sixteen

67.3K 4.9K 14.6K
                                    

arkadaşlar bölüme başlamadan önce bir şey demek istiyorum BU IGRENC BOLUMU LUTFEN AFFEDIN COK KOTU OLDU AMA YAZDIK BIR KERE cok kotu yorum yapmayın uzulurum😭😭😭

evet şimdi okuyabilirsiniz LWANOAQŞŞQPQŞQAKPAŞAQIWPQM COK KORKUC BİR BOLUM OLDU İMDAT OZUR DILERIM

**

Heyecandan bacaklarım titriyordu. Şu an saat akşam on birdi ve ben hoseokların evine film gecesi yapmak için gitmeye hazırlanıyordum. İlk defa böyle bir şey yapacağım gerçeğiyle de ellerim ve bacaklarım titriyordu.

Dolabın başında uzunca bir süre durdum ve ne giyeceğime karar vermeye çalıştım. Gerçekten uzun bir süre sonra açık mavi bol kot pantalonum ve yine siyah bol bir tişörtümü giymeye karar verdim. Sarı saçlarımı -hala sevmiyordum- bir tokayla arkadan bağlamış, önden bir iki tutamı çıkarmıştım. Dudaklarıma partlatıcı sürdükten sonra daha fazla bir şeye gerek olmadığın düşünmüş ve odadan çıkmıştım.

Annem salonda televizyon izliyordu. Arkadaşlarımla buluşacağımı söyleyince ilk başta şaşırmış daha sonra çığlık atarak beni öpmüştü. Arkadaşlarımın olduğunu duyunca gerçekten sevinmişti. Hatta jimin ile ilk konuşmaya başladığım zaman benden daha çok heyecanlanmış, telefonun başında konuşmalarınızı okumuştu. Tuhaf biriydi?

Şu an ise karşısındaki televizyona odaklanmış dizisini izliyordu. Aniden arkasından sarılıp yanağını öptüm.

"Ben gidiyorum."

Annem arkasını dönüp bana sarılmıştı. "Eğlenmene bak tamam mı. Eğer bir şey olursa da bekleme çık evden. Beni ara ben seni almaya gelirim." Tembihlercesine konuşunca hafifçe başımı sallamış ve son kez hoşçakal diyerek evden çıkmıştım.

Bugün ne olacağı hakkında bir fikrim yoktu. Gitmeyi istemiyordum aslında. Sadece jimin'i kırmak istememiştim. Sonuçta o benim lise hayatımdaki ilk arkadaşımdı ve onunla ilk defa zaman geçirecektim. Heyecanlıydım bu yüzden ama daha da heyecanlı olduğum şey diğer arkadaşlarıyla tanışmaktı. Bana nasıl davranacakları hakkında bir fikrim yoktu. Jimin bana kesinlikle yakın davranacaklarını söylemişti ve ben de ona inanmıştım. Üstelik rezil olmaktan da korkuyordum çünkü daha önce hiç kimseyle oturup tanışmamış, sohbet etmemiştim. Ne konuşacağım hakkında bir fikrim yoktu. Sohbeti nasıl başlatacağımı bile bilmiyordum. Evet şu an emindim kesinlikle rezil olacaktım.

Sonunda bir taksi bulup bindiğimde jiminin attığı adresi söyleyip arkama yaslandım. Çok gergindim. Taehyung'u görecektim ve ben kesinlikle onunla karşılaşmak istemiyordum. Büyük ihtimalle tüm gece boyunca yüzüne bakmamaya çalışacaktım.

Söylediği sözler aniden, böyle bir şey istemememe rağmen beynime hücum etti. Bir kez daha karnıma kramp girdi. Boğazıma yumru oturdu. Onunla gerçekten arkadaş olabileceğimi düşünmüştüm. Gerçekten düşünmüştüm. Okulda ona hediye verdiğimde, bana gülümsediğinde veya çok tatlı olduğumu söylediğinde gerçekten konuşabileceğimizi sanmıştım. Ama tabi ki yine herkesin söylediği gibi aptallık yapmıştım. Benden iğreniyordu. Benimle konuşmayı sevmiyordu. Bunu kendi kulaklarıma duymuş olmam daha da üzüyordu beni. Tamam, taehyung ile uzun bir süredir arkadaş değildik hatta önceden konuşmuşluğumuz bile yoktu, ama yine de nedenini bilmediğim bir şekilde kendimi ona karşı yakın hissediyordum. Ve tesadüfen kantinde duyduğum sözler de doğal olarak kalbimi kırmıştı.

Diğer bir konuysa davranışlarımdı. Jimin'e belli etmesem de üzülüyordum. Kafama takmadığımı sanıyordu ama öyle değildi işte. Hiçbir zaman üzüldüğümü kimseye belli etmemiştim zaten. Bu annem için de geçerliydi. Ne zaman okuldan dönsem günümün nasıl geçtiğini soruyor ben de gördüğüm şiddete, zorbalığa rağmen güzel geçtiğini söylüyordum. Tabii annemin buna inanmadığını biliyordum. Sonuçta duygularımı gizlesem de vücudumdaki izleri gizleyemiyordum. Jimine karşı da böyle davranmıştım. Beni aradığında gülmüş sohbet etmiştik ancak telefonu kapattığımda her zamanki halime geri dönmüştüm.

i don't care about you | taekookTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang