otuz sekiz

1.4K 105 281
                                    

Selamın Aleyküm bebislerim fistiklarim asklarim

hikayemiz buyuyorrr🎉🥳🎉

okuyan, oylayan ve oylamayan herkese tesekkur ederimm ❣️

Keyifli Okumalar!

*

| Derya

"Amca ölme!"

"Amca şimdi ölme lütfen!"

"Resul, canım sakin ol!"

Resul'un kafe duvarlarına çarpan sesine Hazal'ın sakinleşmesine yönelik sesleri karıştığında Resul bir anda dizlerinin üzerine çömelmiş olduğu yerde dona kaldı.

Nefes almadı, bakışları sapık dayının nabzını ölçen Hazal'dayken hareket dâhi etmedi.

Sapık dayı, elini kalbine koyarak yere yığıldıktan birkaç dakika sonra içeri Hazal girmişti, yere yığılan dayının etrafında dört dönen bizi fark ettiğinde de olaya hemen müdahale etmişti.

"Ambulansı aradınız mı?" diye sordu Hazal, gözünün önüne gelen kâkülünü kafasını sallayarak geriye doğru iterken dikkati yaşlı adamdaydı.

Yaşlı amca kesik kesik aldığı nefeslerinin arasından "Aramanıza gerek yok yavrum..." gibi bir şey dediğinde elimi yaşlı amcanın omzuna koydum.

"Amcam, nefesini boşa harcama, fatiha oku besmele filan çek. En azından son nefesini ona harca, boş ver bizi."

Elimi amcanın omzundan çektiğimde Hazal ambulansı aramamıza gerek olduğunu söyledi.

"Hayır aramadık, aramamız mı lazımdı?"

Berk'in sorusuyla yanındaki kız kafasına vurdu. "Beni gördükten sonra aklını kaybetmişsin yakışıklı!" Berk acıyla inledi, "Ah! İrem, yavaş ol!"

İsminin İrem olduğunu öğrendiğim kız eliyle vurduğu yeri okşarken, "Öpeyim, geçsin?" diye mırıldanarak Berk'in kafasını kendine doğru çekti ve sulu bir öpücük kondurdu.

Fazla yapış yapışlardı.

"Gençler burda fingirdeşmeyin! Ambulansı arayın hadi!" Hazal ne yapacağını bilemez halde yaşlı dayının gömleğini açmaya başladı. Yaşlı dayı haraket etmeye çalıştı ama başaramadı.

"Ben arıyorum!" Tolga heyecanla cebinden telefonunu çıkarıp birkaç tuşa bastıktan sonra, "Alo?" dedi. Bir süre sessizce karşı tarafı dinledi, "Yangın mı?" bakışları bana kaydı, "Burdaki tek yangın kalbimden geliyor ama oraya giremezsiniz." kaşlarını çattı, gözleri gözlerimden bir saniye olsun ayrılmadı.

"Başka mı?" diye sordu, telefondan birkaç yüksek ses duyuldu. "Daha yanan bir yer yok kardeşim, ne biçim sorular soruyorsun sen?"

"Kimsin sen? İtfaiye mi...? Ah! bacım çok üzgünüm, ben yanlış aramışım..." Tolga telefondaki kişiye bir şeyler derken onun halledemeyeceğini anlayarak kendi telefonumdan ambulansı arayıp kafenin adresini verdim.

Bunlara kalırsa moruk kesinlikle ölürdü.

Hâlâ şokla Hazal'a bakan Resul'ü gördüğümde dizlerimin üzerinde emekleyerek kendisene yanaştım. Omzundan tutup Resul'u sarstığımda kendine gelmedi, bunu birkaç sefer daha denedim ama sonuç yine aynıydı. En sonunda çenesinden tutarak yüzüne bir tokat attım.

Attığım tokat ile kendine geldiğinde, "Canım dedi..." diye fısıldadı. Gözleri üzerimdeydi ama bedeni biraz önce kendisine canım diyen Hazal'ın etkisindeydi. Bu sebeple donup kalmıştı.

