⚛︎ Bir takım olaylar ve bazen çeviriler.
⚛︎ İstek alıyorum, lakin smut olmaması şartıyla.
⚛︎ Çok öyle ciddiye almayın, sıkıntıdan başladığım bir kitap.
Ayakkabılarını çıkar, sağ ayakla gir.
Kim Hongjoong: -Tamamen berbat haldeydin. -Erkek arkadaşını yatakta bir kızla basmayı planlamıyordun. -Bunun üzerine onun sesini duymayarak sessizce evden çıktın. -"Bak düşündüğün gibi değ-" -Sert tokat atmıştın. -"Bir daha beni arama." -En yakın arkadaşın Hongjoong'a gelmiştin. -"B-beni aldattığına inanamıyorum!" -Yine kafanı kendi omzuna yaslamış ve saçlarını okşamıştı. -"Seni seven biri varken onun yaptığı yüzünden ağlaman saçmalık.." -Kısık sesle söylese de duymuştun. -"Kim ki beni seven?" -Yüzüne baktı. -Yeniden kafasını aşağı saldı. -"Ben.." Burukça gülümsemişti.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Park Seonghwa: -Sınıfına vardığında yine en arka sıraya geçmiştin. -Garipti. Ortam bayağı sessizdi.(şu sözün düzgün yazılışı nasıl) -"Seonghwa gelmedi mi acaba?" -"Hey, hey ben buradayımm!" -Evet! Yine seninle nasıl arkadaş olduğunu anlamadığın Seonghwa yanına oturmuştu. -Okulda popülerdi, ama senden başka kimseyle böyle yakın değildi. -"Eee nasılsın? Sen beni merak mı edermişsin!" -Yüzünü buruşturmuştun. -"Bebekmişim gibi konuşma. Hem sen o kadar kız varken ve hepsi sana hastayken neden yalnızca benimle böylesin hala anlamış değilim. Organlarımı mı çalacaksın? Sen organ mafyasısın dimi?!" -Aniden ciddileşen yüzü seni korkutmuştu. -"Organ mafyası değilim, sadece aşığım."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Jeong Yunho: -"Ah Yunho, senin yüzünden sırılsıklam olduk." -Söylenerek gezmeniz artık onu bunaltmıştı. -"Sen de o öküz için zaman ayır, ama çocukluktan beri arkadaşın olan beni ek. İşte sana ceza, bence güzel oldu." -Göz devirmiştin. -O erkek arkadaşındı, tabi kide zaman ayıracaktın. -Ama haklıydı. -Sevgilin olduğundan beri biricik çocukluk arkadaşın Yunho'yu fazla ekmiştin. -"Hem yağmur taneleri ne güzel bak!" -Çocuk gibi gökyüzünü işaretlemişti. -Tabi gecenin köründe ne göreceksen. -...Önceden hep buluştuğunuz ağaç evine getirmişti seni. -Usulca içeri girmiştiniz. -"Biliyor musun? Her zaman hayal etmiştim...Ama şimdi cidden yapıyorum." -"Neyi?" -"Seni seviyorum." -Dona kalmıştın. -"Üzgünüm, ama biz sadece arkadaşız..."