six

1K 106 40
                                    

T:Tom Felton
M:Milan Gordon/Christopher

Meave Amaris Christopher(biz)

T: cevap versene, abimi gerçekten seviyor musun?

-"ben, bilmiyorum, yani bunu hiç düşünmemiştim.. onu görünce kalbim çok hızlı atıyor ve bana her bakışında.. Tanrım.."

T: Uh.. sanırım gerçekten seviyorsun..

Tebessüm ettim.

-"şey o zaman görüşürüz."

T: görüşürüz.

Anahtar ile eve girdiğim evin içi tüm çamaşır suyu kokuyordu, öksürmeye başlamıştım..

M: ne öksürüyorsun be, hastalık bulaştıracaksın bize.

-"evin içine 100 kilo çamaşır suyu döken ben değilim."

Öksürükten kolum ile ağzımı kapatmıştım, bir şey demeden yanımdan ayrılıp annemin odasına yürümeye başladı, anlamsız bir şekilde arkasından bakarken peşinden gittim.

-"ne yapacaksın annemin odasında?"

M: bu gereksiz odayı boşaltıcam Meave.

Elindeki poşete annemin eşyalarını dolduruyordu, benim kıyamayıp zarar veririm diye dokunmadığım kıyafetlere dokunuyordu.

-"bu oda gereksiz değil sürtük!"

M: ne dedin sen? Sürtük mü dedin?

-"evet sürtük dedim, şimdi git babama şikayet et!"

Sinirle baktı, annemin eşyalarını çöp poşetine koyarken onu durdurmaya çalışıyordum.

M: sürtük ha? Göreceksin sürtüğü aptal..

-"onları çöpe atma, lütfen.."

M: atacağım o aptal kadının eşyaları evimde duramaz.

-"annem aptal değildi."

M: sus.

-"susmayacağım."

M: geber o zaman.

Elinden hala annemin kıyafetlerini almaya çalışıyordum.

-"yeter artık, onlara dokunmaya hakkın yok."

M: ölünün eşyası saklanmaz, salaklar.

-"salak olan sensin!"

M: yeter be, seninle mi uğraşacağım ben.

Saçlarımdan tutup sürüklemeye başlamıştı, canımı acıtıyordu..

-"bırak."

Odamın kapısını açmış beni içeri bildiğin fırlatmıştı..

M: şu aptal uyku ilaçları ve sakinleştiricilerin nerede?

-"ne yapacaksın?"

M: ne istersem onu, ver ilaçları bana.

-"vermeyeceğim."

M: öyle mi? Sen bu ilaçlar olmadan uyuyamıyordun bu saçma ilaçların olmasa çok sinirli oluyordun değil mi? Ol o zaman.

-"bana ne istersen yap ama annemin eşyalarını atma, onlar benim için çok önemliler, sen anneni kaybetmiş olmayabilirsin ama ben annemi kaybettim Milan, onu 4 yıldır görmüyorum, ben o eşyalara dokunmaya kıyamazken lütfen.. çöpe atma onları..

Biraz duraksadı, sonra sırıttı.

M: sana ne istersem yapayım öyle mi?

-"öyle, bana istediğini yap, ama onlara bir şey yapma.."

M: ölmeni istiyorum Meave, aptal annenin yanına git ne bekliyorsun, sen de kurtul ben de kurtulayım.

Tebessüm ettim.

-"bunu gerçekten istiyor musun?"

M: sence? Dünya bir aptaldan daha kurtulacak, başka bir şey istemem, hem arkamdan birisi üzülür diye de korkma, arkadaşın da yok, baban desen.. baban bile seni sevmiyor, baksana kaç gündür yemek yemiyorsun, hiç fark etmedi..

Gözlerim dolmuştu, o haklıydı.. babam bile beni sevmiyordu, o zaman ne anlamı vardı ki yaşamamanın..

Hızlıca ayağa kalkıp masanın olduğu tarafa yürüdüm, keskin olan maket bıçağını alıp beliklerimi suvadım, yaklaşık kaç kere kesmeyi denediğim bileklerime baktım.

M: ee Meave, ne oldu? Hani benim bu evden giderken gülerek izleyecektin, şuna bak asıl ben senin ölümünü kahkahalar ile izliyorum.

Başımı kaldırıp Milan'a baktım, onun gözlerinin içine bakarak maket bıçağını bileğime bastırdım, canım fazlasıyla acırken ben sadece onun gözlerine bakıyordum, kapının hızla çalması ile durmuştum, kim gelmişti?..

....

Hiç bir şeye mecalim yok ve sahurda okursunuz diye atıyorum za.

 disgust/tom felton Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin