47

1.2K 65 9
                                    

Kucağına atlayan kızı ve elinden tutup yanımızdan ayırdığı karısıyla yanımdan uzaklaştığında konuşmaya vaktimiz olmamıştı.

Ben ne kadar şaşkındıysam ilerlerken bile şaşkınlıkla bana bakan gözleri üzerimde dolandığında onun da benden farklı olmadığını anladım.

Tanışıklığımızı fark edemeyen Ayla Hanım selam vererek yanımdan ayrıldığında geç kaldığımdan görmese bile gülerek karşılık verdim.

Ümit Başçavuş, Ayla Hanım'ın kocasıydı.

Bahsettikleri, görevden anca dönüp de ilk defa, doğmuş bebeğini kucaklayacak baba Ümit Başçavuş'tu.

Öğleden sonra odaya kapandığımda uzunca bir süre içeriden çıkmadım. Gelip gidenler olduysa da herkes kendi hâlindeyken benim şaşkın ve ne yapacağımı bilmez hâlimi kimse fark etmedi.

Gerçekten de düşünmeye vaktim olmamıştı.

Ama şimdi düşününce...

Ümit Başçavuş gibi bir adam, Alfa timinden bir adam buradayken ve görevi bitmiş bir asker olarak bahsedilirken onunla en yakın olanları düşünmemek imkânsızdı artık.

Hiçbir yanlışım ya da suçum yoktuysa bile karşımda şaşkınlıkla dikilen Başçavuş aklıma geldikçe Savaş'ın varlığı da tedirgin ediyordu beni.

Üstüne sünger çektiğimi düşündüysem bile bir an olsun ismini anmakta cesaret etmediğim tarafımı gün yüzüne çıkarmıştı Ümit ağabeyin gelişi.

Sadece onu görmüş olmak bile tekrardan olanları hatırlamama ve kırılmama yetmişti.

Derince nefeslenip masadan kalktığımda hastaları kontrol amaçlı odaları dolaşma vaktinin gelip geçiyor olduğunu fark ettim.

İlk hastam benim gibi asosyal biri olduğundan durumu hakkında yorum yapmasını isterken ağzından cımbızla almıştım söylediklerini.

Diğer hastamın odasına girdiğimde enerjik gözler çoktan bulmuştu beni.

-Nasılsınız Erdem Bey?

-Teşekkür ederim, gayet iyiyim.

Trafik kazasından sonra iç kanama riskiyle ameliyata alınıp rahatça çıkarıldığında herhangi bir sorunu olmayacağını düşündüğümüz anda tümör bulgusuyla ilgilenmiştik birkaç gün de.

Şu an, odaya yatırıldığındaki bitkin hâlinden sonra çok daha kendisi gibiydi.

Çalışmaya başladığım bu hastanede, kendi ameliyatına girerken doktorları pozitif olmaları için elinden geldiğince motive eden bu adam, hatırlayacağım hastalardan biriydi.

-...

-Belli belli, zaten her an ölü gibi gezmeye hazırsın; olmuş bir şeyler. Asma suratını, siz sağlıklı ve mutlu olmazsanız biz, ayağı yaş tahtada olanlar ne yapacağız?

-Demeyin öyle Erdem Bey, siz beni cebinizden çıkarırsınız.

-Onu diyorum ya! Herkes hayat standartlarına uysun. Çok düşünme, oluruna bırak bir şeyleri de.

𝕸𝖆𝖛𝖎❧𝕲𝖗𝖎Where stories live. Discover now