32. Bölüm- İrade Savaşı

8.5K 687 586
                                    

Evlilik Teklifinden 3 Gün Önce
(Seher Nine'deki Yemeğin Akşamı)

Yeni evli çifti -Melek ve Ege'yi- uğurladıktan sonra arabaya binen Burak arabayı çalıştırmak için herhangi bir hamlede bulunmadı.

Ela gözler yeşillerle buluştuğunda havayı çaresizlik kaplamıştı.

Depoya gitmeleri ya da Burak'la Emre'nin kullandığı ortak eve gitmeleri çok kolaydı fakat...

"Seninle uyumaya alışırsam, hiç bırakmam." diye mırıldandı adam duygu dolu bir sesle.

Sevgilisinin kastının ne olduğunu çok iyi bilen Hilal 'Zaten çoktan alıştın, zaten bırakamıyorsun.' gibi cümlelerle onu düzeltmedi.

Tek bugünle sınırlı değildi bahsedilen uyku.
Kabussuz uyumaya alışmış bir askeri kabussavarı olmadan dağlara göndermek, canlı canlı ateşe atmaktan farksızdı.

Elini uzatarak sevgilisinin elini tutan Hilal buruk bir şekilde gülümsedi.

"Biliyorum. Ben de aynı şekilde hissediyorum. Ama sen de biliyorsun ki o can yakan kabuslarla bir şekilde yüzleşmeliyiz Alfa'm."

Bakışlarını birkaç saniyeliğine Hilal'den kaçıran Burak esef dolu bir nefes aldı.

'Biliyorum da... Bilmek yetmiyor. O yüzleşmeyi şu an yaşamak istemiyorum. Geciktirebildiğim kadar geciktirmek istiyorum.'

Sevdiğinin yeşil gözlerine bakan genç kız acı gerçeği fısıldadı.

"Bunun için çok vaktin olduğunu sanmıyorum."

Kılıç-Pençe harekatı için çok zaman kalmamıştı.

Cümle üzerine usulca yutkunan Burak sessiz kalmayı tercih etti. Birkaç saniyelik sessizliğin sonunda ortamdaki ağır havayı değiştirme dileğindeki genç kız şakıyarak konuşmaya başladı.

''Ayrıcaaaa... Gece de kısmen yanında olabilirim bence.''

Hilal'inin neşesiyle gülen Burak tek kaşını kaldırarak ona döndü.

"Hadi ya. Nasıl olacakmış bakalım o?''

''Webcam açalım, konuşalım. Sonra da kapatmadan uyuyalım. Hem böylece sabaha yine birlikte uyanmış oluruz. Bugün de seninle kalırsam bir daha bırak(a)mam. Güvenmiyorum kendime. Emre'yi evinden kovup senin ev arkadaşın olmak gibi bir delilik yapabilirim. Ama ne babamın ne ninem ile annemin ne de benim de bu kadar geniş bir fikre 'Olur' diyebileceğimizi sanmıyorum.''

''Hımmm.'' diye mırıldanan Burak sevgilisine yaklaşarak imayla ona baktı.

''Bence sen hiç düşünmeden Olur dersin.''

Aniden dibinde beliren adamla nefes alışverişleri hızlanan Hilal dudaklarını birbirine bastırarak gülüşünü gizlemeye çalıştı.

''Aa-aa sen beni ne zannediyorsun? Öyle dünden razıymış gibi olur der miyim ben hiç? Bir erkekle nikahsız aynı evde yaşayamam ben, olmaz. Aykırı bize."

Kızın cümlesini duyan Burak'tan gür bir kahkaha yükseldi.

'O zaman nikahı basarsın canım. Ondan kolay ne var? Bir imam, 2 şahit.'

''Teklif alsaydım basardım da teklif yok. Eh o zaman nikah da yok.''  dedi Hilal umursamaz bir şekilde omuz silkerek.

''Cık cık cık. Her şeyi benden bekliyorsun ama Kelebeğim. Hadi gel evlenelim diyorum, teklif de teklif diye tutturuyorsun. Eskiden olsa balıklama atlar Hadi gidelim derdin. Sen çok değiştin çoook. Olmaz böyle.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 04 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

K.İ.T. II (İhtilal)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin