Virginian / Taejin

💫🌸

Jin, yemek salonundan çıkıp odasına gidecekken aklına dışarı çıkmak geldi. Eğer güverteye giderse temiz hava da alırdı. Hem ilk defa bir gemide seyahat ettiği için dışarıyı merak ediyordu.

Yavaş adımlarla güverteye çıktı. Rüzgar vardı ve rüzgar yüzünden saçları geriye savruluyordu. Demirliklere doğru ilerledi ve sımsıkı tuttu

Rüzgarlı havayı solurken gözlerini kapattı. Okyanusun ferah kokusu onu gülümsetmişti.

Gözlerini açıp okyanusu izledi bir süre. Cidden çok güzel görünüyordu. Dalgaları daha önce kıyıdan dinlemişti, hırçın ve yalvaran bir ses gibi çarpıyordu kayalıklara ancak ilk defa şuan bir gemide dinliyordu bu sesi

Kıyıya göre daha dingindi, daha az hırçın. Küçük adımlar atarak geminin uç noktasına kadar yürüdü. Adımlarının tok sesi dalgaların sesine karışıyordu.

"Merhaba" duyduğu derin ve boğuk ses onu korkutmuştu. Çünkü tam olarak dalgaların sesine dalmıştı.

Arkasında duyduğu yabancı sese doğru döndü. Gördüğü beden tanıdık gelmişti. Biraz daha inceleyince, çünkü geceydi ve şuan bulundukları kısım ışıklardan biraz daha geride duruyordu ve karanlıktı, gördüğü kişi karşı odada kalan adamdı. Jungkook'un konuştuğu kişinin kardeşi ya da arkadaşıydı muhtemelen

"Merhaba" adam gülümseyip yanına geldi. Demirliklere yaslandı ve dalgaları izlemeye başladı.

"Sadece benim bu tür ortamlardan hoşlanmadığımı sanırdım sanırım sende hoşlanmıyorsun?" Düşüncesini doğrulamak için tek kaşını kaldırmış ve jin'e dönmüştü. Diğer eliyle içeriyi gösteriyordu

"Pek hoşlandığım söylenemez" jin başta karşısında ki görüntü karşısında afallasa da hemen kendini toparlamıştı.

"Sanırım ilk defa gemiye biniyorsunuz?" Jinde demirliklere yaslandı ve okyanusu incelemeye devam etti

"Bunu da nereden çıkardınız?" Taehyung hiç istifini bozmadan gözlemlediklerini söyledi

"Dalgalara farklı bakıyordunuz. Sanki size bir şeyler anlatıyor da siz de büyük bir dikkatle dinliyor anlattıklarını anlamaya çalışıyordunuz" jin kafası karışmış bir şekilde adama döndü

"Ama bu anlattığınızda sanki okyanusu tanıyan biriymişim gibi bahsettiniz? Anlayamadım bayım" taehyung küçük bir kıkırdama bıraktı ortama

"Şöyle demek istedim, zaten önceden tanıştığınız sular değil mi? Sadece farklı bir yerden görüyorsunuz onu?" Seokjin adamın söyledikleriyle anında dikeldi.

"Bayım ama siz bunları nereden anladınız?"Taehyung ellerini demirlerden çekti

"İzlenimler diyelim" jin aklında çokça soru olmasına rağmen merakını bastırdı ve kafasını salladı.

"İzlenimler de bir nevi yaşanmışlıklar sonucu kazanılan bir şey değil mi?" Jinin sorusuyla taehyung ellerini arkasında bağladı

"Öyle, yaşanmışlıklar etkiliyor " jin gülümseyerek tekrar okyanusa döndü

"Ancak şunu unutuyorsunuz, her yaşanmışlıklar kötü değildir. Yani bunu bilmem ya da anlamam kırgın bir yüreğe sahip olduğumu göstermez" jin cümlenin devam etmesiyle tekrar yabancıya döndü

"Ama bayım ben sizin gözlerinizde ki kırgınlıkları gördüm." Jinin bunları söylemesiyle taehyung ona döndü ve gözlerini kenetledi.

"Bunu nereden anladınız?" Jin ellerini önünde birleştirdi. Biraz üşümüştü. Ancak bu üşümüşlüğü yüreğindeki soğukluğun yanında bir hiç gibiydi