KESİT

53.3K 2.7K 175
                                    


"Yaran hâlâ geçmedi..." Elini kesilen yere koyduğunda acıyla inledim. "Hâlâ acıyor mu?"

Yavaşça bacaklarımı kucağıdan çektim.

Barlas ayağa kalktı.

"Merhem nerede?"

Gözlerim dehşetle açıldı.

"Hayır, o canımı yakıyor! Yara çok acıyor, onu sürmem!" Dedim net bir sesle.

Barlas beni dinlemeden valizlerimi aramaya başladı.

En sonunda merhemi bulduğunda ayağa kalktım.

"Canım acımıyor, sürmem onu!" Diye bağırdım.

"Yaran iyileşmemiş, süreceksin dedim!" Dedi.

Ondan kaçtığımda odanın kapısını açtım. Tam kaçacaktım ki beni kucağına aldı.

"İmdat!"

Küçük bir kahkaha attı.

"Kurtuluşun yok bebeğim. Bu merhem sürülecek!"

Dudağımı büktüm. "Ama çok yakıyor!" Yeniden saçımı öptü.

"Ben üfleye üfleye sürerim, canın acımaz." Dedi.

Beni yatağa bıraktığında yeniden bacağımı kucağına çekti.

Benim korku dolu bakışlarıma güldü.

"Bu merhem iyi geliyor. Hemen geçiriyor yarayı!"

Eline merhemi aldığında korkuyla yutkundum. Tam sürecekti ki elini tuttum.

"Hani üfleyecektin?"

Barlas güldü ve yarama yaklaştı.

Merhemi dikkatle yaraya sürdüğünde üflüyordu.


Bu sefer Barlas&Nida'dan küçük bir kesit sizlerle...

Emeğime saygı duymanızı önemle rica ediyorum gençler.❣️



INSTAGRAM:

rumistt

rumeysagulhanhikayeleri

👆🏻👆🏻

KUZEY RÜZGÂRI -BÖRÜ- (KARADENİZ SERİSİ -III)Onde histórias criam vida. Descubra agora