disgust/tom felton

ten

C:Chris Felton
M:Meave Amaris Christopher
S:Scarlett Bryne

Meave Amaris Christopher(biz)

Tom'dan

Topu tekrar potanın içinden geçirdim, tekrar.. tekrar.. tekrar.. ve tekrar.. sayamayacağım kadar fazlaydı. Ne zamandan beri buradaydım bilmiyorum ama fazlaca terlemiştim, anlıma yapışan saçları arkama attım, topu yerde sektirip tekrar potaya attım.

C: bakıyorum küçük kardeşim basketbol oynuyormuş.

Arkamı döndüm, abim basketbol için üstünü giyinmiş yanıma geliyordu, topu ayağının altına alıp sırıttı.

C: Meave ile çok yakınsın kardeşim?

-"yani?"

C: sevgili mi oldunuz hemen 1 hafta da?

-"bu seni ilgilendirmez!"

Topu ayağının altından almış sektirmeye başlamıştı.

C: ölü gibisin, ne o yoksa Meave seni çok mu yoruyor? Ha dur ya da geçen gün evimize geldiğin de onunla ders çalışmayıp onu becerdin değil mi?

Sırıtarak bakarken ani bir haraketle topu elinden aldım.

-"düzgün konuş!"

C: ne o küçük kardeşim?

-"Meave hakkında düzgün konuş abi!"

C: sana üzüleceğin bir şey söyliyim mi?

-ne var?"

C: çok belli değil mi sence de, Meave beni seviyor, seni değil..

-"nereden çıkardın bunu!"

C: nereden mi? Çok belli ediyor, her neyse sana bir tavsiye küçük kardeşim, seni sevmeyen biriyle sevgili olma, ayrıca Meave zor kızdır, yorar seni.

Topu sinirle yere bırakıp daha doğrusu atıp basketbol sahasından çıkmıştım, hızlıca bir kabine girip üstümü değiştirdim, hemen buradan çıkmış bahçeye inmiştim, Meave'nin abimi severken abimin onun hakkında düşündüğü şeyler hiç hoş değildi..

Meave'den

Okulda her yerde Tom'u arıyordum, Emma'lardan duyduğum kadarıyla Chris ve Tom kavga etmişlerdi, nedenini bilmiyordum ama öğrenmem gerekiyordu, sununda bahçede tek başına oturan Tom'u görmemle yanına koştum..

Tom'dan

Düşünüyordum, ne olacaktı, Meave abimi seviyordu ama abim sanki ona sürtük muamelesi yapıyordu, yanımdaki haraketlilikle başımı sola çevirdim, parıldayan gözlerle Meave bana bakıyordu..

M: naber?

-"iyi sen?"

M: aslında iyi gibi bilmiyorum neyse, şey diyecektim, Chris ile sanırım tartışmışsınız..

Başımı olumlu anlamda salladım.

-M: ne oldu yani sizin aranız iyiydi?

-"aslında şey, ben basketbol oynarken yanıma gelip seni sordu.

Hay sikeyim niye böyle bir şey demiştim.

M: beni mi sordu? Ciddi misin sen? Ne sordu, anlat her şeyi.

Gözlerinin içi parlıyordu, burukça gülümsedim, ne diyecektim ki..

-"o gün geldiğin de ne yaptığımızı felan önemli değil."

M: ee, devamı?

-"s-sonuç olarak şey, ım.. aramız da bir şey olup olmadığını sordu."

M: hayır demişsindir ee devam et.

-"evet yani hayır dedim, şey sevindi.

M: sevindi mi? Ne alaka?

Gözlerini kocaman açıp sırıttı.

M: yoksa.

-"senden etkileniyormuş.

Aniden sarılınca karşılık verdim, yalan söylemiştim, ne yapacaktım, abim ondan etkilenmiyordu ki..
Sarılışına karşılık verdim, yavaşça ayrılıp kocaman sırıttı.

M: şu an ne kadar mutluyum anlatamam.

Gülümsemekle yetindim, şimdi naneyi yemiştim.

M: sen iyi misin?

-"evet evet, yorgunum ve uykum var sadece."

Kafasını sallarken yanımıza koşarak Scarlett gelmişti, nefes nefese ortamıza oturdu.

-"ne oldu Scarlett, nefes nefesesin?"

S: Tom, abin Chris ve Jade'in çıktığını biliyor muydun?

....

🆎🅾️

Bu yüzden yalan söylemeyin, işicem çok büyük kaoslar olucak😔🙃