53. Bölüm

28.9K 2.8K 2.3K
                                    

Merhaba 💚

Bölüm şarkımız;
*Baba Zula - Bir Sana Bir de Bana*

Bu bölümü SereNfidanci neanbein ve betustay 'e armağan ediyorum. Her bölümde yorumlarınızla karakterlere ve bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. Güzel yüreklerinize sağlık 🙏🏻

-Bu arada ithaflar için kırılanlar olmuş ama kırılmayın lütfen. Aktif okurları biliyorum, finale kadar hepinize bölüm hediyesi vermiş olurum 🥰-

Bu hafta o kadar yoğun geçti ki benim için bölümü nasıl yetiştirebildiğime şaşırıyorum hala. Güzel enerjiniz ve kalpten desteğiniz sayesinde bence, iyi ki varsınız hepiniz! 🌸

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen.

Keyifli okumalar 🤍

Sorduğu soru, bir sorudan daha çok gerçekleşmesini tüm benliğiyle istediği bir dilek gibiydi. Zira gece siyahı gözlerindeki doluluğa rağmen evet demem için umutla bana bakıyor ve titrek, beklenti dolu bir gülümseme ile ellerimi okşuyordu nazikçe.

Onunla evlenmeyi nasıl istemezdim? Eğer içinde bulunduğumuz bu karmaşık durumda olmasaydık, şimdiye çoktan istediği yanıtı vermiş ve boynuna aşkla sıkı sıkıya sarılmıştım. Fakat onun da söylediği gibi konuşamadığımız çok şey vardı ve daha da önemlisi Deniz'i bilmiyordu. Belki de Deniz'i öğrendiğinde bana bu teklifi ettiği için pişmanlık bile duyacaktı. Ne tepki vereceğini bilmiyordum ama öfkeleneceği gün gibi ortadaydı.

Ellerimi ellerinden kibarca çekerek yanaklarıma süzülen yaşları sildim onun dikkatli bakışları altında.
Sonra da dizlerimin üzerine çökerek yüzük kutusunu tutan eline uzattım elimi ve kutuyu yavaşça aşağı indirdim eliyle beraber.

"Barış." dedim sonra da cılız bir sesle. Gözleri her hareketimi yoğun bir dikkatle takip ederken bakışlarımızı birleştirdim usulca. "Seninle elbette evlenirim."

Tedirgin bakışkarı söylediğim şey ile tekrar coşkulu bir mutlulukla parlamaya başlarken, titrek gülüşü de emin bir hal alıp genişlemişti.

"Ama." dedim sevincine çomak sokmak zorunda olmaktan nefret ederek. "Senin de söylediğin gibi konuşmamız gereken çok şey var. Üstelik..." diyerek sustuğumda yüzü de düşmüştü elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi. "Barış, üstelik senin de bilmediğin ve öğrendiğinde belki de dağılacağın şeyler var."

Gittikçe alçalan sesim bakışlarına kuşku tohumları serpse de o kuşkuya meyletmeden başını hızla iki yana salladı.

"Konuştuğumuzda zaten gitmek ve ayrılmak kelimeleri olmayacak demiştik." dedi reddedici bir tavırla sonra da ellerimi tekrar avuçları arasına alarak yutkundu. "Her ne olursa olsun kabulüm, ben seninle evlenmek istiyorum. Bunu bilmediğim hiçbir şey değiştiremez!"

Bu kadar teslimiyetçi davranması hoşuma gitmiyor, omuzlarımdaki yükü katlıyordu amansızca.

"Bak." dedi ellerimi güçle kavrarken beni ikna etmek için çırpınarak. "Kırgınlığın ağır basar da beni etrafında görmek istemezsen, sana görünmem o anlarda. Ya da-"

"Barış bu benimle ilgili değil." dedim sol gözümden ufak bir damla süzülüp birleşen ellerimiz üzerine düşerken onu bölerek. "Seninle ilgili... Neler olduğunu konuşmadık ve ben senin bilmediğin şeyler varken sana evet diyemem. Bu adaletli olmaz..."

Beyaz GeceWhere stories live. Discover now