13- sözcükler olmadan konuşmak

3.3K 298 259
                                    

Hey

Ayaklarımın ağrısından kıvranırken yazılmış bir bölüm.

" çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda Yaşadığına inanıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

" çünkü sadece kendi kaderlerini bir gizem olarak yaşayabilenlerin gerçek anlamda Yaşadığına inanıyorum."

🌼

İstiyor muydum?

Jungkook ile birlikte olmak, onunla aynı kulaklıktan müzik dinleyerek birbirimizin yüzünü seyre dalmak, onu aya götürmek, uzun parmaklarından herbir saç teline kadar sevgiyi hissettirmek, en çokta o dudağının altındaki beni öpmek.

Kulağa muhteşem geliyordu. Başka birinden duysam kusma sesleri çıkaracağım şeyleri söz konusu jungkook ile birlikte yapmak olunca sevesim geliyordu işte.

Bana pırıldayan gözleriyle ümitle bakarken gözünün çevresindeki mor halkalar gerçeği yüzüme vuruyordu.

Yüzünde ölüm beyazlığı varken dudakları ve göz çevresi oldukça kızarık saçlarını geriye atan kemikli elleri hafifçe titriyordu.

Uyuşturucu bedenini bile fark etmeden ele geçirmişken ben bu bedende kendime ait bir yer göremiyordum.

Dolup taşmıştı uyuşturucu ile. Bir bütündü artık jungkook.

Gözlerimi gözlerinden çekmiş bakışlarım parke zemini bulurken elini usulca çenemde gezdirip çene kemiğimi parmağıyla okşadı.

"Beni seviyor musun?" Sesindeki yumuşaklık içimden birşeylerin akmasına sebep oluyordu. Kalp atışlarım yüzünden gözünün önünde ölebilirdim.

Dilim suçu üstlenmek istemez gibi soruya cevap vermezken gözlerim suçu üstlenip gözlerimizi buluşturdum.

Dilim konuşmuyor 'üzüleceksin, kötü şeyler olacak.' Diyerek susmamı sağlıyordu. Fakat gözlerim çoktan kendini jungkooka teslim etmiş sorunun cevabını ellerine bırakmıştı.

"Seviyorsun. Benim gibi delice aşık olmuşsun sende."

"Bence daha fazla konuşmaya gerek yok. Sözcüklere ihtiyacımız yok." Elleri yanaklarımı kavrarken dudakları dudaklarımı bulmuştu.

Doğruydu. Sözcüklere, uzun cümleler sarf ederek zaman kaybetmeye gerek yoktu. Hayat kısaydı ve biz birbirimizi geç bulmuşken her dakika yaşamaya değerdi.

~

"Hadi geç içeri." İlk defa evime gelen jungkook hafif çekingen görünüyordu ve onu ilk kez böyle gördüğüm için şaşırmadan edememiştim.

"Evin çok güzel." Yavaşça içeri girerken salonu süzüyordu bir yandan.

Anahtarı girişteki dolaba atıp girmesi için kolundan tuttum. Bakışları kolunu kavrayan elime giderken burukca gülümsedi.

drug addict- JikookWhere stories live. Discover now