1.bölüm - Yenidoğan

725 37 21
                                    

Rutubet kokan eski binanın üst katlarındanki dairelerinden birinde kimsenin haberi olmadan yasadışı bir ticaret gerçekleştiriliyordu. Alıcı taraf para dolu çantasıyla masanın başında hazır beklerken bir yandan da satın almak için geldikleri silahları inceliyorlardı. Onlarca çanta silah önlerindeki masaya dizilmişti. Satıcı taraf ise gerginlikle satışın sonlanacağı zamanı bekliyordu.

Tam o sırada kapının çalma sesi tüm odayı doldurdu. Tüm adamlar kendilerini koruma pozisyonuna geçip hızla silahlarını çektiler. Satıcı taraf tedbirli bir şekilde kapıya yaklaştı ve kapının arkasında bir kadın olduğunu gördü. Adam kadını tanıdı ve sinirle küfür ederek kapıyı açtı.

Odada bekleyen herkese bir sorun olmadığını belirtip satışa geri dönebileceklerini söyleyerek bir süreliğine yanlarından ayrıldı. Kadını başka bir odaya sürükleyip öfkeyle konuşmaya başladı.

"Buraya ne cürretle gelirsin!"

Kadın şişmiş karnını tutarak aynı öfkeyle adama karşılık verdi.

"Aylardır sana ulaşmaya çalışıyorum ama beni sürekli görmezden geliyorsun! Yeter artık! Bu bebek senin ve bunun sorumluluğunu almak zorundasın."

Adam tek eliyle kadının boğazından tutup sırtını duvara yasladı. Korkmuş kadın gözlerini irice açtı ve boğazını sıkan eli ittirmek istedi. Adam suratına yaklaşıp tehditkar bir sesle konuştu.

"Bu çocuk benim değil kaç kez söyleyeceğim? Bırak peşimi artık orospu! Sana ve bu piçine benden ekmek çıkmaz!"

Kadının gözyaşları süzülmeye başlamıştı ama öfkesi daha ağır basıyordu. Bebeğinden güç alarak adama karşı çıktı.

"Sen kabullenmesen de bu senin bebeğin Antonio! Bize bakmak zorundasın yoksa her şeyi gidip karına mı anlatmalıyım?"

Adam sinirle burnundan soluyarak kadının boğazını daha çok sıktırdı. Nefes alamayan kadın elinin altında çırpındı ve bayılmak üzereyken içeriden sesler yükseldi. Adam sertçe ittirip kadını bıraktı ve gücü tükenen kadın nefes nefese yere oturdu.

Antonio hemen ticaretin yapıldığı odaya geçti ve kargaşaya neyin sebep olduğunu anlamaya çalıştı. Alıcı taraf silahlarını çekip Antonio'un adamlarına doğrultmuştu ve öfkeliydiler.

"Antonio seni şerefsiz dolandırıcı! Bu silahlar bizim istediğimiz gibi değil. Yarısı sahte, resmen oyuncak. Sen kimi kandırıyorsun?!"

Planı anlaşıldığı için telaşlanan adam başını iki yana sallayarak hiçbir şeyden haberi yokmuş gibi inkar etti.

"Bir yanlışlık olmalı! Biz müşterilerimizi aldatmayız!"

Karşı taraf inkar eden adamın söylediklerine inanmadı ve daha çok öfkelendi. "Yanlış kişilere bulaştın Antonio!"

Küçük oda silah sesleri ile yankılandı. İki taraf da duvarlara ve mobilyalara kurşunlar sıçratarak çatışmaya girdi. Antonio ve adamları yaralansalar da karşı tarafı etkisiz hale getirmeyi başardılar. Sonra dairenin aralık kapısı gözlerine takıldı. Antonio hemen içerideki odaya koştu ama kadın artık orada değildi. Olay yerine geri dönüp adamlarına bağırıp çağırdı ve emirler yağdırdı.

"O kadını bulup onu ve karnındaki bebeği derhal öldüreceksiniz! Eğer kaçmasına izin verirseniz hepinizi kendi ellerimle öldürürüm anladınız mı beni?!"

Adamlar koşturarak binadan çıkmak için ayrıldıklarında Antonio sinirle saçlarını çekiştirdi. O kadının ve bebeğinin ortadan kaldırılması gerekiyordu yoksa tüm finansal kaynağı olan karısıyla başı derde girecekti.

Stolen BabyWhere stories live. Discover now