4

6.4K 685 560
                                    

yorum yapmadığınız için bölüm atasım hiç gelmiyor şakasız..

yorum atsanız her gün 2 bölüm yollarım ki zaten 28. bölüme kadar geldim...

neyse........

bu arada şarkıyı bence dinleyin. çok güzel 🥺

ve bölüm düz yazı. sakın kaçmayın! okuyun çünkü bunun ileride bahsi geçecek.

oy verip yorum yapan elleriniz de dert görmesin 😌

🌈

jimin koşarak çalan kapıya doğru yaklaştı. sabahın bu saatinde kim gelirdi?

tuttuğu kapı kolunu bir anda araladığında karşısında gördüğü bu suratı, daha önceden de gördüğünü hatırladı.

geçen gün gelen adam gelmişti. ama bu kez daha gerçek bir ağlamaya sahipti. en azından bu göz doluluğunun sebebi kesinlikle can acısı gibi duruyordu. sahiciydi.

"buyrun?" dedi jimin kaşlarını kaldırarak. "kedinizi sormak için mi gel-"

adam canının acısından dolayı bir anda öne doğru yalpalamış ve elini duvara yaslamıştı. yüzünü buruşturdu. güçlükle nefes alıp veriyordu. içinden kendine çokça kızdı. buraya gelirken yol boyunca sırtındaki acının katlanarak artacağını sanmazdı. jimin'in karşısında rezil olduğuna inanıyordu.

"iyi misiniz?" dedi jimin telaşla. ellerini duvardan destek alıp ayakta durmaya çalışan adamın koluna doladığında yeşil gözlü şaşkınlıkla başını kaldırdı.

jimin, adamın ondan rahatsız olduğunu düşündü. elini çekip çekmemek konusunda kararsız kaldı. çekerse düşer gibi duruyordu. yine de tutuşunu birazcık gevşetti. yeşil gözlü hâlâ daha kendisine bakıyordu ve jimin kendini tuhaf hissetmeye devam ediyordu.

"iyi misiniz?" dedi bir kez daha. adamdan hiçbir ses çıkmamış, acıyla gözleri kapanırken sert bir nefes bırakmıştı.

en sonunda ise "iyiyim," dedi güç bela. ancak hiç inandırıcı değildi.

jimin ne yapsa bilmiyordu. iyiyim dediği için kolunu daha fazla tutup yanlış anlaşılmak istemezdi. bu yüzden tutuşu daha da gevşedi ve yavaşça bıraktı.

yeşil gözlü bundan rahatsız olmuştu.

"kediniz için mi geldiniz?" dedi jimin tereddütle. adam cidden iyi durmuyordu. gözlerini tekrardan jimin'e çıkardığında yavaşça elini, yasladığı duvardan çekti. dik durmaya ve sırtındaki yarayı yok saymaya çalıştı. keşke taehyung ve jungkook'u dinleseydi... çoktan mikrop kapmış olmalıydı.

"evet," dedi jimin'in sorusunu yanıtlayarak. hızlı nefesler alıp veriyordu. "k-kedim için..." cümlesini devam ettiremedi çünkü acısı katlanarak artıyordu.

yoongi pansuman bile yapmamıştı. taehyung ve jungkook'a yalan söylemişti. yarası ilk günkü gibiydi.

jimin daha fazla dayanamadı ve yeşil gözlü adamın koluna girip onu tuttu. "kusura bakmayın ama hiç iyi durmuyorsunuz," dedi. ayakta duramadığı için yavaşça basamağa oturttu.

jimin de paniklemişti. beyaz tenli adamın beti benzi atmış, daha da soluk durmasına sebebiyet vermişti. alnında damla damla minik terler birikmişti ve siyah saçları yapışmıştı.

"ambulans mı çağırsam?"

yoongi küçük bir çocuk gibi -belki onlardan daha da çocuk- hastaneden korkuyordu. hızla elini salladı. "olmaz!" dedi karşı çıkarak. korkuyorum demek istemiyordu. jimin'in karşısında bugün yeteri kadar berbat bir duruma geldiğinin farkındaydı. utanıyordu kendinden.

ilysb ✓Where stories live. Discover now