Merhabalar vee iyi okumalar ♥️
O adam," dedi ve öfkeli nefesini verdi dışarı. "Atacağımız en büyük adımlardan biri."
"Neden?"
"Çünkü Taehyung'un evinde Lucifer'a ait olan bir tablo var ve bunu o adamdan almışlar." diyerek gülümsedi histerikçe. "Yeterli mi?"
Yoongi'nin gözleri açıldı, bakışları kaldırımı yoklayıp Jungkook'un yüzüne çıktı yeniden.
"Yeterli."
Kaşlarını kaldırdı, gülümser bir ifade takındı yüzüne. "Ben de öyle düşünmüştüm."
Jungkook'un yüzü, Yoongi'ye oldukça yakındı. Jungkook her zaman pimi çekilmiş bir bomba gibiydi ve bu ifadeyi oldukça iyi tanıyan Yoongi sessizliğini korudu bir süre. Jungkook bir hışımla arkasını döndü, saçlarını karıştırdı. Bir cesaret doğdu böylece Yoongi'ye.
"Peki, ne yapacağız?"
"Bilmiyorum." dedi Jungkook, arkasını döndüğü çocuğa. Ardından gülümseyerek Yoongi'ye döndü. "Sanırım tanrıdan şans dileyeceğiz."
Bu söylediğine gülmemek için direnen Yoongi, onun gülmeye başlamasıyla kendini tutamamış ve ona katılmıştı. Kısa bir kahkaha dudaklarına peydah olmuştu ve o gülğş seyrekleşmeye başladığı sıra öylece boş sokağa bakınan Jungkook, Yoongi'ye eliyle gel işareti yapmış, "Hadi gidelim." diyerek yürümeye başlamıştı ufaktan. Güneş tüm kızıllığını gökyüzüne yaymış, son ışıklarını vuruyordu yüzlerine. Efendisinin peşine takılmış, yürümeye başlamıştı Yoongi de.
Öylece yürümeye başladıktan 5-10 dakika sonra "Saat kaç?" diye kendi halinde mırıldandı Jungkook. Yoongi, bakma ya da arama zahmetine girmedi.
"Bende saat yok."
Usulca cebinden telefonunu çıkarırken "Sana bir telefon almamız lazım." dedi Jungkook. Yoongi'nin onaylar mırıltısıyla kendi sorusunun cevabına baktı. "Ne ara 6 buçuk oldu?"
"Siz bana bağırırken sanırım."
Kaşları alayla yukarı kalkan Jungkook, telefonun ekranındaki bakışlarını ağır çekimde Yoongi'ye çevirdi.
"Şaka~"
Diş etleri gözükesiye gülümsemiş, gözlerini de kapatarak şirinlik yapmıştı Yoongi. Jungkook ise bu görüntüye tıksırmış, kafasını sallayarak önüne dönmüştü yine.
"Evime gitmem gerekiyor. Üzerimi değiştirmeli ve birkaç eşya almalıyım."
Yoongi "Taehyung'un evinde mi kalacaksınız?" diye bir soru yönelttiğinde, kafasını salladı yavaşça. "Koruyucu rahatsız ediyor. Onu korumalıyım."
"Koruyucu?"
"Sizin arkanızdan giderken gölü izlemiştik biraz." dedi, bunları anlatmaya yeni fırsat buluyordu. "Oradaydı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Accensus || Taekook ✓
Fanfiction"Nereye gidersen git." dedi değişik bir ses tonuyla üzerime yürürken. Ve ardına sığındığım tüm eşyalar, onun emrinde havalanarak uçup gitti. "Benden kaçamazsın." Kapak: raisshi ♥️