27 "Çapkın"

44.3K 3.2K 1K
                                    



ALİSA

Ne diyeceğimi bilemedim...

Tövbe et demişti!

Eğer tövbe edersem bir daha onun yüzünü göremeyecektim... Bir daha birbirimizle olamayacaktık...

"Alisa, haydi kızım. Bu insanlar da günlerdir buraya geliyor. Bir karar ver artık. Ona göre bir daha gelmezler." Dedi annem.

Dedenin bakışları üstümdeydi. Çok sert bir insan olduğunu biliyordum. Ona rağmen her gün gelmişti.

Daha fazla şımarıklık yapamadım... On yıldır ona hasretken daha fazla uzatıp ikimizin de canını yakmak istemedim. Ben ondan ayrılmaya dayanamazdım ki... Hem yeterince çektirmiştim. On gündür ailesini kapıma getiriyordu adam... Sarhoştu, pişman da olmuştu. Ona daha fazla kıyamadım...

"Ş-Şey, ben kahveleri yapayım o zaman..." Boğazımı temizledim. "Hoş geldiniz." Geç söylesem de herkesin gergin yüzü nihayet gülmüştü.

Poyraz rahat bir nefes verdi.

Dudaklarını alnıma bastırdı.

"Yap kahveleri güzelim. Biz zaten on gündür seni beklerken konuşacak konu bırakmadık. Hemen isteyelim de bitsin bu iş." Başımı salladım ve hızla mutfağa girdim.

Eylül, Beliz ve Loya peşimden geldi.

"Çok şükür Allah'ım, her gün ne giyeceğim derdinden kurtuldum!" Dedi Eylül neşeyle.

Hâlâ kendimi iyi hissetmiyordum...

Zorlukla gülümsedim.

"Size de zahmet verdim... Ne yapayım, küstüm Poyraz'a..." Beliz beni rahatlatmak istercesine sarıldı.

"Sorun yok... Sen evet dedin ya, içimiz rahat. Poyraz abi isterse on kere daha geliriz. Hiç mahçup olma, hiç üzme kendini..."

Cezveleri çıkardım. Türk kahvesini de aldığımda Eylül güldü.

"Ellerin titriyor Alisa Hanım. On gündür reddettiğin adam için titriyor... Bir de vazgeçecektin ondan! Sen bu adamı seviyorsun."

Bu doğruydu...

Onu başımla onayladım zira bu açık açık belli olan bir durumdu.

"Sen affettin mi Alparslan'ı?" Diye sordum. "Hepiniz boşanacaktınız güya, yine birliktesiniz." Sesim alaycıydı.

Loya omuz silkti.

"Konuşmuyorum Ali'yle, gittim koltukta yattım. Bu sefer de koltuğa gelip bana yapıştı. Kurtulamıyorum, yapışıyor! Oğlumuzu bahane edip yanıma yatıyor. Odadan atsam Poyraz Ali ağlıyor duymuyorsun diye içeriye giriyor. Adam yapıştı bana! Gece sürekli en sevdiğim şarkıları mırıldanıyor. Affettim mi? Hayır. Biraz daha burnu sürtsün Ali'nin!"

Eylül dudağını büktü.

"Loya çok fena! Ben çok safım. Alparslan kandırıyor beni hep. Kanmamaya çalışıyorum tabii... Kandırıyor yine de! Emre'yi aramıza getirince hiçbir şey söyleyemiyorum. Tam uyuyorum sonra sarmaş dolaş uyanıyoruz. Çocuğu kullandığı yetmiyormuş gibi bir de ben uyuduktan sonra odasına gönderiyor!" İç çekti. "Eğer Emre gelmek istemese devreye Lina giriyor. Bu sefer de o gelip yatıyor ama o kalkmak istemiyor. Bu yüzden hep Emre'yi kullanıyor adi adam. Ben bu çocukları bu yüzden yapmadım ki! En ufak şeyde onların arkasına sığınıyor... Vicdanımı sömürüyor pis adam..."

Bütün erkekler çocuklarını öne sürüp karısına yaklaşmaya çalışıyordu. Eminim çocuğumuz doğsaydı Poyraz da aynısını yapacaktı. Şimdilik böyle bir şansı yoktu.

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Where stories live. Discover now