36

10.2K 709 1.4K
                                    

"Ya kör müsün?! Öyle adam mı öldürülür?!"

"Karşıdan adam geliyor, bana söyleneceğine oyuna bak!!"

Jisung telefonunu gösterdiğin'de, Jeongin hızla elinde ki telefonu fırlatmıştı koltuğa.

"Off ya!! Beni yalnız bıraktınız, adam öldürdü beni."

"Jeongin haklı, az önceden beri didişiyorsunuz. Ama bu sadece bir oyun, o kadar da kafa takmayın."

Felix'in kolunu sıvazlayarak söyleyip gülümsemişti Seungmin. Jisung ise göz devirerek geri oyuna dönmüştü.

"Buarada sen neden oynamıyorsun? Takıma yabancı birisinin gelip, bize ihanet etmesi hoşuna mı gidiyor yoksa?"

"Saçmalama Jisung. Telefonum tamirde, oyunda ki hesabımda diğer telefonda kaldı."

"Ne oyunu oynuyorsunuz?"

Arkadan gelen sesle Jisung hariç hepsi Hyunjin'e dönmüştü.

"Oh, Hyunjin hyung. Silah oyunu oynuyoruz, şu sıralar popüler olandan."

Hyunjin hızla tek kaşını kaldırıp Felix'in yanına oturmuştu. Seungmin ile Felix koltukta, Jeongin ile Jisung ise diğer koltukta oturuyordu.

"Az önceden beri Felix diğer takıma karşı yeniliyor. Onun yüzünden puanım düştü hyung ya!!"

"Mızmızlanma lan. Böyle öğreniyor işte."

Jisung, Jeongin'e yastık fırlatarak bağırmış Felix'de gülmüştü. Ama kısa süre sonra yüzünü ciddileştirip Hyunjin'e dönmüştü.

"Oh, puan demişken sen çalışmalarını bitirdin mi? Çünkü tatilde'de çalışmanı istemiyorum."

"Vayy, sen benim için mi endişeleniyorsun öyle?"

Hyunjin iki eliyle onun yanaklarını sıkıp gülümsediğinde, Felix gözlerini kısmıştı ona.

"Bu bitirmedin demek mi yani?"

"Maalesef. Birkaçı kaldı ama Younghoon zamanı olduğunu söyledi, kalanını o halleder."

"Ohh!! Şu mehşur Younghoon'dan hep Felix bahsederdi."

Jeongin konuşmanın arasına girdiğinde, Jisung'da kafasıyla onaylamıştı onu.

"Fotoğrafını binkere gösterdi ya sana, piç!!"

Seungmin de ona yastık fırlattığında Jeongin kafasına düşen yastığı tutup kaşlarını çatarak ikisine bakmıştı.

"Ben sizin nişan çeyiziniz miyim, niye yastığı bana atıp duruyorsunuz ya?! Canım acıdı.."

Kafasını yavaşça ovuştururken kısık sesle demişti, sonda ki cümlesini. Hyunjin ise küçük gülümsemeyle karşılık vermişti Jeongin'e.

"Belki bir ara tanıştırırım."

"Ah birde, Hyunjin hyung! Felix sizin doğum gününüzün yaklaştığını söyledi..."

Seungmin, koltuktan kalkan Hyunjinin kolundan tutarak onu durdurmuştu. Hyunjin duraksayıp kafasını Felix'e çevirmişti. Felix ise alt dudağını ısırarak Hyunjin'e gülümsemeye çalışmıştı. Diğerleri ise bir şey anlamaz şekilde ikisine bakıyordu.

--

"Nasıl onlara doğum günüm olduğunu söylersin anlayamıyorum.."

"Onlarla birlikte geçiririz diye düşündüm.."

"Bana sormalıydın."

Odanın içinde bir o tarafa, bir bu tarafa ilerleyen Hyunjin'e seslenip göz devirmişti.

Pyrrhic / Hyunlix Daddykink ✔Donde viven las historias. Descúbrelo ahora