Mesafeler aşka engel midir? Tek bir mesajla tüm hayatınız değişebilir mi? Hayatınız altüst mü olur yoksa, bir lunaparka mı döner?
*** O an gelen ani hisle kendime hakim olamadım, Twitter'a girdim. Ana sayfaya göz bile atmadan arama kısmına "Bulut a...
👉🏻CANIMSULARIM BURAYI OKUMADAN GEÇMEYİN! OKUYAN HERKES, DAHA BÖLÜMÜ BİTİRMEDEN ALT ÇUBUKTAN YILDIZA BASARAK OYLAYABİLİR Mİ? 👈🏻
Yukarıdaki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım.
"Bu, Titanic'in bir deniz yıldızı için batma hikayesi..."
İyi okumalar canımsular. 🌊
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
15.Bölüm: Bulut'lu Bir Güneş. "Neden..?"
***
Hayatımızda her şey yolunda giderken sürekli sora sokulmak zorunda mı? Hiçbir şey tam anlamıyla yolunda gidemez mi? Bir tren rayında yerde yatan çocuğun ne işi var? Ne hikmetle atlar o trenin önüne? Peki şimdi benim önümdeki bu engel ne? Etrafı kana bulayacağının farkında değil mi? Ölen o olsa da katilin ben olacağımın farkında değil mi? Ne zaman düzene girecek? Herhangi bir mesaj mı değiştirecekti beni? Artık bunu Bulut'un yapmadığına neredeyse emin gibiyim. Öyleyse kim bu mahlukat? Kim bu, dönen çarkımıza çomak sokmaya çalışan?
Kirli ellerini; bembeyaz çarşaflarla, tozlanmasın diye üstünü örttüğümüz güzel hayallerime değdirmeye çalışıyor. Örtüleri yakıyor, yırtıyor. Bize bir seçenek değil, tekrardan birbirimize zorunlu olduğumuz bir yol bırakıyor. Yaptığı etkilerin tepkisi bu. En azından böyle olmalı... Yani olacak! Peki o bunun ne kadar farkında? O, Bulut'un; Güneş'i kirletebileceğine inanıyor mu? O, bulutların ardında kalınca güneşin doğmadığını mı sanıyor? Bu ne salaklık... Bu ne sapkın ve cahil bir düşünce.
Ben, Güneş. Üzerime meteorlar yağdıkça onları yutarak daha çok güçleniyorum. Aynaya değil, yıldızlara soruyorum benden güzeli yahut güçlüsü olup olmadığını. Bu bile ne ayrıcalıktır. Ne yapmaya çalıştığı hakkında tam bir bilgim olmadan, yolumdan şaşmadan ilerlemeye devam ettim. Evet, Semih'in yanına gidiyorum. Evet, onunla buluşacağım. Boş bir mesaj ile ne moralimi bozacağım ne de keyfimi kaçıracağım. Bugün çok mutluyum, keyifliyim ve bunu hiçbir şey bozamayacak. Hem neden ben uğraşıyorum ki? Gerekirse polise giderim ve o uğraşır. -Bu ve benzer durumlarda da yapılması gereken budur. Rahatsız edilme, taciz, hakaret mesajları aldığınız durumda ailenizi haberdar edin ve gerisini yargıya bırakın. Kendiniz uğraşmayın- Zaten olması gereken de o.
Tekrardan istikametime ilerlemeye başlamışken sinirle telefonumu cebimden çıkardım. Ekran kilidini açtıktan sonra saçımı bir sinirle geriye attım. Hemen ardından bana yazan numarayı geri aradım. Kulaklığımdan çalmasını beklerken kalbim tekliyordu. On saniye kadar bekledikten sonra telesekreterin sesi duyuldu ve ardından telefon kapandı. Bana mesaj attıktan hemen sonra telefonu kapatmış olmalıydı. Ama bu mesajımı göremeyeceği anlamına gelmez. Telefonu açar açmaz gelen mesajı görecektir.