İçimden, yaa dediğimde, Resul aniden kafasını iki yana sallayarak tokat attığım yanağına elini koydu. "Elin çok ağır elti! Uzaklaş benden, uzaklaş!" Resul tek eliyle beni kışkışlarken kendisinden uzaklaşmamı beklemeden yanımdan uzaklaşıp Hazal'a daha da yanaştı, "Doçent doktor Hazal Hanım..." dedi, sesinde değişik bir tını vardı. "Hastanız olabilir miyim?"

Hazal onun dediğini umursamadı ama ince beyaz tenli ellerinin bir saniye olsun hareket etmeyi kestiğini görmüştüm. Resul devam etti, "Benim de kalbim acıyor," eliyle kalbini tuttu, "Bir farklı atıyor sanki..." kafasını kendi kalbine doğru eğmeye çalıştı, "Sesi duyor musun? Hazal diyor..."

Hazal, tekrar yaşlı dayının nabzını ölçerken Resul'u duymuyor gibiydi ama Resul bunu umursamadı. "Dayı, " dedi derin bir nefes alarak. "Ölmesen..." Resul dayıyı eliyle dürttü. "Katil mi oldum ben şimdi? Eğer katil olacaksam Hazal'ın kalbinin katili olmak isterdim..."

Tolga ağzıyla, "Oo," gibi sesler çıkardığında gözleri Nisa'ya kaydı. Kardeşinin dikkati kafenin camlarındaydı, ilk başta ambulansı gözlediğini düşündüm ama Birol'u arıyordu.

Ona da yazıktı ya.

Abisi kıskançtı.

Lan abisi beni seviyordu!

Bana da yazık.

"Yardıma ihtiyacın var mı?" diye sordu Resul, "Neşter getireyim, kalbimi söküp ne dediğine bakabilirsin..."

"Dikkatimi dağıtıyorsun Resul. Lütfen sessiz ol! Yardım mı etmek istiyorsun?" Hazal'ın sorusuyla Resul kafasını salladı. "O zaman yavşamadan sessizce bekle." Hazal'ın yavşamadan kelimesine yaptığı vurgu Resul'un kaşlarını çatmasını sağlamıştı.

Kısa sürede kafeye giren ambulans görevlileri yaşlı dayıyı kontrollüce ambulansa taşırken, kapıda onları seyreden Birol şaşkındı. Yeni görmüştü, olaylardan kafenin önüne gelen ambulans ile haberdar olmuştu.

Kapıda dikilen Birol'u gören Tolga ambulans görevlilerine bir dakika beklemelerini söyledi ve Birol'a yanaştı.

Sandalyede diğerleri gibi bitgince otururken bu günün bitmesini ve uyumak istiyordum.

Kendisine yaklaşan Tolga'yı gören Birol yerinde dikleşti, yanına gelen Tolga'ya bir şeyler söyledi ama vücudu gergindi. İkiside kapının ağzından uzaklaşıp dışarı çıktıklarında kafenin camından onları hâlâ görebiliyordum. Bir süre sadece Birol konuştu, aramızda fazla mesafe vardı, ne dediğini duymam oldukça zordu lakin kardeşini sevdiğini güzel bir dille açıkladığını düşündüm.

En sonunda Birol'un hareket eden dudakları durduğunda Tolga, kafasını omzuna doğru yatırdı. Yan profillerinden ikisini seyrediyordum. Birol, beklentiyle kaşlarını kaldırdığında Tolga'nın cebindeki ellerini çıkardığı gibi, Birol'un suratına sert bir yumruğu geçirmesi bir oldu. Gözlerim şaşkınlıkla açıldığında Berk, hızla ayağa kalkıp kapıya yaklaştı.

Birol geriye doğru sarsıldığında, Tolga'yı durdurmak için gelen Berk'e eliyle işaret verdi. "Hele bir kardeşimi üz!" diye bağırdı Tolga, onu sevdiğini kabullenmişti anlaşılan. Elini havada salladı ve bir şey diyecek oldu ama diyeceği şeyden vazgeçti. "Sen bilirsin ne yapacağımı..."

Tolga çenesini sıvazlayarak ambulans görevlisine Birol'u işaret etti ve arkasında kendisine şaşkın şaşkın bakan arkadaşlarını bırakarak ortadan kayboldu.

bölüm hakkında düşünceleriniz?

Seviliyorsunuz

Mutlu kalın♡

instagram: eskimisprangalar

hiç kimse || •texting•✔️Where stories live. Discover now