eight

1.1K 111 113
                                    

T:Tom Felton
C:Chris Felton
S: Sharon Felton

Meave Amaris Christopher(biz)

Chris'lerin evine geldiğim de zile bastım, kapıyı Sharon teyze açmıştı..

S: ah Meave tatlım hoş geldin.

Dedi güler yüzüyle, gülümsedim.

-"hoş buldum."

S: gel geç içeri.

İçeri girdim.

S: aç mısın kızım? Aç isen bir şeyler hazırlayayım hemen.

Neredeyse iki haftadır bir şey yememiştim, aç değildim, ya da hissetmiyordum, sahi su bile içmemiştim doğru düzgün.

-"yok aç değilim, teşekkürler."

S: pekala, Tom'un odası üst katta ilk oda, benim biraz işlerim var, siz de sanırım ödev yapacaktınız, güzelce yapın.

Tebessüm ettim, Tom çok şanslıydı.. ya da değildi, onun içini bilmiyordum, belki de her şeyi dalgaya alırken çok düşünüyordu.. bunları kafamdan atmaya çalıştım.

-"tabi, kolay gelsin size."

Gülümsedi, yavaşça merdivenlerden çıkıp ilk odanın kapısını açtım, bodoslama daldım desem daha doğru olurdu..

Tom üstü çıplak bir şekilde kağıtlara bakıyordu..

-"ben özür dilerim, yani bir anda oldu.."

Tom gülerken ben elim ile yüzümü kapatmıştım.

T: açsana kızım gözlerini.

Yavaşça gözlerimi açtım, üstüne kazak giymişti, mal sırıtıyordu. Göz devirip yatağın üstüne oturdum, getirdiğim notları kenara koydum.

-"nereden başlıyoruz?"

Çalışma masasının yanına bir tane daha sandalye çekti, oturmam için eliyle işaret verince oturdum, saçları ıslaktı..

-"saçlarını niye kurutmadın?"

T: üşendim, neyse yapalım da şu lanet şeyi, bitsin..

-"peki."

Çıkardığım notları düzenlerken Tom hiç bir şey yapmıyordu.

-"öylece durmayı bırakta yardım et!"

T: Bileğine ne oldu?

Bileğimi yavaşça kavrayıp tuttu..

-"hiç."

T: nasıl hiç? Niye sargıda?

-"önemli bir şey değil, salatalık doğrarken olmuştu."

T: peki başlayalım.

....

Yaklaşık 4 saattir çalışıyorduk ve her yerim ağrımıştı, başımı geriye attım.

T: lütfen bittiğini söyle.

Baygın gözlerle baktım.

-"sanırım bitti, bitmediyse ben bittim."

T: aman boşver çok acıktım, sen?

-"ha yok aç değilim."

T: Meave, geldiğinden beri 4 saat geçti, açsındır, hadi yemek yiyelim.

-"peki."

Aç değildim, yemek yemek istemiyordum, niye onun beni yönlendirmesine izin veriyordum?

Yavaş adımlarla aşağı indim, Tom'da peşimden geliyordu.

T: anne biz çok acıktık.

S: tahmin edip hazırlamıştım ben bir şeyler, geçin.

-"teşekkürler."

S: Meave bir şey rica etsem olur mu?

Tam masaya oturacakken Sharon teyzeye döndüm.

-"tabi."

S: Chris'i çağırtır mısın?

-"tabi çağırayım."

Chris'in odasına girecektim, Chris'in odasına da ay sakinim, tamam indiğim merdivenleri tekrar çıktım, Chris'in odasına geldiğim de kapıyı tıklatıp yavaşça açtım.

C: Ahh Meave, bize mi gelmiştin?

-"evet, Tom ile bir ödevimiz vardı.."

C: bilmiyordum, ne zaman geldin?

-"oldu baya, bu arada Sharon teyze yemek için seni çağırmamı istedi."

C: hemen geliyorum.

Ayağa kalkıp üstünü düzeltti, birlikte aşağı inip Tom'un yanına Chris"in karşısına oturmuştum, Tom baygın gözlerle yemeğe bakıyordu.

C: Meave'nin geleceğini niye bana söylemedin Tom?

Biraz önce Tom baygın baygın bakarken şimdi kaşları çatılmış bir şekilde bakıyordu.

T: Unutmuşum.

C: peki..

Önümde duran yemeğe bakıyordum, tamam belki o karının yemeklerinden daha güzel gözüküyordu ama midem bulanıyordu, ayrıca yemeğin kokusu beni fazlasıyla rahatsız etmişti.

T: Meave yesene, beğenmedin mi yoksa?

-"ha şey, çok aç değilim ben."

C: emin misin? Betin benzin de atmış?

-"Hıhı iyiyim."

T: pekala o zaman aç değilsen devam edelim, yoksa bitmeyecek.

-"benim yüzümden yememezlik yapma, ye sonra devam ederiz."

T: doydum ben, sana afiyet olsun abi.

Tom kalkınca ben de nazikçe gülümseyip kalktım, odaya girdiğimiz de kapıyı kapattı biraz önceki yerime oturdum, son kalan şeyleri yapıyorduk, ve ben uykusuzluktan ölücektim..

Sonunda her şeyi bitirmiştik ikimiz de yorgunluktan ölücekken ayağa kalktım.

-"sonun da bitti."

T: eğer tam puan vermezse hoca öldürürüm kendimi,"

-"öldürme, sikelim."

T: grup diyorsun yani, olur.

Sırıttı.

-"hıhı grup."

Tom'un yatağının üstündeki ceketimi alıp giyindim.

T: hemen gidicek misin?

-"evet."

T: ee ama daha grup yapacaktık.

-"kalsın."

T: pekala, o zaman okulda görüşürüz.

-"görüşürüz sarı kafa."

Ayağa kalkıp sarılmıştı, ben de kollarımı beline sardım, hafif erkek parfüm kokusu burnuma dolunca tebessüm ettim.. yavaşça ayrıldım. Tam yanından ayrılacakken sargıda olan bileğimi nazikçe tuttu, bileğimi okşuyordu.

T: salatalık doğrarken olmadı değil mi?

 disgust/tom felton Where stories live. Discover now