Todoroki okula erkenden giriş yapmış sınıfına çıkmıştı. Sağ omzunda taşıdığı çantasını sırasına bıraktı, sınıf camına yaklaşıp dış kapıdan giren öğrencilere bakıyordu.
Bir süre sonra Bakugo'yu dış kapıda gördüğünde hızlı adımlarla sınıftan çıkmıştı. Bakugo, tahmin edilmesi zor biri olmadığından yapacağı ilk işi biliyordu, sınıfına gelecekti. Dışarıda ders işleneceğinden sınıf boştu. İlk karşılaşmalarının yalnız olmasını istediğinden burayı seçmişti.
Bakugo okula adımını atar atmaz Todoroki'nin sınıfına gitmişti. Sınıfa girdiğinde kimse yoktu, "ilk dersleri dışarıda olmalı" diye düşündü. Tam arkasını dönmüş sınıftan çıkacaktı ki Todoroki sınıfa girip kapıyı kapatmıştı.
"Kime bakmıştın? İlk dersimiz dışarıda işlenecek, hepsi soyunma odasında üzerlerini değiştiriyorlardır." Todoroki gülümseyerek konuşmuştu. Bakugo ilk başta ne diyeceğini bilemedi, biraz etrafa baktı.
"Ben bir arkadaşıma bakmıştım. Adı Todoroki. Bu sınıfta değil mi?" Bakugo karşısında duranın Todoroki olduğunu bilmeden konuşuyordu. Todoroki olumlu anlamda kafasını sallamasından sonra Bakugo, "Onu şimdi soyunma odasında bulabilirim o halde." diyerek sınıftan çıkmak için kapıya yöneldi ama Todoroki önüne geçmişti.
"Todoroki'nin yanında seni hiç görmedim. Nereden arkadaşsınız?" Bu akıllıca soru karşısında Bakugo kısa bir süre sessiz kalmıştı. "Babalarımız arkadaş." dediğinde Todoroki yüzündeki o sahte gülümsemeye son vererek "İyi anlaşıyor olmalısınız." dedi.
"Evet, iyi bir dörtlüyüz." Bakugo söylediklerinin tutarlı olduğunu düşünüyordu ama öyle değildi.
Todoroki bir adım daha yaklaştı, yüzündeki ciddi ifade Bakugo'ya normal gelmemişti. "Todoroki babasıyla vakit geçirmez. Şimdi söyle neden arıyorsun onu?" Bakugo duyduklarıyla "Bu Todoroki'nin yakın arkadaşı olmalı.. Onu korkutursam Todoroki kendiliğinden karşıma çıkar." düşüncesine kapılmıştı.
"Ona bir mesajım var, iletmeni isteyeceğim." Bakugo lafını bitirir bitirmez Todoroki'nin karnına tekme savurmuştu. Todoroki aldığı darbeyle yere düşsede hemen ayaklanmıştı, "Ne mesajıymış bu?" dediğinde hala karnını tutuyordu.
Bakugo tekrar tekme attığında Todoroki yere serildi. Ne yaparsa yapsın karşılık vermiyor oluşu Bakugo'yu daha çok sinirlendiriyordu. Todoroki'nin yakasından tutup kendine yaklaştırdı, "Eğer bu saçma oyununa son vermezse sonu senden daha beter olur." sözünün sonuna Todoroki'nin suratına attığı yumrukla nokta koymuştu.
Todoroki, Bakugo'nun yakasını bırakmasıyla kafasını yere çarpmıştı. Yüzünü acıyla buruşturduğunda Bakugo kahkaha attı. "Yoksa karşılık verebilecek gücün mü yok?" Duyduğu sözlerden sonra bu sefer Todoroki kahkaha atmıştı. "Eğer sana karşılık verirsem Todoroki üzülebilir, bunu istemem. Önce onun için ne ifade ediyorsun bunu bilmeliyim." Söylediği sözler Bakugo'yu daha da sinirlendirmişti.
"Senin arkadaşın yarım bir piç!" Bakugo bağırsada Todoroki'nin kahkahası sesini bastırmıştı. Kahkahası son bulduğunda "Ne güzel işte birbirinizi tamamlarsınız." dedi.
Bakugo, Todoroki'nin tekrar yakasından tuttu. Yüzüne bir yumruk daha atacakken sınıfın kapısı açılmıştı, Bakugo kapıya doğru baktığında Kirishima'yı gördü. Todoroki bu duraklamadan faydalanarak Bakugo'yu kendine çekerek öpmüştü. Bakugo birkaç saniye ne olduğunu anlayamamış öyle kalmıştı, kendini geri çekerek havada kalan yumruğunu Todoroki'nin yüzüne indirdi. Kirishima olanları şaşkınlıkla izlemişti, sessizce sınıf kapısını geri kapatarak oradan uzaklaştı.
Bakugo sınıftan koşar adım çıkıp kendi sınıfına doğru Kirishima'nın peşinden gitti. Tam sınıfa girecekken onu durdurup konuştu. "Gördüğün şey doğru değildi, onlara bir şey söyleme. Sandığın gibi bir şey olmuyordu, ben onu d... her neyse sınıfta anlatacağım ama bu olanlardan kimsenin haberi olmamalı." Kirishima olumlu anlamda başını sallayınca birlikte sınıfa girdiler.
Todoroki yerde yüzü kan içinde kalmış haldeydi ama hala gülüyordu. Ayağa kalktığında burnundan akan kanı koluna sildi, çantasını alıp sınıftan çıktı. Kolidordaki öğrencilerin bakışları arasında lavaboya gitmişti.
Islattığı peçete ile yüzünü sildi. İşi bittiğinde aynada kendine baktı. Yüzünde oluşan hafif kızarıklar yerini morluğa bırakacaktı. Dağılmış saçlarını olabildiğince düzeltip lavabodan çıkmadan son kez aynaya baktı, "Pişman olacaksın Bakugo, çok pişman olacaksın." dediğinde gözlerinde öfke hakimdi.
---------------------------------------
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
