5. Bölüm- Görmek VS Görmemek

18.1K 1K 499
                                    

Delicesine kahkahaları yaşsız hıçkırıklara evrilen adam, sağ eliyle bilekliği sıkarken sol elini ameliyathanenin kapısına dayadı.

'Açın kapıyı! Açın... Onun nabzını hissetmediğimde benim nabzım da atmıyor. AÇIN!'

Büyük bir acıyla başını önündeki cama yaslayan adamın aklına, Kelebeği ile yaşadığı binlerce anı üşüşmüştü.

"Sakin ol. Ben askerim."

Her şey bu cümle ile başlamıştı. İlk papatya kokusuyla o zaman afallamış, elalara ilk o zaman vurulmuştu. Kendisine sorgusuz itaat eden kıza, ağaç planıyla birlikte ilk kez hayran kalmıştı.

"Yok tırmanamam. Yükseklik korkum var hatta. Ama ben salağım. Bunları unutup böyle bir plan kurdum" dediğinde neşeyle "Vay. Stajyerimiz ukala da olabiliyormuş" diye karşılık vermişti.

Etkilenmişti o Cesur Kız'dan. O kadar etkilenmişti ki operasyon biter bitmez onu aramıştı.

"Yaşıyorsun."

"Beni öldürmek öyle kolay değil!"

"Çok da mütevaziyiz." diyen kız endişeyle "Gerçekten iyisin değil mi? Yaralanmadın?" diye sormuştu.

İlk kez o zaman onun için endişelenmişti Kelebeği. İlk o zaman sesinde kendisi için saf endişe belirmişti. Aradan yıllar geçmiş ve bir kafede tekrardan karşılaşmışlardı. Reddettiği şarkı teklifini, ela gözlere kıyamayarak kabul etmişti.

"Nereye? Daha şarkı söyleyecektik!"

Ve söylemişti de!
Ailesini kaybettiğinden sonra ilk defa kendi isteğiyle bağıra çağıra mutlu ola ola şarkı söylemişti. Ve sıradan bir şarkıyı da değil.

Cevapsız Sorular'ı

"İkinci şarkıya geçmeden önce isminizi lütfeder misiniz acaba Beyefendi? İç sesim 'Adam' diye bahsetmekten sıkıldı da."

"Burak.. İsmim Burak. Bana laf sokuyorsun ama arkadaşın söylemese ben de adını bilmiyor olacaktım Hilal Hanım.'

Bu tanışmadan sonra her şey bir anda sarpa sarmıştı. Hilal'in, Hilal Alacalı olması ve verilen görev sonrası kendini bir anda kütüphanede bulmuştu Burak.

"Kütüphanede yer kalmamış da izniniz olursa masayı paylaşabilir miyiz?"

"İzin senin doğum günü kızı!"

"İtiraf ediyorum hatırlayacağını düşünmemiştim 43 numara!"

"Her gün sahneye çıkıp şarkı söylemiyorum. Ve tabii kurbanlık dana gibi numaralandırılmıyorum."
-
"Bu arada gerçek anlamda tanışamadık. Ben Hilal Alacalı."

"Ben de Burak... Kılıç!"

Kılıç! demişti. Daha o an anlamıştı o kıza fena tutulacağını.

Görev için bahanesi altında gerçek Burak'ı tanıştırmıştı Kelebeğiyle. Ve bu sayede kendisi de unuttuğu o Küçük Alfa'yı hatırlamıştı.

"Benim yanımda istediğin kadar dışa vurum yapabilirsin. Ben seni dinlerim Kelebek. Sürekli konudan konuya atlasan da.." dediği gün ilk kez Kelebek diye seslendiği gündü.

Bu lakabı ikisinin de bu denli benimseyeceğini tahmin edememişti o gün. Tüm hayatının o Kelebek'ten ibaret olacağını bilememişti adam.

Ve bir gün, her şey yeniden tepetaklak olmuştu. Gelecek hayallerinde bir küçüğe yer vermeye korkan adam, sevdiği kızı özgür bırakma isteğiyle ondan gitmişti.

K.İ.T. II (İhtilal)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin