10

5K 553 239
                                    

medyadaki şarkıyı dinleyin mutlaka çünkü çok güzel :")

bu bölümden sonra artık yoonmin ikilisinin kendi yazışmalarını okuruz gibi duruyor. çok şükür o bölümlere geldik. resmen 10 bölüm de giriş yaptık hikayeye :-)  sizi sıkmaktan korkuyorum ama böyle olması gerekiyordu.

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ♥︎  yorumlarınız benim için çok kıymetli.

🌈

jimin dakikalardır, şaşkınca, aralarında birkaç metre mesafe bulunan kişiye bakıyordu.

o sahiden buradaydı.

bu okuldaydı.

yeşil gözleri bu mesafeden bile parıldıyordu ve bu sadece jimin'in değil, birçok kişinin de dikkatini çekmişti. herkesin gözü yoongi'nin üzerindeydi.

ancak yoongi tek bir yere odaklıydı.

taehyung ve jungkook, gülmemeye çalışarak jimin'in yanına geldi. asla haberleri yokmuş gibi de onun baktığı yöne, yoongi'ye, bakmaya başladı.

"ne oldu?" dedi taehyung yoongi'ye bakarken. ardından da sanki yeni fark ediyormuş gibi, "aa yeşil göz mü o?"

"a-a dur bakayım," diyerek öne atıldı jungkook ve gözlerini kıstı. sonrasında ise fark etmiş gibi yaparak kaşlarını kaldırdı ve kafasını sallamaya başladı. "sahiden yeşil göz."

taehyung büyük bir oyunculukla jimin'e döndü, "jimin," dedi tereddütle. "yoksa bu o mu?"

"ay yuh! olaya bak!" eliyle ağzını kapadı jungkook. şok geçiriyor gibiydi.

jimin ikisini hiç önemsemedi o an. kendi kendine konuşuyordu. "b-bu nasıl mümkün olabilir?" dedi şaşkınlıkla. jungkook ve taehyung nasıl haklı olabilirdi? "bu... nasıl bir tesadüf?" dedi inanamayarak.

taehyung büyük bir rahatlıkla elini arkadaşının omzuna attı. "bu cidden kaderin bir oyunu," dediğinde jimin gözlerini yoongi'den ayırdı ve taehyung'a çevirdi.

o sırada da jungkook jimin'i dürtüklemeye başladı.

"günlerdir içine dert ettin durdun. bak ne kadar şanslısın. çocuk resmen bizim okulda! şakaydı ama gerçek oldu bu inanılmaz!" cümlelerini abartılı bir coşkuyla söylüyordu.

"gidip konuş," dedi son kez. "vicdanın rahatlar en azından."

"aynen," dedi taehyung sevgilisini onaylayarak. "çocuk resmen bizim okulda vay be! ve dediğin kadar da yakışıklıymış..."

jimin'in gözleri büyüdü ve bir adım geriledi heyecanla. "yakışıklı falan demedim!" dedi hızlıca. "bu kadar büyük tepkiler vermeyin!"

gülmemek için dudaklarını sıktı jungkook. "tamam yahu. bir şey demedik."

jimin kaşlarını çattı. gözleri tekrar yoongi'ye çevirdiğinde onun kendisine doğru yaklaştığını gördü. bunu beklemediğinden gözleri şaşkınlıkla aralandı. yoongi'den nasıl özür dileyecekti?

"cidden yakışıklı," dedi jungkook jimin'in kulağına doğru.

jimin hariç herkesin bildiği bir gerçek daha vardı ki o da, kedilerin her şeyi duyabildiğiydi.

henüz uzakta olan yoongi jungkook'un bu dediğini, hatta bundan önce konuşulan her şeyi de duymuştu.

jimin sinirle jungkook'a baktı ve "saçma sapan konuşma!" dedi azarlayarak. "buraya geliyor sanırım. yanında garip bir şey derseniz ağzınıza vururum! kedisi konusunda çok kötü hissediyorum zaten beni sinirlendirmeyin!"

ilysb ✓Where stories live. Discover now