Bölüm Bir; Kayla'nın Yüzü

509 312 65
                                    

Bölüm Şarkısı; Fiora-Let It Go By


Let it go by, let it go by, let it go by...
-Bırak geçsin, bırak geçsin, bırak geçsin...

Dağınık oIan sistem değiI, sistemin çarkIarı haIine dönüşmeye meyiIIi oIan insan akIı.
KarI Marx

Leon;

İzbe bir otel odasında sigaramı içerken akşam haberlerini izliyordum. Sigaramdan süzülen duman bukle bukle dağılırken televizyona kenetlendim. Gündem her zaman ki gibi Yansımalarını bulamayanlardı. Yaptıkları son sayımdan bahsedip kalan yüz kişinin isimlerini ve fotoğraflarını yayınlıyorlardı. Tüm insanları çipliyorlardı ve bu çipler sayesinde harekerlerini ve duygularını takip edebiliyorlardı. Bu sayede Yansıyanlarını bulamayanları tespit edebiliyorlard  ne zaman benim yüzüme gelir diye beklerken ekranda beliren yüz ile kendime gelmiş ekrana karşı donup kalmıştım.

Yüzü, gözleri beni bu zamandan alıp bir anda bilinmeyen bir geçmişe götürmüştü. Zihnimde onlarca dejavu, görsel ve canlanan hatıralar birden geçip gitmişti. Belkide on saniye içinde yüzlerce görsel canlanmıştı hafızamda içlerinde çok net hatırladığım yoktu ama eski bir trenin içinde oturduğumu ve kafasını omzuma yasladığını çok net hatırlıyordum bir de bir Wiking barında karşılıklı kocaman iki kadehi tokuşturğumuzu ve birbirimize bakıp gülümsediğimiz dejavuyu, canlanan hatırayı net bir şekilde hatırlıyordum.

Adını masamın üstünde duran not defterine alel acele not almıştım son görüldüğü yere bakarsak benden çok uzak olamazdı. Telefonumu çıkartıp Mosses'si aradım;

"Kardeşim senden birini bulmanı isteyeceğim hem de acil." dedim.

Gürültülü bir ortamdaydı belli bağırarak;

"Mesaj at duyamıyorum seni."dedi.

Telefonu kapatıp mesajı yazmaya başladım;

"Dostum, akşam haberlerinde birini gördüm bana acil bulman lazım adı Kayla fotoğrafını çekecektim ama hızlı değişti fotoğtaf."

Mesajı gönderip yatağa uzanıp beklemeye başladım.

Cevabı beklerken uyuyakalmıştım gece kapının kırılma sesiyle yataktan zıplayarak uyandım içeride eli silahlı yüzü kar maskeli iki adam kapının sağında solunda duruyordu.

"Siktir ne oluyor siz kimsiniz." dedim.

O an içeriye birisi girmişti en fazla bir yetmiş boylarındaydı ince narin bir fiziği vardı. Giydiği siyah bol pantalonun üzerine siyah bir kapüşonlu giyiyordu. Saçları ve yüzü kapüşon yüzünden görünmüyordu. Bana doğru gelip kapüşonunu indirdi. Hafif yuvarlak yüz hattı vardı. Küçük bir burnu, dolgun dudakları ve omuzlarına düşen küt düz ve siyah saçları onu hem çocuksu hem de ciddi gösteriyordu.

Bana bakıp;

"Sen Leon olmalısın benimle geliyorsun." dedi.

Biraz daha dikkatli bakınca onun Kayla olduğunu anlamıştım. Elim yastığın altında ki silahtaydı daha çekmemiştim gözlerine bakıp silahı ona doğrultup adamlarına bakarak;

"Silahları hemen yere atın ve bana doğru itin." diye bağırdım. Ayağa kalkıp silahı kafasına doğru hizaladım.

Kayla hiç istifini bozmadan onlara dönerek;

"İstediğini yapın ve dışarıya çıkın." dedikten sonra birkaç adım atıp anlını silaha dayayıp;

"Eğer benim gördüklerimi sen de gördüysen bu silahı ateşleyemezsin." dedi.

Afallamıştım heyecandan ve endişeden titreyen ellerimle silahı tam ve sıkıca tutmaya çalışarak;

"Sende mi gördün?" diye sordum.

Kendinden emin bir şekilde gözlerini gözlerime dikip;

"Evet bende gördüm, hem beni arıyormuşsun işte karşındayım." dedi.

Derin bir nefes alıp, yükselen adrenalin seviyemi düşürmeye çalışarak silahı tam kavradım. Kayla'ya bakıp;

"Kimsin tanımıyorum ama gördüklerimiz çok anormal değil mi? Baksana hem de aynı akşamda ikimiz de görmüşüz."dedim.

Namlunun ucundan ayrılıp karşıda ki sandalyeye oturdu, paketinden bir tane sigara çıkartıp sigaranın ağza gelen kısmını masaya birkaç kere vurup, sigarasını yaktı bir duman çekip bana baktı;

"Evet, normal değildi ben de seni bu yüzden arıyordum zaten. Konuşmamız lazım ama burada değil."dedi.

Silahı indirip yatağa oturdum bir sigarada ben yakıp, kapıda ki adamlara baktım;

"Kim bunlar?"diye sordum.

Sağ bacağını kalçasının altına alıp oturdu kısa bir süre bana baktı sonra sinirle gülerek;

"Sen beni tanımıyorsun sanırım, ben Caleb'in sistemine ve inancına kalkışanların lideri Kayla."

Şaşırmıştım bir kalkışma olduğunu biliyordum ama liderlerinin bir kadın olduğunu hiç düşünememiştim şaşkınca bakıp;

"Kalkışmadan haberim var ama liderlerinin bir kadın olacağı hiç aklıma gelmezdi."dedim.

Bana bakıp gülümseyerek;

"Bunu ilk kez duymadım ve seni biraz araştırdım bu olaylardan önce orduda istihbarat subayıymışsın."dedi.

Sözlerini bitirdiğinde ayağa kalkıp masanın üzerinde ki bıçağı alıp havaya atıp tuta tuta konuşmaya devam etti

"En sonki çatışmamızda istihbarat liderimizi kaybettik eğer bizimle çalışmak istersen bu saçmalığı Caleb herkesi katletmeden ortadan kaldırmayı planlıyoruz. Ama sana ve becerilerine ihtiyacımız var."dedi.

Şaşırmıştım doğrusu beklemiyordum böyle bir teklif yataktan kalkıp masanın yanına sandalyeyi çekip oturdum sinirli bir şekilde;

"Önce odamı basıyorsunuz, sonra bana silah doğrultuyorsunuz ve şimdi de yardım mı istiyorsunuz?"dedim.

Caleb diktatör bir liderdi her yerleşkenin her odasında posteri ya da tablosu olmak zorundaydı yoksa o evi yıktırıyordu. Kayla elinde ki bıçağı son kez havada sallayıp duvarda ki Caleb'in posterine fırlatmıştı. Bıçak tam Caleb'in posterde ki fotoğrafının alnının ortasında saplanıp kalmıştı. Havada savrulan saçlarını toplayıp bana döndü bıçağı göstererek;

"Senin düşmanın o ve yandaşları, biz değiliz."dedi.

Dedikten sonra sandalyeyi ters çevirip kafasını sandalyenin sırtlığına koyup bana baktı cebinden sigarasını çıkartıp yaktıktan sonra;

"Şimdi benimle gelirsen yaşamak için bir şansın olur yoksa bir yerde sapkın inançlı bu canilerin kurbanı olursun."dedi.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum ayağa kalkıp odanın içinde birkaç tur attıktan sonra kararımı vermiştim. Bunca zamandır Yansıyan orospu çocuklarının masumlara, hayvanlara, doğaya, çocuklara, kadınlara yaptığı eziyetleri duymaktan, dinlemekten, izlemekten nefret kusuyordum silahımı belime koydum. Sırt çantamı yatağın üzerinden alıp sırtıma taktım Kayla'ya dönüp sigaramdan son bir duman aldıktan sonra;

"Nereye gidiyoruz ?"diye sordum.

Yansıyan; Başlangıç (+18)Where stories live. Discover now