⚛︎ Bir takım olaylar ve bazen çeviriler.
⚛︎ İstek alıyorum, lakin smut olmaması şartıyla.
⚛︎ Çok öyle ciddiye almayın, sıkıntıdan başladığım bir kitap.
Ayakkabılarını çıkar, sağ ayakla gir.
Kim Hongjoong: -Bu gün sensiz geçen 1.yıl... -İyi misin? -Değilim. Ben değilim. -Bilmiyorum, ne kadar umrunda olduğunu. -Sadece geri dönmeni istiyorum, yeniden Hongiem olmanı istiyorum. -Lütfen...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Park Seonghwa: -Neden söz verdiğin gibi yoksun? -Söz verdiğini hep hatırlatmalı mıyım? -Park Seonghwa, kötü birisin. -Bana dayana bileceğini söyledin, başkaları gibi olmayacağını. -Farklı olmadın, ama hala seni istiyorum. -Sana ihtiyacım var.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeong Yunho: -İtiraf ediyorum:neredeyse her şey hakkında yalan söyledim. -Şaka gibi, inandın mı? -Hayır, hala senin bana hediye ettiğin bardakla günüme başlıyorum. -Hala geceleri senin verdiğin ayıcıkla uyuyorum. -Yine bana şarkı söylemeni istiyorum. -Ama o boş odada kimse hıçkırıklarımı duymuyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kang Yeosang: -Bayım...Güzel gülümsemenizi unutamadım. -Gözleriniz, bayım. -Kırgınlık dolu gözlerinizde kayboluyorum. -Hayır, asla oradan çıkmayı istemem. -Ama bana öyle bakmayın, lütfen... -Canım yanıyor.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Choi San: -Bu sefer sensiz geldim. -Hep ikimiz geliyorduk, hatırlıyor musun? -Muhtemelen hatırlamıyorsundur, yeni kız arkadaşınla gördüm seni. -Evet, burada. -Acaba bana yaptığın gibi ona da saçma iltifatlar edip gülümsetiyor musun? -Bu sefer gerçekten yalnızım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Song Mingi: -En sevdiğin çikolatadan aldım. -Ve şuan yiyorum. -Yanımda olsaydın eğer... -"Bana da ver! Neden paylaşmıyorsun?!" diyip dudak büzerdin. -Çikolatanın tadı şey gibi... -Yalnızlık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jung Wooyoung: -Merhaba! -Özledin mi beni? -Cevabı biliyorum, umrunda bile değilim. -Sen hep böyle umursamaz değil miydin zaten? -Keşke sadece beni umursasaydın. -Birlikte daha güzel ola bilirdik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Choi Jongho: -Özür dilerim. -Seni anlayamadığım için. -Kendimi savunacağım bir sebep yok. -Savunamam da. -Eğer kalbini yeniden kazanmak mümkün olsaydı... -Eskiye döne bilir miydik?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
80 milyon yürek, tek soru:YAZAR NİYE YB ATAMIYOR
çünk yazarınızın ilham perisi tuvalette
birisi:bir şeye takıntın var mı? ben:hayır tabi ki de saçmalama *o sırada silent cry çalar* ben:aslında yalan söylüyorum
