21 "Kavga"

50.5K 3.9K 873
                                    


BELİZ

"O kadar öfke doluyum ki!" Dişlerini sıktı. "Gidip o herifi boğmamak için kendimi çok zor tutuyorum!"

Kurt direksiyonu sıkıyor, arkada kızı olduğu için sakin kalmak zorunda kalıyordu.

Alisa çilekli dondurmasını keyifle yalıyor, arada sırada kızacak mıyım diye bana bakıyordu.

"O senin abin Kurt! Adam anlattı başına gelenleri! Hem sen de onu özledin, niye inat ediyorsun?"

Kurt bana baktı ve göz devirdi. Bir şey söyleyememesi hoşuma giderken yavaşça arkama döndüm.

"Annem, gel haydi kucağıma."

Alina kıkırdadı ve hemen kucağıma gelmek istedi. Onu dikkatle kucağıma oturturken yanağını öptüm.

Alina başını göğüslerime yasladı. Bitirdiği dondurmayla birlikte çok mutlu görünüyordu. Onun güzel saçlarını öptüm.

"Annem, sevdin mi sen amcayı?"

Sorumla birlikte başını olumlu anlamda salladı.

"Babam gibiydi!" Kollarını açtı. "Böyle, kocaman!" Küçük bir kahkaha attım. "Babam gibi güçlüydü!"

Onun yanaklarını öptüm.

"Hm, demek babam gibiydi! Böyle kocamandı!"

Kurt başını iki yana salladı ve güldü. Alina tatlı tatlı bana sokuldu.

"Amcam bana küçüksün dedi anne!" Dudağını büktü. "Çok mu küçüğüm?" Babasına baktı. "Ama ben babam kadar büyük olamam ki!"

Kurt yeniden güldü.

"Sana ölürüm yavrum benim..." Kızının elini tuttu. "Eve bir geçelim, gör bak bakalım baban sana neler yapacak..." Ardından kızımızın elini öptü.

Eve geldiğimizde Kurt hamile olduğum için kızımızı kucağıma almama izin vermedi. Alina inatla babasının kucağını istediğinde onu kucağına aldı.

"Sen kendin yürümeyi öğrenmedin mi? Nereye kadar taşıyacağım seni? Koca kız oldun!" Diye yalandan kızdı Kurt.

Alina huysuzca babasının boynuna sarıldı.

"Annemi de hep kucağında taşıyorsun baba! O da kocaman kız! Ben hep görüyorum! Beni de taşı, bana ne!"

Gözlerim şaşkınca büyürken Kurt sessizce bir küfür savurdu.

"Annen hamile ya, o yüzden bebeğim." Diye mırıldandı.

Alina ise kıkırdadı. Elini babasının sakallarında gezdirdi. Huylanıp elini geri çektiğinde küçük bir kahkaha attım. Huylansa da sürekli babasının sakallarını okşuyordu. Eline batması hoşuna gidiyor olmalıydı.

"Ama annemin göbeği yokken de hep taşıyorsun!"

Kurt alayla bana baktı.

"Beliz yürümeyi mi biliyor yavrum? Taşımasam düşer! Sen de aynı anan gibisin! İkinizi de ömrüm boyunca taşıyacağım herhalde!"

Sinirle onun koluna vurdum.

"Gayet de yürüyebiliyorum!" Dedim.

Önden önden gittiğimde anahtarı cebimden çıkardım.

"Of be!"

Ona dönmemle bakışlarını kalçamda olduğunu anladım. Ağzım şaşkınlıkla açılırken sertçe öksürdüm. Gizlice kızımızı işaret ettiğimde arsızca sırıtıyordu.

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang