyormuş." Jisung bunu duyduğunda Woo'nun yanına eğildi.

"Su balonu mu attın Woo?"

"Evet."

"Kime attın?" Woo eli ile Jin'i ve Taeyi gösterdi. "Onlara." Jisung gülümsedi. "AFERİN LAN! İŞTE BENİM OĞLUM!" göz devirdiğimde Jisung çok mutluydu. "Aman ne güzel ne güzel." İçerden bağırma sesi geldiğinde anlık hepimiz oraya doğru dönük.

"JUNG SAKİN DURSANA!"

"BU ÇOCUĞU HEP SEN BÖYLE YAPTIN CHANGBİN." Changbin yüzünü buruşturup konuştu. Chan ve Seungmin de yanımıza gelmişti. Chan Taeyi kucağına almış uçak uçurur gibi yürüyordu. Kafa sallayıp işime tekrar döndüm.

"Çocuklarla iş yapacağız diyen kimdi?" Camı silerken Jisung da eski yerine gelmişti. "Sen dedin." Derin bir nefes verdim. "Ağzımı sikeyim. Keşke demeseydim."

Şuan kocaman 3 katlı bir evi silmekle uğraşıyorduk. Neden 3? ÇÜNKÜ 8 KİŞİ AYNI EVDE YAŞAYACAKTIK. Gerçi hepimiz bunun hayalini kuruyorduk önceden. Bu arada anladığınız üzere her çiftin bir çocuğu vardı. Bizimki Woo. Hyunin Jin. Chanmin Tae ve Changlix Jung. Evli miydik? NE SANDINIZ YARRAM FİNAL BÖLÜM TABİİ EVLİYİZ!

Evi temizlememiz neredeyse saatler sürmüştü. Hesaplamak istemiyorum siz hesaplayın. Sabah 8 de başlayıp akşam 9 da bitti. Dışardan yemek söyledik haliyle. Eşyalar falan hepsini yerleştirmiştik. Kısacası bir düzen vardı evde. Bir ara oda kavgası oldu ama taş kağıt makas ile olayı çözdük.

Şimdi de yemek yiyoruz işte. Jisung Wooya su balonunu nasıl atması gerektiğini anlatıyor Woo ise Jin'i dövüyordu. Tae ve Jung ise sadece onları izliyordu. Uslu çocuk demek isterdim ama sadece Tae için geçerli bu. Jung için değil...

"Şey Jisung yaktığın kek nerde?"

"Hyunjine verdim." Yıllar öncesinin konusu tch tch.

"Bahçede duruyor. Anı oğlum o anı atılır mı köşeye? Hasmetli Minsungun yaktığı kek!"

"He yarın akşam kömür diye kullanacağız onu." Jisung derin bir nefes vermişti. Ben kahkahayı patlattığımda Woo da bana özenerek benim gibi kahkaha atıyordu.

"Aferin Woo. Sakın bana çekme aman mazallah git Minhoya çek." Jisung konuştuğunda pıskırıp Wooyu kucağıma aldım. "Sana ne biz gayet iyi baba oğuluz. Demi Woo." Woo kafa sallayıp dil çıkartmıştı. "Nerden öğreniyor bunları bilmiyorum ki."