💫🌸

208 38 34
                                    

Seokjin, aldığı notla birlikte düşünceliydi. Neden böyle bir not gelmişti ki ona?

Hem gemiye bineli kaç gün olmuştu ki?

Hem kiminle bu kadar fazla konuşmuştu ki yazan kişi onun yaralı kuşlarla dolu bir yüreği olduğunu biliyordu?

Sorularına cevap alamadıkça daha da sinirleniyordu.

En sonunda pes edip yatağından kalktı ve üzerini değiştirdi. Bir hava alsa çok daha iyi hissedeceğini düşünüyordu.

Mantosunu giyinip geminin güvertesine çıktı. Hava esiyordu ve her an yağmur yağacakmış gibi gökyüzü bulutlarla çevriliydi.

Sadece mavi vardı. Her yerde mavi hayat bulmuştu sanki.

Gökyüzünün hırçınlığı onu gülümsetmişti. Demirlere tutunup ufuğa bakarken gözlerini kırpmamaya çalışıyordu çok fazla.

O orada dalmış bir şekilde denizi izlerken onu izleyen taehyung'dan bihaberdi.

O güverteye çıktığı anda jiminle konuşan taehyungun gözleri bulmuştu onu. Zaten dün yaptığı şeyden dolayı tedirgindi ve neden yaptığına dair pek bir düşüncesi yoktu.

Seokjin'in yine dalgın bir şekilde okyanusa baktığını gördükçe ne düşündüğünü merak ediyordu.

Ne düşündürüyordu bu güzel adamı bu kadar?

Taehyung herkesin hayatını merak eden biri değildi. Sadece onu çok meraklandıran kişilerle dost olurdu. Peki neden bu adamla dost olmak gibi bir düşüncesi yoktu?

İlk görüşte etkilendiği için mi?

İlk konuştukları zaman hayran kaldığı için mi?

Bilmiyordu taehyung bu soruların cevabını. İsterse umursamaz ve önüne bakardı ancak neden bunu yapamıyordu ki?

Bu adamda ne vardı?

Jimine bir şey söylemeden ayaklandı ve ona doğru yürümeye başladı. Arkasından seslenen jimin'i umursamadan ilerledi.

"Yine dalgınsınız. Yine içinizdeki kemirgenler rahat bırakmamış sizi" seokjin gelen sesle olduğu yerde sıçramış ve gelen adama bakmıştı.

"Ah, merhaba" taehyung kafasıyla onaylayıp yanında durdu ve az önce gözünü kırpmadan okyanusu izleyen jin gibi okyanusa bakmaya başladı.

Ne vardı ki bu okyanusta bu adam bu kadar çok bakıyordu?

Sadece suydu işte, koca bir su kütlesi. Ne yardımı dokunurdu konuşmadıktan sonra?

Çarelere derman olur muydu?

İnsanın içindeki kötü düşüncelere engel olur muydu peki?

Peki umutsuz birini umuda bağlar mıydı?

"Nasılsınız bugün?" Ellerini cebine koyup sert bakışlarla okyanusa bakmaya devam eden taehyung sormuştu bu soruyu

"Daha iyiyim siz nasılsınız?" Seokjin anlamıyordu bazen hayatı. Bu adam neden geliyordu yanına mesela? Nasıl görebiliyordu yüzlerce kişinin görmediğini?

"Yalanlar hayatımızın her yerini sarmış" jin anlamaz gözlerle ona bakarken taehyung ona dönmedi bile

"İyi olduğunuz konusunda tereddütlerim var" jin kafasını sallayıp önüne döndü

"Ruhumdaki yangın elbette kolay sönecek değil ancak iyiyim bayım" taehyung ısrarla iyi olduğunu söyleyen adama göz devirdi. Çok mu zordu gerçekleri söylemek?

Bir kez dürüst olmak ne kadar zor olabilirdi ki?

"Hiçbir acı kalıcı değildir. Eğer Tanrı size o acıyı vermişse o acıyı azaltmak ve yok etmek için de birini gönderecektir" taehyungun konuşmasıyla jin ona döndü

"Madem acıyı yok edecek birini gönderecek o zaman ne diye acıyı veriyor ki bize?" Taehyung yan bir bakışla seokjin'e baktı.

"İsyan etmemek için. Güçlü durmayı öğrenmemiz için. Çünkü hayatın bir kanunu bu'dur. Güçlü olmazsan ezeler, yok ederler seni" jin kafasını salladı.

"Güçlü insanlarda merhamet var mı ki?" Taehyung derin bir nefes aldı.

"Her güçsüz insanda merhamet var mı ki?" Seokjin kaşlarını çatıp ona döndü.

"Merhamet kalptedir. Güçte değil" jin yutkundu. Bu adamla konuşunca tüm düşünceleri alt üst okuyordu.

"Bayım, neden Avrupa'ya gitmek istediğinizi sorabilir miyim?" Taehyung tek kaşını kaldırdı ve jin'e döndü

"Bunu neden öğrenmek istiyorsunuz?" Jin elini kaldırıp hemen iki yana salladı

"Yanlış anlamayın sadece böyle konuşmanızdan dolayı merak ettim" taehyung kafasını salladı. Bu gereksiz hayatının nesini söylecekti ki?

"İstemediğim insanlarla aynı yerde, ülkede kalmak istemediğim için" seokjin'e döndü

"Peki siz?"

"Babam orada. Onunla kalacağım. Birbirimize güç oluyoruz. Sanki o olmadan ben kendim değilim gibi" sonra omuzlarını silkip önüne döndü jin.

"Bayım" taehyung jinin seslenişiyle ona doğru dönecek gibi olsada durdurdu kendini

"Hmm?"

"Sizin yaptığınız acılardan kaçmak olmuyor mu?" Durdu. Zaman o an taehyung için durdu.

Gerçekten o gerçeklerden mi kaçıyordu? Bu acı gerçeklere karşı güçsüz geldiği için mi kaçıyordu?

"İzninizle benim arkadaşımın yanına dönmem lazım." Seokjin'in bir şey demesine izin vermeden içeriye girdi. Seokjin onun ardından bir süre baksa da sonunda önüne döndü

"Ben cevabımı aldım bayım, aldım"

Selam, nasılsınız?

Açıkçası söylemek gerekirse yazmakta zorlandığım bir kurgu bu. Ama bırakmak istemiyorum.

İki yaralı beden birbirine ya ilaç ya da yıkım olur. Bu ikili için henüz neler olacağı bilinmez ama umarım ilaç olurlar.

Kendinize iyi bakın

Yazar sizi seviyor 💜
Taejin sizi seviyor 💜

Virginian / TaejinOnde histórias criam vida. Descubra agora