Saat dokuzu biraz geçmişti ki Aaron oturduğu şezlongtan yanımıza koştu ve "Çok kötü bir şey oldu." dedi. Korkuyla ona döndük. Telefon ekranını bize çevirdi. Bir magazin sayfası büyük puntolarla haber yapmıştı."ÜNLÜ GRUP SOFT DIVISION'IN EVİNE HIRSIZ GİRDİ."
--
Noah'dan:
Yazıyı okur okumaz sinirden delirdim. "Böyle işi si-"
"Noah!"
Bu sefer beni durduran Joe olmuştu. Nefes alıp "Bu mümkün değil. Kimse bilmiyordu." dedim. "Evin önünde duran paparaziler görmüştür belki." diye fikir attı Aaron ortaya. "İmkansız. Eve polis bile gitmedi. Sadece Noah ve Joe'yu görüp anlayamazlar." dedi Luka.
Telefonum çalınca kalkıp havuzun diğer ucuna gittim. "Ne yapmaya çalışıyorsunuz?"
Jeff'in dediği şeyi algılayamadım. "Efendim?"
"Neden basına sızdı bu haber, Noah?"
"Ben de aynısını sana soracaktım. Polisi bile arattırmadın ama haber akşamına basında. Nasıl oluyor bu acaba?"
Jeff birkaç saniye durakladı. "Basına siz vermediniz mi?"
"Hayır tabiki! Deli değiliz." dedim. Aklım karışmıştı. Jeff'in de öyle. "Asistanın ya da ne bileyim konuştuğun biri-"
"Sen beni aradığından beri kimseye söylemedim. Asistanıma bile, Noah."
"O zaman bu ne demek oluyor?"
"İki şey olabilir. Bir, telefonlarımız dinleniyor. İki, aramızda hain var."
"Bizden hiç kimse böyle bir şey yapmaz."
"Bilemeyiz bunu. Onları ne kadardır tanıyorsunuz? Bir ay?"
Kafamı havuzun diğer ucuna çevirdim. Hepsi endişeli bir şekilde yanlarına dönmemi bekliyordu. Bu ihtimali düşünmek istemiyordum. Böyle bir şey yapmazlardı. "Telefonlarımızı değiştirelim. Ekstra önlem alırız." dedim. Karşıdaki Jeff iç geçirdi. "Peki. Yeni eve taşınır taşınmaz sizinle toplantı yapmamız gerekecek, Noah."
Yanlarına döndüğümde Joe'nun oturduğu koltuğun koluna yaslandım ve kolumu Joe'nun omzuna koydum. Kafasını kaldırıp "Ne diyor?" diye sordu. Joe'nun saçlarıyla oynarken gözlerimi diğerlerinden kaçırıp "Telefonlarımızın dinlenebilme ihtimalini söyledi. Numaralarımızı değiştireceğiz ve ekstra önlemler alacakmış." dedim.
Aramızda köstebek olduğunu düşündüğünü onlara söylemeyecektim. Çünkü böyle bir şey yoktu.
Olamazdı.
Umarım.
--
Melodi esnemeye başlayınca "Odalarda nasıl kalacağımıza karar verelim. Dört oda var." dedim. Dört kişi olduğumuz için buraya geldiğimizde de hepimizin kendine ait odası oluyordu. Şimdi ise sekiz kişiydik.
"Benim odamdaki yatak tek kişilik." dedi Gus. Kafamı kaşıyıp düşündüm. Luka "Havuzun orada misafir dairesi yok mu?" dedi. "Evet. Havuzun oradaki daireyi unuttum." dedim.
"Biz Ekin'le kalırız." dedi Melodi. "Biz de Luka'yla havuzun oradaki dairede kalırız." dedi Barış. Aaron ve Gus kendi odalarında kalacağı için biz de Joe'yla birlikte kalacaktık.
Saat geç olunca hepimiz odalara dağıldık. Joe'yla birlikte odaya girdiğimizde kendimi direkt yatağa attım. O da yanıma atlayıp "Zor bir gündü." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şansın Melodisi
Teen Fiction"Sen hayatımda gördüğüm en şanslı kızsın ve hala şansa inanmadığını söylüyorsun!" ༄ ༄ Melodi'nin hayranı olduğu Soft Division grubu yeni şarkılarının getirdiği büyük sesin şerefine bir televizyon programı çekeceklerini ve iki hayranlarını da yanlar...