17

14.5K 990 3.2K
                                    

"Anlamadım, Jisung!! Ders çalışamıyorum dedim ben işte!"

"Ya gerize-.. yani canım arkadaşım, bu x ile y'i toplayınca sonucu alırsın zaten. Y ile X neydi demiştik?"

Felix nefes verip sandalyeye yaslanmıştı.

"Unuttum."

Jisung, göz devirip defteri eline almış ve Felix'e doğru tutmuştu.

"Tahmini rakam."

Felix ofladığında, arkadan ona sarılan Hyunjin'i fark edip kaşlarını kaldırmıştı.

"Fazla yorma kendini. Anlamıyorsan boşver, başka konuya geçin. Onu sonra yaparsınız."

"Zaten bu son konu, yarın da kitabı bir kere kontrol edeceğiz. Sınav haftası Felix'e girecekmiş gibi gözüküyor, haha!"

Diyip güldüğünde, Hyunjin yüzünü ciddileştirip Felix'e sarılmayı bırakmıştı. Felix ise öksürüp ne olduğunu anlaması için Jisung'a kaş göz yapmaya başlamıştı.

"Ah.. Şey anlamda dedim onu.. şaka olarak dedim ben. Zaten, Felix'e girecek olan tek şey sizin-"

Felix bu defa, Jisung'un bacağını iki parmağıyla sıkıştırdığında Jisung bağırmıştı.

"Ananı seveyim!"

"Neden Seungmin ve ya Jeongin yerine
bu patlıcan kafalı öğretiyor dersleri?"

Hyunjin Felix'in kulağına sinirle fısıldayarak dediğinde, Felix göz devirip cevap vermişti.

"Onlar daha beter çünkü."

Hyunjin, küçük bir şekilde gülüp Felix'in yanağını öpmüştü.

"Ders çalışmanız bittiyse, ben Felix'le bir şey konuşacağım."

Jisung kafasını hızlı hızlı sallayıp elini açmıştı, yol sizin dermiş gibi. Hyunjin kafasını sallayıp, Felix'in elini tutmuş ve sandalye'den kaldırıp yatak odasının kapısına doğru adımlamaya başlamıştı. Tabi, aniden olduğu için Felix şaşkın şaşkın bakmıştı.

"Ne konuşacaksın?"

"Burada duralım."

Hyunjin kapının önünde durup, Felix'in elini kavramış ve gözlerinin içine bakmıştı.

"Ne oluyor?"

Hyunjin, bu defa gülümseyip kavradığı eli öpmüştü.

"Birkaç gün bensiz idare edebilir misin?"

Felix dediği şeyi garipsemişti. Ne alakaydı ki?

"Sensiz mi? Neden?"

Hyunjin kafasını sallayıp Felix'in gözlerinin içine bakmıştı.

"Evde olmayacağım. İngiltereye gideceğim."

Felix duyduğu şeyle gözlerini büyütüp kaşlarını çatmıştı.

"Beni neden götürmüyorsun? Bana hala kızgın mısın yoksa?"

Hyunjin onun dediği şeye gülüp elini bir defa daha öpmüştü.

"Gittiğimiz yer Parisde'ki gibi rahat bir yer değil. Uyumadan 3 gün boyunca çalışacağız, 18 yaş altı için uygun değil."

Felix bakışlarını yere indirip derin nefes almıştı. Ellerini onun avucundan çıkarırken ise suratını asmıştı.

"Felix, sadece 3 gün güzelim.. 1 hafta bile değil. Merak etme, gelirken hediye istersen alırım."

Demişti gülümseyerek, onu mutlu yapmak için. Ama Felix hala yüzünü asmıştı. Felix'in istediği hediye değildi.

Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin