kırkıncı

15.6K 1.1K 632
                                    

Çok değişik hissediorm neden bilmem

Normalde bu blöüm final olcaktı ama ddim ki dier bölüm olsnu dedim ki taam sonra dedim blki de hiç final yapmam hihi
_____

Kaan'ın gözlerinden art arda düşen yaşlar canımı yakmaya devam ediyordu.

Sağ elimi, göz yaşını silmek amacıyla yavaşça kaldırdım fakat rengi mümkünmüş gibi daha da koyulaşan gözleriyle elime ters bir bakış atmasıyla donup kaldım.

Ona henüz aşkımı bile itiraf edememişken aramızın bozulması... En son isteyeceğim şey bile olamazdı.

"Bu olanların bütün sorumlusu sensin!" Dedi var gücüyle bağırarak.

Ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözleri canımı sıkarken bir de bağırması kalbimi ağrıtmaya başlamıştı.

Ona bir cevap vermeden sessizce oturmaya devam ettim. Çünkü verecek bir cevabım yoktu.

"Yıllardır görmedin sana olan hislerimi, keşke görmemeye devam etseydin! Bana geldin de ne oldu?"

Ağlamayacağım.

Ağlamayacağım demiştim.

Ağlıyordum.

Hem de canım çıkarcasına...

"Bana geldin ve uğursuzluğunu da beraberinde getirdin!" O, bağırdıkça ağlamam daha da şiddetleniyordu.

Ama benim bir suçum yoktu.

"Annem senin yüzünden öldü."

O kadar kesin bir dille konuşmuştu ki bir an kendimi cidden annesinin ölümüyle suçladım.

Oturduğum yataktan, gücü çekilmiş bacaklarımla kalkmaya çalıştım. Kan dolmuş gözleriyle her hareketimi takip ediyordu. İçime kaçmış sesimi geri getirebilmek adına sertçe yutkundum. "Ben bir şey yapmadım Kaan."

Sanki komik bir şey söylemişim gibi kahkaha atmaya başladı. "Bir de konuşuyor musun? Utanmadan bir de konuşuyor musun?"

Kırgınlığım ve üzüntüm bir kenara çekilmişti. Artık korku vardı. Korkmaya başlamıştım.

Aylardır en güzel rüyalarımın sahibi olan adam şimdi hayatımı bir kâbusa mı çeviriyordu yani?

"Diyar!" Uzaklardan bir ses ismimi tedirgin bir şekilde tekrarlayıp duruyordu.

Daha sonra kolum nazik hareketlerle dürtülmeye başlandı. "Diyar! Uyan hadi güzelim. Kâbus görüyorsun."

Sanki birbirine yapıştırılmış gibi olan kirpiklerimi zorlukla ayırdım ve karşımdaki yüze baktım.

Kaan.

İlk defa gördüğüm bir kâbus için seviniyor olabilirdim.

"Ne gördüysen unut tamam mı? Çıkar aklından. Bak ben yanındayım, kötü bir şey yok."

Transa geçmiş gibi hiçbir cevap vermeden yalnızca onu dinliyordum.

Elleriyle iki yanağımı birden avuçlayıp sıkmaya başladı. Sıkmanın etkisiyle büzülen dudaklarıma bakarak sesli bir şekilde gülmeye başladı. "Şu haline bak! Kan, ter içinde kalmışsın. Kalk bir duş a-"

"Kaan!" Aniden sözünü kesmemi beklemediği, surat ifadesinden belliydi.

Kısa şokun etkisinden çıkarak tatlı bir şekilde cevapladı beni. "Hım?"

"Ben aşık oldum."

"Hım?"

"Sana aşık oldum."

Yanaklarımdaki elleri gevşedi. Tam düşecekken sıkıca tuttum ve gülümseyerek konuştum.

"Sevgilim oldun artık!"

O da tatlı tatlı gülmeye başladı ve aynı zamanda kollarını belime doladı. "Seni seviyorum Diyar. Hiçbir zaman bundan pişmanlık duymadım. Her gün bir önceki günden daha fazla sevdim, bağlandım. Bu böyle devam edecek, sana söz veriyorum."

Boynuna doladığım kollarımı sıkılaştırdım. "Seni seviyorum Kaan. Bu böyle devam edecek, sana söz veriyorum."
_____

Bi peçlik yapmasam olmazdı

Çek Tulumbayı | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin