Başlıyoruz

993 58 63
                                    

Üniversitenin bahçesinde çimenlerin üzerinde oturuyordu taehyung. Sırtını yaşlandığı ağacın dalları ona gölgelik alan oluşturuyor ve birazda olsa sıcağı azaltıyordu.

Düşünceli bir şekilde oturuyorken yanına gelen en yakın arkadaşı Dae kafasını dizine koyup ilgi beklediğine dair kafasını dizlerine sürttü.

Taehyung kıkırdayarak dizlerine dağılan siyah saçlara elini attı ve yavaş yavaş okşadı. Aralarındaki arkadaşlık biraz farklı bir seviyede olduğu için çoğu kişi onları sevgili sanardı.

"Yine düsüncelisin Tae sorun ne?" Dae'nin mırıltısı ile taehyung sesli bir nefes verdi.

Bugün havanın sıcak olacağını tahmin ettiği için kısa bir kot şort giymişti ve üzerinde kısa kol bir tişört vardı. Beyaz şeritler olan tişörtü onu çok güzel göstermişti.

"Babam" Dae kaşlarını çatıp kapattığı gözlerini açtı.

"Yine ne diyor o şerefsiz?" Taehyung göz devirdi

"Birincisi babama şerefsiz deme!" Dae homurdanıp gözlerini kapattı. Ona göre o adam şerefsizin tekiydi!

"Ne diyor sadede gel?" Taehyung ofladı çünkü cidden morali bozulmuştu.

"Akşam çok önemli bir konu konuşacakmış benimle. Eve gel dedi" Dae burada sıkıntı göremediği için mırıldandı

"Ee yani? Buna mı bu kadar kafa patlatıyorsun?" Taehyung çocuğun alnına vurdu.

"Umursamazlığın beni deli ediyor Min Dae!" Dae alnındaki acıyla somurtup kafasını kaldırdı esmer ve en az bir yastık kadar rahat olan dizlerden

"Yine seni azarlayacak ve başka bir şey olmayacak şimdi ben gidiyorum. Muhtemelen yarın görüşürüz" taehyung kafasını salladı. Giden Dae'nin arkasından bakarken saatin neredeyse 5'i geçtiğini gördü. Oflayarak yerinden kalktı ve otoparka giderek kırmızı arabasına bindi.

Gergin bir şekilde aracı sürerken biraz da olsa gerginliğini azaltmak için radyoyu açtı. Açılan radyoyla anında bir müzik çalarken onun bildiği bir parça olduğu için şarkıya eşlik etmeye başladı.

Yol boyunca böyle giderken sonunda babasının evine varmıştı. Arabadan zarif bir şekilde inmiş ve arka taraftan çantasını almıştı.

Koca malikaneye doğru yürürken ıslık çalıyordu ve ritim az önce dinlediği müziğe aitti.

Beş basamaklı merdivenden çıkıp koca beyaz kapının ziline bastı. Sanki kapıda bekleniyormuş gibi kapı hemen açılmıştı. Bu detay kaşlarını çatmasına neden olsa da umursamayıp omuz silkti.

"Hoşgeldiniz Bay Kim" evin hizmetçisi chu onu selamlarken sadece kafa sallamakla yetinmişti.

O salona doğru ilerlerken kadın arkasından kapıyı kapatmış ve onu takip etmişti.

"Babanız sizi çalışma odanızda bekliyor efendim" taehyung kafasını sallayarak merdivenlere doğru ilerledi. Normalde çok konuşan ve haylaz olan yapısına ters düşerken oldukça sakin bir şekilde yukarı çıktı.

Babasının çalışma odasının önüne gelip derin bir nefes aldı.  Yavaş bir şekilde kapıyı tıklatıp içeri girdi.

Babası çalışma masasında birkaç dosyayla ilgileniyordu. "Ben geldim!" Neşeli çıkan sesiyle gülümseyerek içeri girdi.

"Hoşgeldin oğlum" taehyung babasının yanına gidip ona arkadan sarıldı. Babası onun elini tutarak birkaç kere patpatlamıs ve önündeki koltuğu göstermişti.

"Öyle apar topar çağırınca endişelendim umarım bir sorun yoktur baba" Adam kafasını iki yana salladı ve gülümseyerek oğluna baktı.

"Bir sorun yok sadece sana önemli bir şey söylemek için çağırdım" taehyung kafasını salladı.

"Evet, dinliyorum" babası derin bir nefes aldı ve konuşmaya ciddi bir ifade ile başladı.

"Vizelerin ve sınavların bitti ve mezun oluyorsun. Ben senin hemen iş edinmeni istemiyorum taehyung. " Taehyung kaşlarını çattı normalde aileler her zaman çabuk bir şekilde iş dünyasına girmelerini istemez miydi?

"Neden?" Adam iki elini kenetleyip önüne koydu

"Büyükannenin yanına gitmeni ve bir süre orada kalmanı istiyorum" Taehyung gözlerini kocaman açıp anında reddetti

"Ne? Asla gitmem ben o kasabaya!" Babası yüksek sesten nefret ettiği için kaşlarını sinirle çatmıştı

"Sana seçenek sunmadım Kim Taehyung! Gideceksin diyorsam gideceksin. Bir şeyi emin bir şekilde söylüyorsam demek ki bir bildiğim vardır!" Taehyung sinirle soludu. İstemediği şeyler yapmak istemiyordu

"Zorunda değilim!" Babası kafasını iki yana salladı. Şuan taehyungun bilmediği şeyler vardı. Ve onun için geç olmadan gitmek zorundaydı.

"Zorundasın" taehyung kafasını iki yana sallarken yerinden kalktı.

"Baba neden bunu yapıyorsun?" Adam derin bir nefes aldı şimdi söylemesi doğru değildi. Bunu taehyungun kendisi öğrenmeliydi.

"Taehyung, ileride anlayacaksın şimdi söyleyemem" taehyung sinirle ağzından ufak bir nida kaçırdı

"Baba!"

"Taehyung bu zamana kadar nasıl istiyorsan öyle olsun dedim. Eşcinsel bireyleri desteklememe rağmen sana karışmadım. Aksine destekledim seni, eksik hissetme diye yanında oldum. Başka babalar çocuklarına hastalıklı diyip döverken ben seni övdüm. Feminen bir birey olmayı küçük yaşlarda istedin. Ben küçük bilmez demedim ve izin verdim. Ama taehyung şuan bunların bir karşılığı olarak bunu yapmak zorundasın oğlum. Karşı çıkma lutfen" Taehyung duydukları ile kafasını eğdi babası haklıydı. Babası ona her zaman mükemmel bir şekilde davranmış ve ona iyi hissettirmek için uğraşmıştı

"Taehyung biliyorum bir karşılık beklemek çok alçakça ama ne diyorsam yap lütfen. Hepsi senin iyiliğin için, zarar görmemen için oğlum" Taehyung ne olduğunu anlamasa da babası korktuğuna göre önemli diye düşünüp kafasını salladı.

"Tamam, büyükannemin yanına gideceğim"



"Tamam, büyükannemin yanına gideceğim"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben Taehyungu böyle düşündüm. Çünkü neden olmasın nsks şaka şaka kitaba en uyan taehyung modeli bu. Yani taehyung sarışın.😍






Ve işte çok beklediğiniz kurgu🎉

Umarım beğenirsiniz

Umarım konu da hoşunuza gider☺️

Kendinize iyi bakın

Yazar sizi seviyor 💜
Taejin sizi seviyor 💜

Gospel Truth / TaejinWhere stories live. Discover now