Günler hızla akıp gidiyordu.Umutla sözlenmemizin üstünde 1 ay geçmişti.Bu esnada okullar yaz tatiline girmişti.Umut düğün için çok acele ediyor bu ise benim hiç hoşuma gitmiyordu.Annemler nişan olmadan düğün olmaz dedikleri için önce nişan yapmak için karar vermişlerdi.Asuman hanım ve Umut'un babası Mustafa amcayı sözlendigimizden beri bir kez dahi görmedim.Beni istemediklerine artık adım kadar emindim.Ama bu benim hiç umrumda değildi.Çünkü umuta olan sevgim öyle bir boyuttaydı ki sadece Umut'un yanımda olması bana dünyadan ve içindeki herşeyden daha önemliydi.Annemde bu esnada halen Umut'u sevmemiş benimsememişti.Abim ve Umut'un araları da halen aynıydı.Umut henüz leylayı ve abimi bilmiyordu.Bu konuyu artık Umut'a Açmam gerekiyordu.Aksi takdirde umutla aramız bozulabilirdi.Abime hiç danışmadan ve leylaya hiç sormadan umutla konuşmaya karar verdim.O gün umutla bir pastanede otururken söze nasıl gireceğimi bilemeden kıvranmaya başladım.Umut durumu farkedince
"Birtanem sen birşey mi söyleyeceksin?"
Kendi kendimle içimden hesaplaşmaya girip belkide bu yaptığımın yanlış olduğunu düşündüm.Leyla belki abisine kendi söylemek ister.Bunun doğru olmadığına o an karar verip
"Yok hayır canım ne söyleyebilirim ki?"deyip tebessüm edince umut ta ellerimi tutup
"Bilmem belki beni ne kadar çok sevdiğini söyleyeceksindir" deyip çapkın bir edayla güldü.Ben ise
"Evet söyleyebilirim tabi Seni çok seviyorum umut!" gülen gözlerle bana bakıp
"Bende seni çok seviyorum gülyüzlüm."
"Umut!"
"Söyle canım."
"Beni hep sev olurmu? Çünkü ben seni hep seveceğim."
"Güzel gözlüm sen beni sevmeyi bıraksanda ben seni hep seveceğim emin ol"
Umut Rabbimin bana hediye ettiği en güzel hediyeydi.Onu sevmek hayatımda yaptığım en doğru şeydi...
O akşam eve geldiğimizde nişan planları için annemle mustafa amcanın konuştuklarını öğrendim.Bir hafta sonrasına nişanı 1 ay sonrasına düğün kararı almışlardı.Bu benim için çok hızlıydı.Ama yinede itiraz etmedim sonuç olarak ucunda Umut'a kavuşmak vardı.Ama Umut'un ailesi bir türlü içime sinmiyordu çok esrarengiz bir aileydi...
Yeterince tanıyıp tanımadığım hakkında pek fikrim yoktu.Nişan hazırlıklarına başlamıştık bile o gün telefonum çalınca arayanın umut olduğunu gördüm.Açtığımda Umut'un sesi çok kötü geliyordu.Ne olduğunu merak edince kapının önüne geldiğini aşşağı inmemi istedi.Hemen hızlı şekilde aşşağı indim.Umut arabadan inmemişti.Arabaya binip oturunca "Umut iyimisin ne oldu?" Arabayı son süratle çalıştırdı.Ben ne olduğunu merak edip sorsana ağzından tek kelime çıkmıyordu.Arabayı öyle bir hızla kullanıyordu ki korkmaya başladım...
"Umut ne oluyor?Korkuyorum."
Umut yine cevap vermeyip kimsenin olmadığı sakin bir yerde arabayı durdurup aşağı indi.Bende hemen arkasından inip büyük bir merakla
"Umut ne oldu?Neyin var?"büyük bir öfkeyle bana bakıp
"Abinle leylayı biliyordun değilmi?"başımı önüme eğdim.Korktugum başıma geliyordu...
"Umuttt beeenn şeyy"
"Ne zümra ne?"yine öfkeden deliye dönmüştü.Bu hallerini hiç sevmiyordum...
"Biliyordum.Sana söyleyecektim ama"
"Ama ne zümra adam yerine koyup söylemedin belki."
"Umut tabi ki hayır ben leyla kendi söylemek ister diye düşündüm.Leyla üzülsün bana kırılsın istemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOZLU PEMBE
ChickLit+Şimdi ne senden gitmeye halim nede senle kalmaya mecalim var... -Gitme güzel gözlüm sen gidersen yıkılır bu kent kuşlarda ölür... -Peki ben ne olacağım şimdi? Senle kalabilmeye umudum var mı? +Umut her daim vardır.Yeter ki sen gitme bu yürekten...