1.Bölüm

3.5K 106 101
                                    

24.06.21

[1]Onun Kadar Harika Olmak

Kim Cha Young

Basit görünen olayların hayatımıza sarsılmaz dokunuşlar bıraktığı anlar olabilirdi. Nedenini bilmediğimiz duygularla çevrelenebilir, tanımadığımız bir kendimiz olduğunu daha keşfedebilirdik. Her şey zaman meselesiydi. Zamanını bekleyen her şey kaçınılmaz bir şekilde önümüze dizilecek ve bizi olmamız gereken insana dönüştürecekti nihayetinde.

Aşık olabilir, güvenebilir, incinebilirdik.

Sıradan başlayan bir yaz günüydü. Henüz 6 yaşındaki ben, ailesinin sevimli kızı, biraz yaramaz ve çok yakışıklı iki ağabeyin biricik kardeşiydim. Çoğu zaman pervasız, içinden geldiği gibi davranan, ağabeye sahip olmanın getirisiyle belki biraz da cesurdum. Üzerimde beyaz bir tişörtle açık mavi bir tulum, ayağımda koşmamı kolaylaştıran beyaz sporlarım vardı.

Güneş tepede, rüzgâr küçük kalbimde ve hışırdayan yaprakların sesi kulağımdaydı. Evin yakınındaki parkta, mahallemizdeki diğer çocuklarla oynadığımız bir gündü. Aslında onların oynadığı, benim kendi kendime eğlendiğim yineleyen bir başka gündü.

Elit kesimin, zengin ailelerin çocukları bazen eğlenirken bile kibardı ve benim toza toprağa bulanmam, nasıl istiyorsam öyle yapmam onları rahatsız ederdi. Oynadıkları topa bile nazikçe vururlar, yetişkinlerin bir araya geldiklerinde iş konuştukları gibi onlarda aldıkları özel derslerden bahsedip övünürlerdi.

Ben ise ağzımın kenarlarına bulaşan dondurmamı yerken onları izler, koca çınar ağacının altındaki gölge alana uzanıp mavi gökyüzünü izlerdim. Onların ne düşündüğü önemli değildi. Yalnız kalmak bazen üzüyordu beni ama bir gün beni olduğum gibi sevecek biricik arkadaşımı bulacak, ona sıkıca sarılacak ve onunla hayaller kurup bir bir gerçekleştirecektim.

Fakat bugün beklemediğim şeylerin olacağı bir gündü. Küçük bir kızın kalbinin yerini keşfedeceği, anlamı büyük bir gündü bugün.

Öyle ya, diğer çocuklar kibarlıklarını bir kenara bırakıp mahalleye yeni taşınan bir kıza zorbalık ederken onu savunduğum için kafama hafif sayılmayacak bir şekilde toplarını attığında bu canımı fena acıtmış, kafamı o zamanlar için patlatacağını sandığım o acı bana ilk olarak en yakın arkadaşımı getirmişti.

Attıkları top o gün onları tatmin etmemiş olacak ki ardından beni ittirmeleri ile kıymetlimin üzerine çakılmış, küçük avuçlarım yerdeki toprak zeminle çizilip sızlamıştı. Yalan değil o gün epey ağlamak istediğimi hatırlıyorum. Ama benim küçük dudaklarım ağlamak için büzülmeden önce, 6 yaşımdan bu yana kahramanım olan o beden hayatıma ilk kez girmiş, kalbim hızla çarpmış ve yanaklarım sıcaktan değil onu gördüğümden kızarmıştı. Bakıyorum da, o gün hayatıma epey şey eklenmişti. Yakın bir arkadaş ve hâlâ çok âşık olduğum o adam o gün hayatıma girmişti.

Min Yoongi...

Birkaç pürüz dışında sorunumuz yoktu tabi. İlki, onun ona âşık olduğumdan haberi yoktu. İkincisi, iki ağabeyim onun en yakın arkadaşlarıydı ve sonuncu en büyük sorun, muhtemelen beni kardeşi olarak görüyordu.

"Cha Young." Adımı onun eşsiz tınısından duymam beni hayal dünyamın içinde uzak diyarlara yollarken zamanındaki o küçük çocuğun, şimdi karşımda durmuş takım elbiseli, şık görünümlü bir adam olduğuna inanmak oldukça güçtü diyeceğim ama hayır. Onu ilk gördüğümde mükemmel olduğunu biliyordum.

Dès Vu ❧ YoongiWhere stories live. Discover now