10

16.2K 1.1K 3.1K
                                    

"Felix, kalk bebeğim."

"5 dakika daha.."

Felix Hyunjin'in göğsünde kıpırdanarak söylemiş, ve ayaklarını uzatmıştı.

"Saat 7:28, senin hazırlanman 1 saat çekiyor."

"7:78 mi? Öyle saat mi vardı.."

"7:28. Bak 7:29 oldu şuan."

Felix kafasını kaldırmış, Hyunjine bakmıştı. Hyunjin ise bileğinde ki saat'e bakıyordu. Felix Hyunjin'in dediğini anlar anlamaz yataktan sıçrayıp dolaba koşmuştu.

"Neden uyandırmıyorsun, orospu çocuğu!"

Felix hızla dolapta ki kıyafetlerini çıkarıp bakmaya başlamıştı. Hyunjin ise yataktan kalkıp yanına adımlamıştı.

"Git yüzünü yıka, ben seçerim kıyafetlerini."

"Yok sen seçemezsin ben önce-"

"Felix. Git yüzünü yıka."

Hyunjin, arkadan yakınlaşıp boynunu öpmüş ve sözünü kesmişti. Felix kafasını yavaşça sallayıp lavaboya adımlamıştı. Hyunjin kıyafetlerine göz gezdirmiş, ve kontrol etmişti. Hepsini kendisi seçmişti, Felix için. Takım elbise yoktu. Bu yüzden cebinden masaya adımlamış masadan telefonunu almış ve birkaç numara tuşlamıştı. Takım elbise sipariş edecekti. Telefon açıldığı gibi, ses tonunu kalınlaştırmış ve yine Fransızca konuşmaya başlamıştı. Karşı telefonda ki adam hemen saygıyla cevaplamış ve takım elbisenin hemen orada olacağını söylemişti. Hyunjin telefonu kapatıp, yatağa atmış ve banyoya ilerlemişti, Felix'in iyi olup olmamasını kontrol etmek için. Kapıyı birkaç defa tıklattıktan sonra Felix cevap vermişti.

"Ne var?"

"Yıkadın mı yüzünü?"

"Diş fırçası, sabun, diş macunu yok! Nasıl yıkayayım!? Dün hepsi buradaydı! Nereye gitti bunlar?!"

Felix, banyo'dan bağırarak söylenmiş ve kapıyı açmıştı.

"Sabah hepsini çöpe attım. Aşağı çekmecelerde yenileri olması gerek."

Felix kaşlarını gevşetip eğilip aşağı çekmeceyi açmış ve oraları karıştırmaya başlamıştı. Hyunjin içeri girip banyo'yu kontrol etmişti, gerçekten var mı yok mu diye.

"İşte bura-"

"Dikkatli ol."

Hyunjin Felix'in kafasının üstüne elini koymuş, ve taş lavabonun kafasına değmesini engellemişti. Felix anında kafasını biraz daha eğip Hyunjin'e bakmıştı. Hyunjin gülümsemiş ve Felix'in saçlarını karıştırmıştı.

"Öyle bakma bana, çok tatlısın."

Felix çekmeceyi kapatmış ve gözlerini Hyunjin'den çekerek ayağa kalkmıştı. Daha sonra eline aldığı diş fırçasına, diğer elinde ki macunu sıkmış ve suyu açmıştı. Hyunjin ise lavabodan ayrılmıştı.

---

"Bonjour monsieur! Asseyez-vous ici s'il vous plaît."

"Bonjour Blaise. Waouh Catéline, combien tu as grandi!"

"Hyunjin, tu m'as vu hier. Quelle croissance?"

Hyunjin gülümsemiş ve konuşmalarına yüzünü buruşturarak bakan Felix'in elini tutmuştu.

"C'est ce que tu appelles chérie?? Bonjour, quel est votre nom?"

Küçük kız, Felix'e bakarak gülümsemiş ve elini uzatmıştı.

"Ne diyor bu? Nom mon diyor bak, numaramı mı istiyor? Korkuyorum ben bundan."

"Numaranı istemiyor, adını soruyor."

Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin