10.bölüm - Sobe

305 27 35
                                    

Ertesi sabah ilk uyanan Gulf oldu. Uyanmak zorunda kalan demek daha doğru olurdu. Çünkü bebek yine biyolojik saatine uyum gösterip sabahın ilk ışıklarında ağlamaya başlamıştı. Gulf artık bir alışkanlık haline gelmiş gibi daha gözleri bile yarı kapalıyken yatağın içinde hızla kalkıp oturdu ve sesi gittikçe yükselen bebeği kucağına aldı.

Gulf onu pışpışlıyordu fakat bebek ağlamaya devam etti. O sırada Mew de yatağın diğer ucunda kıpırdanmıştı. Gulf gibi o da uyku sersemi yattığı yerden doğruldu. Fakat arkasında hissettiği sızıya hazırlıksız yakalanınca sıkılı dişlerinin arasından kaçan acı dolu soluğuna engel olamadı. Mew yüzünü buruşturup tek eliyle kalçasını ovalarken Gulf'ın ona bakarak sırıttığını gördü. Yüzündeki acı dolu ifadeyi silip tek kaşını kaldırdı.

"Seni hain velet şimdi istediğin kadar gül. Benim sıram geldiğinde sen böyle doğrulup oturamayacaksın bile."

Gulf'ın sırıtışı yüzünde dondu sonra yavaşça silindi. İrice açtığı gözleriyle kafasını öne eğdiğinde Mew onun yutkunduğunu görmüştü. Şimdi gülme sırası Mew'indi. Yataktan yavaşça kalkıp bebeğin çantasından mama aldı. Karışımı hazırlayıp biberona koydu ve Gulf'a uzattı. Gulf biberonu ondan almak için elini kaldırdığında Mew bilerek parmağıyla Gulf'ın elini okşadı. Gulf elini hızla geri çekip bebekle ilgilenmeye başladı ama Mew onun ensesinden küçük kulaklarına kadar kıpkırmızı olduğunu gördü.

Gulf bebekle ilgilenip yeniden uyutmaya çalıştığı sırada Mew midesinde bir yanma hissetti. Elini karnına bastırıp sıkıntıyla iç çektiğinde Gulf bakışlarını ona çevirdi. Mew endişeli gözlerle karşılaşınca ağrısının izin verdiği kadarıyla gülümsemeye çalıştı.

"Midem yine kendini hatırlatmaya karar verdi. Bir şeyler yesem iyi olacak."

Gulf saate bakıp iç çekti. "Oda servisi isteyebilirdik ama henüz kahvaltı için çok erken."

Mew başını sallayıp onu onayladı ve oturduğu yerden kalkıp kapıya yöneldi. "İdare edebilecek kadar atıştırmalık almak için bir yer bulacağım. Sen de ister misin?"

Gulf teşekkür edip kafasını iki yana salladı. Mew hemen geri döneceğini belirtip odadan çıktı. Asansör zemin kata gelince otomatik kapı bir tık sesiyle açıldı. Mew asansörden çıkmak için dışarıya bir adım atmıştı ki otelin giriş kapısında gördüğü adamlarla başından kaynar sular döküldü. Hızla geri adımlayıp yeniden indiği katın numarasını tuşladı. Asansörün kapıları yavaşça kapanırken adamlar resepsiyondaki kadınla tartışma içerisindeydi ve içlerinden biri kafasını çevirince aralık kapıdan Mew'i gördü. Diğerlerine seslendiği sırada kapılar kapandı ama hepsi Mew'i görmeyi başarmıştı.

"SİKTİR!"

Mew panikle küçük kabinin içinde dikilmiş asansörün istediği kata ulaşmasını bekliyordu. Kapılar yeniden aralanmaya başladığında tamamen açılmasını beklemeden koşarak aradan sıyrıldı. Az önce çıktığı odaya son hızla dalınca Gulf aniden açılan kapıyla oturduğu yerde sıçradı. Mew soluk soluğa ve irice açtığı gözleriyle yanlış bir şeyler olduğunu haykırıyordu adeta.

"Gulf lanet olsun bizi yine buldular!"

Mew odaya girip kapıyı arkasından kapattı ve yatağa koştu. Bebeği kucağına aldı. Çantadan küçük battaniyesini alıp banyoya ilerledi. Gulf da o sırada çantaları toparlıyordu ve Mew'in bebekle banyoya girdiğini görünce çantaları bırakıp şaşkınlıkla peşlerinden koştu.

"Ne yapıyorsun? Gitmeyecek miyiz?"

Mew battaniyeyi küvetin içine serdi ve bebeği uyandırmamak için sakince battaniyenin üstüne bıraktı. Arkasını döndüğünde yüzü soru işaretleriyle dolu çocuğu gördü. Öylece banyonun ortasında dikilen Gulf'ı kolundan yakalayıp kapıya doğru sürükledi. Çıkmadan önce kapının arkasından anahtarı aldı ve banyodan çıkıp kapıyı dışarıdan kilitledi. Anahtarı cebine attıktan sonra nihayet Gulf'a sıra geldi.

Stolen BabyМесто, где живут истории. Откройте их для себя