Bölüm 2

45.2K 1.9K 1.2K
                                    

Sağ tarafımdan geçen kız titrek bir nefes bıraktı. Kalbini tuttu ve alt dudağını dişledi. "Çok yakışıklıydı!"

Bir başka taraftan gelen kız devam etti.
"Kimden duydun bunu?"

Merakla sorulan sorulara önümden geçen kız cevap vermişti. "Müdür ile Yunus Hoca konuşurken duydum. Bugün de son dersimize o girecekmiş."

Arkamdan fısıltıyla konuşan kişilere dönüp kulak kabarttım bu sefer.

"Fizik hocası mı?" diye sormuştu. Yanında oturan kız ise başını hızla aşağı yukarı sallamıştı.

Zor da olsa, sonunda heyecanla konuşan öğrencilerden gözlerimi çekmiştim. "Ne diyor ki bunlar?"

Evet, soruyu Yiğit'e sormuştum lakin kendisi hâlâ elindeki defteri kısık gözlerle inceliyor, benim tarafa bakmıyordu. "Sana diyorum Yiğit!"

Derin bir nefes aldı ve defterden gözlerini ayırdı. "En küçük yeğenim bile daha güzel yazıyor. Nasıl bir defter, nasıl bir yazı bu?" Başını sallayıp bana döndü. "Ne diyordun sen?"

Her derste uyuyan salak arkadaşıma, iyilik yapmak için defterini ödünç veren Elif... Sana bir kez daha üzüldüm şu an. Yiğit bu, sence ders çalışır mıydı be Elif arkadaş?

"Herkes fısıldaşıp duruyor. Ne oldu burada?"

"Götünü siktiğimin bir hocası gelmiş. Herkes onu konuşuyor. Sen pantolonunu değiştirmeye gidince görseydin bunları." deyip elini salladı. "Bir ölmedikleri kalmıştı. Benim tipim bu kadar çekiciyken başka kişi hakkında konuşmaları çok saçma."

Yüzüm buruştuğunda, ciddi konuşup konuşmadığını düşünüyordum. Kendisi yüz ifadesini değiştirmeden tekrardan defteri açtığında göz devirdim. Yazık garibanıma. Annesi nasıl övdüyse kendisini.

"Ne bakıyorsun öyle?"

"Bakamaz mıyım?" dedim soruya soru ile karşılık vererek. Cevap vermeden saçlarını geriye doğru tarayıp "Neyse boş ver. Müdür ne dedi sana?" diye sordu.

Yaşananlar gözlerim önünden film şeridi gibi geçerken binlerce kez daha küfür etmiştim. "Babama şikayet edecekmiş beni, piç..."

"Sebep? Altına işediğin için mi?"

Elimi kaldırıp başına sertçe vurdum. "Hayır! Hepsi şu fizik hocası ve senin yüzünden."

Cümlem bittiği an elini başına götürüp aralanmış dudaklarını kapatmıştı. "Ulan ben ne yaptım göt kılı?"

Kendisinin yaptığı her şey tekler geçerdi. "Senin yüzünden öğrendim bu küfürleri. Ben masum bir çocuktum lan daha bok ne bilmiyordum!"

Anlık şaşırmış gibi oldu. "O senin cahilliğin oğlum. Küfür ne alaka onu söyle."

Sıktığım yumruğu havaya kaldırdım. "Müdürün yanında sikik hocaya küfür ettim diye olan oldu ama ben nereden bileyim hoca old-"

"Kraaaal!" Sırtıma sertçe vuran davar ile az kalsın yere düşüyordum. Son anda kendimi düzeltip onun gibi bağırdım. "Yavaaaş!"

Gülüşü soldu, kaşları çatıldı. "Harbi ciddi misin lan?" diye sordu emin olmak için. "Şaka yapıyormuş gibi bir hâlim var mı?" dedim büyük bir ciddiyetle.

Yiğit, yüz ifademi başıyla onayladı. "Yok. Afferin yavrum, bana benzemeye başlıyorsun." diye bilmiş bir edayla konuştu. Burnunu çekip dudaklarını yaladı. Eli ile omzumu sıkıp gözlerini kıstı. Sanırsın kendisi Yüce Honos. "Her şey bir yana, baban sorun. Ne yapacaksın?"

"Babam işte, kim ararsa arasın annem haricinde açmaz. Müdür de bunu biliyor bu yüzden babamın işten geldiği vakit arar ama hesaba katmadığı bir şey var. Ben ondan hızlı davranıp kendisini engelleyeceğim. Annemin de onda telefon numarası olmadığı için arayamayacak. Sorun çözüldü işte! Yarın tek geleceğim."

Stand Up! (GAY) Where stories live. Discover now