twenty-four

995 71 45
                                    

T: Tom Felton

Meava Amaris Christopher(biz)

Hızlıca klozetlerin olduğu yere gitmiş kusuyormuş gibi yapmıştım, Tom'da arkamdaydı. Saçlarımı tutuyordu. Sanırım yedek anahtar ile kapıyı açmışlardı. Hala kusuyor numarası yapıyordum.

E: Christopher iyi misin?

T: hayır değil hocam, bir şey yemediği halde kusuyor.

Yavaşça ayağa kalkmış sifonu çekmiştim.

-"biraz iyiyim."

E: hemen revire gidin.

Kafamı halsizce salladım.

T: hadi Meave gidelim.

Tom ile birlikte revire yürüyorduk, tabii ikimizde gülmemek için zor duruyorduk. Sonunda koridorda sadece ikimiz kaldığımız da gülmeye başladım.

-"Tanrım çok komikti."

T: kesinlikle güzelim.

Sınıftan çantalarımızı alıp yürümeye başladım.

T: kafede bir şeyler içelim mi? Hem oturmuş oluruz.

-"olur. Hem seninle konuşmak istediğim şeyler de var."

Kafasını salladı, yürümeye başladık.
Okulun yaklaşık 20 dakika uzağında olan bir kafeye gelmiştik, boş bir yere oturup çantamı bıraktım. Tom da karşıma değil yanıma oturmuştu.

-"Tom.. biliyorsun bu iki oldu.."

Kafasını onaylarcasına sallamıştı.

T: yani Meave?

-"hayatımızın sonuna kadar sadece sevişecek miyiz?!"

Tamam her ne kadar yaşadıklarımız güzel olsa da illa bunun bir adı olmalıydı.
Sırıttı.

T: sevgili mi olacağız yoksa?

-"Tanrım Tom burada ciddiyim. Sen de ciddi ol."

T: gayet ciddiyim.

Olduğu yerde dikleşmişti ve kaşlarını çatmıştı.

T: bu kadar ciddilik iyi mi?

-"salak."
Mırıldanmıştım sadece.

-"Tom!"

T: huh tamam, sinirlenme.

Kulağıma yaklaşıp fısıldamaya başladı.

T: sinirlenince ayrı bi güzel oluyorsunuz bayan Felton.

Kulağıma minik bir öpücük kondurmuştu, bütün sinirim geçmişken gülümsedim. Ona döndüm.

-"Tom.."

T: efendim?

-"seviyorum seni."

Gülümsedi.

T: biliyorum.

Önüme döndüm, boloyorum. Aptal. İnsan ben de seni seviyorum der ama nerede öküz.

T: ve sen de biliyorsun.. seni sevdiğimi..

Tekrar ona döndüm.

-"biliyorum."

Ona sıkıca sarılmıştım.
Saçıma öpücükler konduruyordu.
İç çekip gülümsedim.

-"uzun zamandır sadece senin yanında mutlu oluyorum Tom."

T: biliyorum ben bir mükemmelim.

-"ego yığını."

T: gerçekler.

Kafamı kaldırıp gülümsedim.

Yaklaşık bir saat kadar kafede oturmuştuk. Şimdi ise benim evime yürüyorduk. Evime geldiğim de üzgünce Tom'a baktım.

-"of."

T: oflama güzelim, ne oldu?

-"eve gitmeyi istemiyorum."

Biliyordu babamla olan ilişkimi, bir anlığına onun da suratı düşmüştü ama şimdi gözleri parlıyordu.

T: kaçırayım mı seni?

Güldüm.

-"daha reşit bile değiliz bebeğim."

T: tüh.

Tekrar Güldüm.

-"tüh."

Kollarımı boynuna sarıp sıkıca sarıldım, kokusunu içime çekiyordum, o da kollarımı belime sarmıştı.

T: dikkat et kendine..

-"sen de, Uhm.. sevgilim."

Boyun girintime minik öpücükler kondurmuştu.

T: ne dedin sen?

-"sevgilimm dedim."

T: çok güzel dedin, bir daha de bakim.

-"sevgilim."

Kafasını geri çekip dudağıma minik öpücükler kondurdu.

T: yerim.

-"ohhoo yedin bugün, başka zaman."

Güldü.

T: tüh başka zaman mı?

Kafamı salladım.
Kafama öpücükler konduruyordu.

-"of çekil ilk günden vıcık vıcık olduk."

Küçük bir kahkaha attı.

T: biz hep birlikte olalım da vıcık vıcık olmamız önemli değil.

-"bakıyorum da çok aşıksın bana?"

T: evet çok aşığım.

-"biliyorum Felton."

T: bunu bilmeniz güzel bayan Felton."

-"benim soyadım Christopher!"

T: ama yakında Felton olucak."

-"kim demiş?!"

Burnumu öptü.

T: ben dedim! Bir itirazınız mı var?

-"itiraz mı? Sen Felton olmamı istemesen bile zorla olurum ben."

Tebessüm etmişti.

T: işte benim kızım.

Bir şey yapmayıp yavaşça ayrıldım.

-"seni seviyorum."

T: sana aşığım.

Gülümseyip anahtar ile içeri girdim. Odamın önünde duran valizlere şaşkınlıkla bakıyordum, ne valiziydi bunlar?!

....

Şeyy yüz yıllar sonra bu kitaba bölüm yazmak güzeldi.

 disgust/tom felton Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin