Eve gitmek istiyorum

308 38 32
                                    

Taehyung gözlerini açtığında henüz hava aydınlanmamıştı. Uyanmıştı çünkü aniden oluşan ufak sızılar şiddetini arttırmış ve onu rahatsız etmişti.

Nedensiz bir şekilde bu kadar ağrıması normal miydi?

Yatağa oturmuş bir vaziyette elini göğsüne bastırmıştı. Derin nefesler alıp veriyordu. Boğazının kuruluğu durumu da zorlaştırınca mecburen aşağı inmek zorunda kalıyordu.

"Tanrım, bu da ne böyle?" Yavaş adımlarla odadan çıkarken sessizdi adımları. Diğerlerini uyandırmak istemiyordu. Ayrıca dün öğrendiklerini henüz sindirememişken onları görmek onu korkutuyordu.

Özellikle seokjin'i görmek onda çok büyük etkiler bırakıyordu.

Mutfağa girip kendine su doldurup içeceği vakit duyduğu ses ile bardağı tezgaha bıraktı. Korkuyordu. Kurtadamların olduğu bir kasabada ne kadar güvendeydi ki?

İnsan kokusunu elbette almışlardır diye düşündü taehyung okuduğu kitaplarda böyleydi.

"Beni öldürmeye mi geldiler yoksa parçalayacaklar mı beni?" Kendi kendine olduğu yerde mırıldanırken arkasına döneceği sırada bedenine arkadan yaklaşan beden ile durdu.

"K-kimsin?" Kulağının hemen altında hissettiği sıcak nefes tenine çarptıkça boynunun alev aldığını zannediyordu.

"Şhh, korkma güzelim benim" Seokjin'in kalın ve boğuk sesini duyunca önce rahatlar gibi oldu ancak hemen arkasında onun olduğunu bilmek...

"B-ben...ş-şey" taehyung elini bardaktan uzaklaştırdı ve arkaya döndü. Ancak bunun ne kadar kötü bir fikir olduğunu sonradan anladı. Zira şuan heybetli beden ile aralarında pek bir mesafe yoktu.

Seokjin ona doğru dönen beden ile başta şaşırdı ve kaşlarını kaldırdı ancak hemen önünde duran sarı saçlı çocuğun beyaz ve bol pijamaların içinde durması kalbine bir sıcaklık akıtmıştı.

Taehyung çok sevimli görünüyordu.

"Ne yapıyorsun burada gecenin bir saatinde?" Seokjin'in sorusu ile taehyung gözlerini heybetli bedenin gözlerine kitledi

"Susamıştım da su içtim şimdi de gidiyorum. İyi geceler" taehyung hızlı hızlı konuşup seokjin'in yanından geçip gidecekken kurtadam ona engel oldu.

Koluna nazikçe parmaklarını sarıp kendine çekti. Taehyung olduğu duruma şaşırırken seokjin onu tekrar karşısına -tezgahla arasına- aldı.

"Taehyung benden korkuyor musun sen?" Taehyung'a uzun süre bakmanın ardından seokjin bunu söylemişti. Onun kendisinden korktuğunu düşünmek bile içinde binlerce şeyin koptuğunu hissettiriyordu

"Ben...şey...Ah, senden neden korkayım ki değil mi?" Konuşması süresince neredeyse her kelime arasında duraksasa bile titrek sesini güçlü göstermişti. Bunun için kendini içinden tebrik ediyordu.

Ancak bilmiyordu ki alfa onu anlamıştı.

"Eğer uykun yoksa konuşabilir miyiz?" Seokjin'in masum sesi cılız ve kısık çıkmıştı. Taehyung bir an o sesin alfadan çıktığına dair şüpheye girse de ne diyeceğini bilemeyip kabul etmişti.

Seokjin sevinerek onun elinden tutacakken taehyung'un irkildiğini görünce elini ensesine atıp gerginlikle ovuşturmuştu.

"Terasa çıkalım ister misin?" Taehyung farketmez diye söyleyip omuzlarını silkmiş ve seokjin önde o arkada ilerlerken terasa çıkmışlardı. Terasta bulunan sandalyelere karşılıklı oturan ikili serin gecenin soğukluğunu anında hissetmişlerdi. Ancak ikisi de içeri girme taraftarı değildi. Belki de soğuk ikisine de iyi gelmişti.

Gospel Truth / TaejinWhere stories live. Discover now