16. BÖLÜM: ODAK NOKTASI

960 92 304
                                    


Hayalet okuyucu olmayın oy ve yorum yapın. En çok yorum yapana ithaf. Öncekiler hariç;)

***************************************

 "Hey hey hey! Sakin ol..." Omzumu sıvazladı nazik bir şekilde. Gözlerimin içine bakıp, "Benim," dedi sakince. Az önce attığım yumruktan dolayı kanayan dudakları dikkatimi dağıtıyordu. Dudaklarına gereğinden fazla baktığımı fark edince yüzünü buruşturdu. "Çok mu kötü?"

 Şaşkın şaşkın bakmayı bırakıp derin bir nefes aldım. Başımı ellerimin arasına aldım ve sırtımı ağaca sürterek yere oturdum. Büyük ihtimalle kafayı yiyordum. İçinde bulunduğumuz durumda tek mantıklı açıklama bu olmalı. 

***

 Arabadaydık. Murat arabanın içindeki aynadan somurtan bana bir bakış attı ve aniden sinir boşalması yaşar gibi gülmeye başladı. Yerin dibine daha da girip başımı otomobilin camına çevirdim. "Kim sandım dedin?" dedi gülerek. Gülerek konuştuğu için ne söylediği pek anlaşılmayabilirdi fakat ben ne dediğini gayet iyi anlamıştım. Gülmesini bastıramıyordu İnek!

 Murat'ı bana mesajlar atan "X" kişisi; elindeki araba anahtarını ise beni katletmek için kullanacağı bıçak sanmamın üzerinden neredeyse 20 dakika geçmişti. Murat'ın annesi Murat'a beni okuluma bırakması için zorla emir vermiş. Murat da bizim eve gelmiş ama ben yokum. Neden? Çünkü o sırada otobüste baygınlık geçirmekle meşguldüm. Her neyse...Annesi neyle tehdit etmiş bunu bilmiyorum ama çok  etkili olduğu kesin. Bu sefer de bindiğim otobüsü takibe almış. Ne istekli çıktı İnek.

 Mesela bana, "Şurada en çok istediğin şey var, yetiş ona," deseler kıçımı kaldırmam. Bu inek de gelmiş nefret ettiği kişiyi kendisi okula bırakabilmek için otobüsü takip ediyor. Ya benim insani duygularımı kaybedeli çok oluyor ya da bunların hepsi düz geri zekalı.

 "Katil?" diye sordu işaret parmağı ile kendini göstererek. "Ben? Yemin ediyorum hiç güleceğim yoktu." Gülmesene İnek! Hayatımda ilk defa birinin gülmesine bu kadar uyuz oluyorum. "Ah... Bir de o kadar kornaya bastım. Nasıl duymadın?"

 Dişlerimin arasından, "Sen miydin o geri zekalı?" diye mırıldandım. Arka koltukta oturduğum için beni duyacağını sanmıyorum. Gerçi duysa ne yazar ki?

 "Bir şey mi dedin?"

 "Evet. Sana ne," diye çemkirdim. 

 "Senin bir yerlerin tutuşmaya başlamış anlaşılan..."

 Tüm asaletimi yerler altına alıp çirkinleştim. "Kes sesini ya! Konuşma benle, indir beni şu arabadan! İstemiyorum gelmek. Zorla mı?"

 "Senin bebekliklerin yüzünden harçlığımı kestirmem ben beyinsiz. O çeneni kapa, otur oturduğun yerde." Sert bir ruh haline bürünüyordu Murat. Çok da şeyimde! Anladınız siz onu.

 "Başlarım harçlığına! Aç şu kapıyı!" Sesim çığlığa yakın olduğunu belli eden bir tondaydı.

 Omzunu silkti. "Açmıyorum. İbnelik değil mi? Açmıyorum. Bak bakalım, ey mi yaman bey mi yaman." Kapıları kilitledi.

***

 Otomobil okulun yakınlarında bir yerlerde durunca bir saniye bile harcamadan arabanın içinden çıktım ve kapıyı kapadım. 2-3 adım atmıştım ki arabanın kapısını normal bir şekilde kapadığım aklıma geldi. Gerisin geri gidip kapıyı açtım. Ardından tüm gücümle sertçe kapattım.

 "Ebeni!.." dedi ama devam etmeyip yumruğunu sıktı. Şeytan diyor ki; Git bir de çiz arabasını. Aslında iyi fikirdi. Tabii karşımda Ayaz olmasaydı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 25, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AVUKAT KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin