15 一 ❝Sensiz duramıyor zaten.❞

54.4K 4.8K 9K
                                    

[lauv & bts - who]

❝sanırım neyin ne olduğunu kavramak için
bir dakikaya ihtiyacım var
tüm bu seçimler ve sesler kafamın içinde
bazen beni deli ediyorsun❞

❝sanırım neyin ne olduğunu kavramak içinbir dakikaya ihtiyacım vartüm bu seçimler ve sesler kafamın içindebazen beni deli ediyorsun❞

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hâlâ inanması zor."

Jimin yeni açtığı sodadan bir yudum aldığında sorgularcasına ona döndüm. Oturduğumuz kaldırımda keyifliydi, gelip geçen arabalara bakıyordu.

"Neye?" diye sordum cevabın Jungkook'la ilgili olduğunu bilmeme rağmen.

Saat dokuz buçuk olmak üzereydi. Kütüphaneden çıktıktan sonra Jungkook'u eve bırakmıştık. Aslında aklımda oturup Jimin'le laflamak gibi bir fikir yoktu ancak o benimle biraz konuşmak istediğini söylemişti. Yol üzeri bir markete girip ikimize de soda aldığında bunu ona o gece aldığım gofretle ödeşmek için yaptığını geç anlamıştım.

"Jungkook'a." dedi omuz silkip. "Jungkook'un sana olan tavırlarına, bir ruh eşi olduğuna ve onu bir alfayla böyle görmeye... daha sayayım mı?"

"Neden böyle düşündüğünüzü anlamıyorum." Sodamdan bir yudum alıp boğazımı yakan hissin geçmesini bekledim. Dudaklarımı yaladıktan sonra anca konuşabilmiştim. "Jungkook beta olmadığına göre bir gün elbette yaşanacaktı bu. Sanki olağanüstü bir şeyden bahsediyor gibisiniz. Sen de o da, bu süreci garipsiyorsunuz. Anlamsız."

"Jungkook sana hâlâ bazı şeylerden bahsetmemiş olmalı."

Jimin pembe saçlarını geriye atıp bana döndüğünde kaşlarımı çatmıştım. Benimle konuşmak isteme sebebine geliyoruz gibi hissediyordum. Jungkook hakkında her şeyi öğrenme açlığı duyduğumdan anında ilgimi çekmişti söyledikleri. Yine de mimiklerime yansıtmadan sakince sodamı içmeye devam ediyordum.

"Ne gibi mesela?"

"Bunları ondan duyman daha iyi olur. En yakın arkadaşıyım, sırlarına ihanet edecek halim yok."

"Jimin, yanlış anlama ama Jungkook kendini bana açacak diye canım yeterince yandı benim." dedim yarı sinirli bir tonda. "Şimdi o bana bir şeyler itiraf edecek diye yeniden asırlarca acı içinde bekleyemem. Neden yalnızca Jungkook'un tarafından bakıyorsun?"

"Gerçekten aptalsın. Ben Jungkook'u savunmuyorum, yalnızca neyi neden yaptığına anlam verebiliyorum."

"O halde bana da söyle, neyi neden yapıyor ben de bileyim. Tahminlerim beni çok fazla yordu. Artık ne tahmin ne de taktik yürütemiyorum."

"İhtiyacın da yok zaten."

Birkaç saniye duraksadım, Jimin'in yüzüne baktım. Dudakları hafif bir gülümseme sonucu kıvrıldı. Söylediği şeyler, üzerine düşünsem birden fazla anlam çıkarabileceğim şeylerdi. Bu beni bir şekilde daha fazla sinirlendirirken sesli bir nefes verdim ve kaldırıma bıraktığım soda şişesiyle sessizlik oluştu. Ben cebimden sigaramı çıkartıp yakana dek ikimiz de yeniden konuşmamıştık.

Blinding LightsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin