27. ACI

42.3K 2.8K 520
                                    

Selam Millet

Aden 27. Bölüm düzlenmiş haliyle sizlerle

Keyifli okumalar ❤️

Doktor olmak istememin en büyük sebebi annemdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Doktor olmak istememin en büyük sebebi annemdi. Küçükken anneme neden böylesin sen diye sorduğumda hep hastayım ondan derdi. Hastaydı ancak bu hastalık bedenini değil ruhunu öldürüyordu. Bunu anladığımda henüz on beş yaşında bile değildim. İnsanın ruhu da kanıyormuş meğer demiştim annemi düşünürken.

Doktor olmak istemiştim, annemi kurtarmak için... Annem gibi kurtarılmayı bekleyenler için doktor olmak istemiştim ancak şimdi ellerimde kurumuş kanın kokusu midemi alt üst ederken yanıldığımı anlaşmıştım. Kandan nefret eden birisi olarak nasıl doktor olacaktım ki?

Baran'ın kanıydı. İki kurşun yarası vardı. Biri karın boşluğundayken diğeri sol göğsünün hemen altında kalbine yakın bir yerdeydi. Ambulansta onu geri getirmeyi başarmışlardı. Dört saat süren ameliyatının ardından yoğum bakıma alınmıştı. Yusuf iyiydi... Alnındaki açılmayı kapatmışlardı. Herkes buradaydı.

Güneş sinir krizi geçirmişti ve ağır dozda sakinleştirici sebebiyle hala uyuyordu. Annem ve Emir, Kerem ile ilgileniyorlardı. Aslan ve Doğu'yu bilmiyordum. En son ameliyathanenin önünde görmüştüm onları.

Zümrüt Hanım içine doğmuş gibi tüm çocuklarını peş peşe aramıştı. Aslan daha fazla erteleyememiş annesinin aramasını cevaplamıştı. Zümrüt Hanımın ilk dediği şey ise Baran'ı telefona istemek olmuştu. Aslan babasını telefona isteyip olan biteni anlatmıştı. Gelmeleri yakındı...

"Yavrum." dedi Yusuf bedenini yanıma bırakırken. Gözlerim hala kanlı ellerimdeydi.

"Aden. Bana bak bebeğim." dedi ve parmakları çenemi tutup yüzümü kendi yüzüne çevirdi.

"Ağlama, kurban olurum o yaşlarına ağlama yavrum." dediğinde ağladığımın farkında bile değildim.

"Eldiven takmayınca böyle bulaşıyor bu kan her yere. Hiç steril değil." dedim. Canım acırken hep saçmalardım.

"Gel yıkayalım." dedi bir kolunu belime sarıp beni ayağa kalktı. Beni de peşi sıra kaldırıp hastaneye doğru yürüdük. Ancak hastanenin içerisine giremeden ani bir fren sesi ile durup başımızı arkamıza çevirdik. Yağız Bey ve Zümrüt Hanım gelmişti. Yağız Bey karısını arabadan indirip göğsüne çekti. Bizi görünce adımları hızlandı. Karşımızda durduklarında Yağız Bey baştan aşağı süzdü bizi. Karısı sağ göğsüne yaslıydı, kendinde değil gibiydi.

ADEN | GERÇEK AİLEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin