Yansıyan; Başlangıç (+18)

Bölüm Altı; Caleb'a Mesaj

Bölüm Şarkısı; Elvis Drev - Gallery Of Souls

Welcome to the gallery of souls
-Ruhlar galerisine hoş geldiniz

Hope you find your friends
-Umarım arkadaşlarını bulursun

'Cause no one knows what we made this for
-Çünkü bunu ne için yaptığımızı kimse bilmiyor

What we do in here (What we do in here)
-Burada ne yapıyoruz (burada ne yapıyoruz)

Zihnini boşalt .
Biçimsiz ol ,
Şekilsiz, su gibi .
Suyu bardağa koyarsın, bardak gibi olur ,
Suyu şişeye koyarsın, şişe oluverir .
...Demliğe koyarsın, demlik gibi oluverir .
Su hem akabilir, hem gürleyebilir .
Su ol Dostum .
Brucee Lee

Leon;

Kayla odadan çıktıktan sonra kısa bir süre kendime gelmeye çalıştım. Gördüklerim normal değildi hele ki ona karşı böylesine savunmasızken. Sebebi neydi ve neden bunlar oluyordu bilmiyordum, zaten düşünecek halimde yoktu mecalimde çok yorgundum, ne bunları düşünecek halim ne de dert edecek dermanım yoktu.

Ayağa kalkıp yaralı olan bacağımı koyup, Kayla'nın hazırladığı ilk yardım malzemelerini kullanarak pansuman yapıp, tekrar iyi bir şekilde diktim. Acı eşiğim epeyce yüksekti her şeye sızlanmazdım. Hatta acı artık bana zevk vermeye başlamıştı yıllarca cephelerde savaşıp sonrasında da bu olayların içinde olmak beni iyice kendime karşı acımasız ve dünyadan gelen her şeye karşı sert bir adam yapmıştı.

Küçük bir lavabo vardı içeride oraya gidip elimi yüzümü ve saçlarımı yıkadım küçük aynada kendime baktım. Sakallarımı kısaltma zamanım gelmişti çok uzun sevmiyordum. Çantamdan tıraş makinemi çıkarttım ve sakallarımı iyice kısalttım. Saçlarım hepten kıvırcık olmuştu ama yanlarını almam gerekiyordu.

Alnımın hizasından tıraş etmeye başladım saçlarımı. İşim bittiğinde kendime bakıp güldüm subay tıraşı gibiydi ama üstler kendi halinde dans ediyordu. Saçlarımı ve yüzümü tekrar yıkayıp saçlarımı havluyla kurulayarak sedyeye tekrar oturdum. Bir sigara yakıp uzaktan aynada ki görüntüme bakmaya başladım.

Uzun zamandır amaçsız bir şekilde sadece yaşamaya çalışıyordum. Tek amacım yaşamaktı ama şu an bir amacımın olması cidden beni motive ve mutlu etmişti. Ben savaşmak için doğmuştum ve boş boş gezinmek zihinsel sağlığımı gayet kötü bir şekilde etkiliyordu.

Aynada kendime bakıp;

''Yaşlanıyorsun artık normalde o mermiyi de yememen lazımdı Hayalet.'' dedim ve gözlerime bakarak kafamı sağa sola olumsuz bir şekilde sitem edercesine salladım.

Çantama gidip yedek olarak taşıdığım siyah kot pantolonumu çantanın gözünden çıkarttım. Yarama değmeyecek şekilde yavaş ve dikkatli bir şekilde giyindikten sonra ceketimi çıkartıp demir sedyenin üzerine serdim, uzun zamandır operasyona katılmamıştım ve yüksek tempoda yaşamamıştım ondan olsa gerek aşırı yorgundum. Biraz uyumak cidden iyi gelecekti ve bundan sonra dinlenmeye pek vaktim olmayacak gibi duruyordu. Çünkü zaman ilerliyor ve bizler için son yaklaşıyordu.

Çantamı yastık gibi ellerimle yanlarından vurarak iyice şişkin hale getirdim, kafamı koyacağım tarafa çantayı koyup sedyenin üzerinde kıvrıldım. Etrafta üzerime alabileceğim bir şeyler aradım ama yoktu. Zaten o kadar yorgundum ki mezara koysalar uyurdum.