56. Bölüm

34.9K 2.7K 1.7K
                                    

Merhaba canlar, iyi bayramlar 💚
Sizleri çok özledim, umarım herkes iyi ve mutludur, en azından olabildiğince 🙏🏻🌸

Bölüm şarkımız;
*Carla Morrison - Disfruto*

Bu bölümü BuSrA123dfhfurngn givingmechills ve Panda36272672 'ya hediye ediyorum. Bölümlere olan güzel eşliğiniz için teşekkür ederim 🥰

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım lütfen.

Keyifli okumalar 🤍

Gece yağan yağmura inat sabahın ilk saatlerinde tüm görkemiyle doğan güneşin yaramaz ışınları, yüzüme düşerek beni uyandırmıştı. Fakat Deniz ve Barış'ın birbirlerine dönük yüzleriyle uyumaları, aynı zamanda Barış'ın da koluyla her ikimizi de sarıyor olması şükredercesine iç çekip onlara biraz daha sokularak tekrar uykuya dalmama sebep olmuştu.

Şimdi tekrar uyandığımdaysa beraber uyuduğumuz yatakta tek başımaydım. Barış ve Deniz'in uyuduğu yastığın üzerindeki minik kağıdı saymazsak tabii. Mavi mürekkepli kalemle yazılmış kağıdı Barış'ın el yazısı süslüyordu elbette. İster istemez heyecanla gülümsedim. Kalbim tatlı tatlı çarpmaya başlarken de sağ elimle gözümü ovuşturup sol elimi kağıda uzattım mutlulukla. Yatakta yavaşça doğrulurken de sabırsız kalbimin arzusuyla gözlerimi kağıda indirdim hemen.

Günaydın Leyla'm,
Oğlumuzla ufak bir işimiz var, sen uyurken hemen halletmek istedim. Yalnız uyanmanı asla istemezdim ama içimdeki heyecana mani olamadım sevgilim. Beni affetmen için de yüreğimde senin için demlenen şiirlerden birini kullanacağım artık, umarım işe yarar. Seni çok seviyorum ela gözlü çöl ahusu...

Yüreğime sığmayan aşkı içimi kıpır kıpır ederken üzerimdeki tişörtünden yükselen kokusuyla alkol almadan sarhoş olmuştum sanki. Aşkı başımı döndürüyordu. Dudaklarımı heyecanla yalayıp seslice iç geçirirken gözlerimi yazdığı şiire indirdim usul usul.

Sesini duymadığım gün,
Yaşanmış değil
Açan çiçek değil
Öten kuş değil...
Yüzünü görmediğim gün,
İçimdeki yıldızlar sönük
Güneşler güneş değil...
Seni sevmediğim gün,
Seni anmadığım gün
Olacak iş değil...
Her günüm seninle geçsin
O güneşe en yakın
Kimsenin varamayacağı bir dağ başında
Uçsuz bucaksız uzak denizlerde
İnsan ayağı değmemiş ormanlarda
Uzaklarda, en uzaklarda
O gemilerin uğramadığı limanlarda
Işığım ol, alınyazım ol benim
Vatanım ol, evim ol
Yeter ki bir ömür boyu benim ol
Her günüm seninle geçsin...
-Ümit Yaşar Oğuzcan

Gözlerim defalarca satırların üzerinde gezindi, Barış'a sanki mümkünmüş gibi defalarca aşık oldum ve yine şükrettim yaradana defalarca... İçimdeki aşkının sınırsızlığına çok kez şahit olsam da her seferinde sorgulamak istiyordum. Onu daha ne kadar sevebilirdim? Yetmeyecekmiş gibiydi, onu ne kadar seversem seveyim yetmeyecekti... Elimdeki kağıda sarılıp bir süre aşkla iç çektim. Yaşanan onca şeye rağmen böylesine kuvvetli ve gerçek bir aşka gönül sahipliği ettiğim için mutlulukla çıktım yataktan.

Duş alarak, üzerimi değiştirdim ve mutfak tarafına geçerken de aynı mutluluk eksilmek yerine artarak eşlik etti bana. Barış'ın hazırladığı kahvaltı sofrasına şapşal şapşal gülümserken paytak adımlarla ocağa ilerleyip çayın altını açtım. Bir süre sonra kaynamaya başlayan suyun buharı havaya karışırken, Barış da oğlum da hemen gelsinler istiyordum. Onlara derhal sarılmalı her ikisini de uzun uzun öpmeliydim zira bu bir istekten ziyade gereksinimdi artık benim için.

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin