"Bu gece tanrım diye inleyebileceğin tek gece."
x
"Sizi telaşlandırmak gibi olmasın ama toplantı epey hararetli."
"Ne oldu?" dedi Lucifer, anında başını kaldırdı Yoongi'ye doğru. Hızlı adımlarla yaklaşan iblisin suratı huzursuzlukla kaplıydı.
"Efendi Namjoon'un birkaç kez sesini yükselttiğine şahit oldum."
"Gizli gizli onları dinlediğini fark ederlerse seni de alırlar içeri." dedi Jimin. Toplantıya yalnızca Accensus ve Hoseok katılabilmişti. Yoongi defalarca katılmak istediğini beyan etse de reddedilmişti. Bu nedenden ötürü sinirle volta atıp durmuş, en sonunda dayanamadan gidip gizli gizli onları dinler olmuştu. Uzun süre duramıyordu yakalanma korkusundan. Gidiyor, dinliyor ve hemen kaçıyordu. Gittiği her aralıkta bir şeyler toplamaya çalışıyordu.
"Bir de senin yargılanmanla uğraşmayalım." Lucifer da Jimin'e hak verdi. "Ben de gidişatı çok merak ediyorum ancak Efendi Namjoon'un dediklerini duydun. Karışırsak işler büyür."
"İşler zaten büyük." dedi Yoongi de. Accensus'un sesi soluğu çıkmıyor, konuşmadı bile. Efendi Namjoon'un da bağırmasına bakılırsa işler sandığımız gibi gitmiyor."
"Çoğunluğun dediği geçerli olacak." dedi Jimin, mırıltıyla. "Muhtemelen heyet, Accensus'un lanetinin devam etmesini istiyor. Efendi Namjoon kolay kolay sesini yükseltmez orada."
Lucifer'ın suratı duvar gibi oldu anında.
"Lanetinin olma sebebi benim."
"Öyle ama..." Yine gelmişlerdi anlam veremedikleri noktaya. Accensus, kimse beni sevmiyor diye tekrarlardı sürekli, haklıydı. İç çekti Yoongi. "Neyse, biz beklemeye devam edelim. Gün doğmadan neler doğar."
"Ne doğar bilmem ama..." dedi Taehyung, gözlerini Yoongi'ye dikti. Böyle giderse o yırtıcı kuş bakışlarını yine yerleştirecekti yüzüne. "Accensus'un lehine doğmazsa çok kötü şeyler olur."
"Böyle konuşma." dedi Jimin, sakince. Bir şey olsa önde gideceklerden biriydi ama olmasını istemiyordu. Kötülük kötülüğü doğururdu. Vahşete şahit olmak istemiyordu. "Elbet mantıklı bir sonuca varılır."
"Yoongi'nin suratına iyi bak." dedi Lucifer da. "Bu surat yakın geleceğin önizlemesi."
Yoongi, hissediyordu ne olsa, ne bitse. Çıkmıyordu yüzü düştüğü yerden yukarı. Belki de bahsetmediği daha nicesi var diye düşünüyordu Lucifer.
Jimin'in gözleri Yoongi'yi taradı, Yoongi başını başka yere çevirdi. Taehyung, sinirle soludu.
Zor tutuyordu kendini. Oraya gitmemek için, bir şey yapmamak için, Accensus'u bunun için uyarmışken kendisi sorun çıkarmamak için. Güven duyuyordu iki büyüğe, sabrı da bundandı fakat evdeki hesap çarşıya uymuyordu işte.
Eğer hesap çarşıya uymuyorsa, çarşıyı hesaba uydururdu
Hepsi bulduğu birer boş köşeye dalgın dalgın bakarken bağırışma sesleri duyuldu uzaktan, üçü de anında kulak dikti. Önce boşluğa, ardından birbirlerine baktılar direkt. İkinci bir bağırışma ve hemen ardından gelen bir yerin yıkılışını andıran gürültü, üçünü de harekete geçirdi.
Bağıran Accensus'tu.
Yıkılan yer de onun eseri.
"Bir kez daha tekrarlamayacağım!"
Heyetten biri e ait olan bu bağırış etrafı salonu inlettiğinde, kapının önünde duran koruyucular ve askerlerin arasına daldığı gibi en öne geçti Lucifer. Herkes saygıyla eğilirken o, görev almak üzere bekleyen koruyucuların başı Libertus'un yanına dikildi gözlerini kıyametin koptuğu yapıdan ayırmadan. Neler oluyor?" dedi koyu sesiyle, Libertus, duraksadı. Ondaki bu sessizlik, Taehyung'un rengi değişmeye başlayan gözlerini ona dikmesine sebep oldu.
YOU ARE READING
Accensus || Taekook ✓
Fanfiction"Nereye gidersen git." dedi değişik bir ses tonuyla üzerime yürürken. Ve ardına sığındığım tüm eşyalar, onun emrinde havalanarak uçup gitti. "Benden kaçamazsın." Kapak: raisshi ♥️