[ Tamamlandı.]
Yıl 1900 herkesin tabiri ile lanetli yıldı. Her zaman kötü şeyler yaşanmış ve çoğu papaz insanlığın sonunun yaklaştığını dile getiriyordu. Yalnız o yıl koca bir gemide, imkansız ama yine de çok güzel bir aşk doğmuştu
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günler hızlı bir şekilde geçiyordu. Kalan bir ayın son günüydü. Gemi karayı görmüştü. Yaklaşık 2 saat sonra aylar süren yolculuk bitiyordu.
Seokjin yolculuğun bitmesine üzülsede, çünkü taehyung ile dolu dolu anıları vardı, yine de sevdiğini tekrar tekrar göreceği gerçeği ile mutluydu.
Şimdi tüm eşyalarını toplamış ve valizini alarak taehyung'un odasına gelmişti. Taehyung'un eşyalarını birlikte toplarlarken seokjin için yazılan ama henüz verilmeyen şiirleri gören seokjin okuyor ve okudukça hem ağlayıp hem gülüyordu.
Taehyung'un kalbinden geçen satırlar onu çok etkiliyordu. O kadar ki her bir harfe ağlayası geliyordu.
"Taehyung benim şair ruhlu prensim" seokjin'in sesiyle taehyung bulunduğu dolabın önünden arkasına döndü ve yatağında oturan ona dolu gözleri ile bakan sevgilisinin yanına ilerledi.
"Söyle benim yavrucağım neden akıtıyorsun uğruna her şeyi yakabileceğım yaşlarını" seokjin duyduğu cümleyle hıçkırınca taehyung endişelenmiş ve hızla seokjin'i kolları arasına almıştı.
"Meleğim ağlama, senin ağlaman benim çok canımı yakıyor" seokjin bu cümleyle birlikte kendini kasmıştı ağlamamak için. Taehyung kasılan bedeni hissedince onu yavaşça geriye doğru yatırdı. Kendisi üzerinde yer alırken yanaklarında bulunan ıslaklığı nazik hareketleri ile yok etti.
"Benim uğruna canımı veda edeceğim prensim, meleğim dökme o güzel gözyaşlarını. Döküp de beni üzme" seokjin kafasını salladı ve hemen üzerinde ki taehyung'un omuzlarına kollarını sardı
"İyiki varsın, iyiki seni sevdim, iyiki beni sevdin, iyiki o gece öptün beni, iyiki o gece öptüm seni...Sen olmazsan ben bir hiçim biliyorsun değil mi? Buradan çıkınca da seninle olacağım hep birlikte olacağız. Dostlarımız yanımızda olacak. Biz birbirimizi mutlu etmek için çok cabalayalım taehyung olur mu? " Seokjin'in narin sesi ve anlattıkları taehyung'u çok mutlu etmişti. Ayrı kalmamak için çok uğraşacaktı.
"Söz veriyorum isteyerek asla senden ayrılmam. Hem bulmuşum taş gibi sevgiliyi kolay kolay bırakır mıyım" seokjin'in gülmesi için söylediği cümle işe yaramış ve seokjin kıkırdamıştı. O kıkırdarken çıkan ufak gamzesini işaret parmağı ile okşadı
"Sen hep gül benim güzelliğim, kalbim...Sana gülmek çok yakışıyor en çok sana yakışıyor" seokjin gülümseyip yüzlerini birbirine yakınlaştırmıştı.
"Gülmek en çok bize yakışıyor, sevmek en çok bize yakışıyor" taehyung gülümseyip atıldı hemen dibindeki dudaklara. Son bir aydır o kadar bağımlı olmuştu ki her gece uyumadan öpüyor ve asla aksatmıyordu. Her sabah gördüğü ilk yüz sevgilisinin yüzü olsun diye binbir takla atıyordu.
Birbirlerinin dudaklarını iştahla öperken son kalan saatlerini birbirlerine sevgi göstererek harcamak istiyorlardı.
Ne de olsa her şeyin başladığı yer bu gemiydi.
Dudakları ayrıldığında çıkan ıslak ses seokjin'i güldürürken taehyung onun yüzünün her bir tarafına öpücüklerini dizdi. O kadar yumuşak bir cildi vardı ki sürekli öpmek istiyordu.
"Seni çok seviyorum....En çok seni seviyorum...en çok sana önem veriyorum" seokjin onu hem aşkla öpen hemde güzel sözler fısıldayan aşkına sevgiyle bakıyordu. Gözleri parıl parıl parlıyorken ikili bir kez daha anlamıştı ne kadar güzel ve uyumlu olduklarını.
"Bende seni çok seviyorum, en çok seni seviyorum prensim" taehyung kıkırdayıp tekrar dudaklarını öperken son bir saat de böyle geçmişti.
İkili verilen anons ile valizlerini alıp odadan çıkarken gülümsüyorlardı. Dışarıda insanların yüksek seslerini duyduklarında daha da heyecanlanmışlardı. İlk defa geldikleri bu ülkede sonsuz olmaya çalışacak ve birbirlerine değer vereceklerdi.
İkili birlikte jimin ve jungkook'un yanına giderlerken mutluydular. Birlikte gemiden inerlerden çaktırmadan el ele tutuşmuş ve küçük dokunuşlarına devam etmişlerdi.
Gemiden inip onlar için ayarlanan arabaya binerken de gülümsüyorlardı. Seokjin ve taehyung bir an olsun ayrılmamış ve hep yan yana durmuşlardı.
Onlar yeni hayatlarına ve evlerine giderlerken büyük hayallere sahiptiler. Seokjin uyuyor numarası yapıp kafasını taehyung'un omzuna yaslarken taehyung çaktırmadan saçlarına öpücükler kondururken bile içlerinden geçen sadece birbirlerini ne kadar çok sevdikleriydi.
Onlar şuan anın tadını çıkarırlarken bundan sonra her şeyin güzel olacağını hissediyorlardı. Elbet her zaman bir aksilik ve huzursuzluk çıkabilirdi ancak onlar en az yarayla bu acılardan kurtulmak istiyor ve tekrar huzurlarına dönmek istiyorlardı.
"Benim en büyük iyikim oldun" taehyung'un mırıltılı sesini sadece o anlamışken dudaklarını kıpırdatarak ona karşılık verdi seokjin
"Benim en büyük aşkım oldun" taehyung gülümseyip tekrar öpücük kondurmuş ve kafasını kafasına yaslayarak camdan dışarıyı izlemişti.
Son🥂
Selam bu güzel kuşumun da finaline gelmiş bulunmaktayız😭
Umarım şimdiye kadarki tüm bölümleri beğenmiş ve olan hatalarımı affetmişsinizdir.
Son defa bugün onları okudum lütfen çok sevin onları.
