4. Bölüm / Derine İndin!

511 64 75
                                    

Merhabalar, nasılsınız? 💐 Düşüncelerinizi paylaşmayınız unutmayın lütfen. ❤️ Keyifli okumalar dilerim. 🥂

Ağrımasa bilir miydim, yüreğimin yerini?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağrımasa bilir miydim, yüreğimin
yerini?... 🥀

~Şennur Sezen~

Devam ediyoruz... 🎶

Zihnim beni boğuyordu ki etkisinden kurtulmam duyduğum uyarı çağrısıyla son bulmuştu.

"Bunu yapma Aldar, andım olsun ki; seni pişman ederim. Unutma ki, silahımın ucunda kız kardeşin var, beyni dağılsın istemezsin." Karahan ürkütücü gözüküyordu, yapar mıydı? Benim için, Zeynep'ine kıyar mıydı? Bunu yapmamasını umuyordum.

"Kardeşimi bana yönlendir." Karahan emin bir şekilde Arslan'ın önünden Zeynep'i aldı ve belinde ki silahı çıkarıp Zeynep'in arkasına yasladı, o silahların boş olduğuna emin olmak istiyordum.

Alaz Ali silahı şakağımdan çekip sırtıma bastırdı, sessizce inledim. Yürümem için komut veriyordu, temkinli bir adım attım öne doğru, Karahan'ın silahının boş olmasına emin olmaya çalıştığımdan çok; Ali'nin silahının dolu olduğuna emindim. Ani bir hareket yaparsam benden öte abimlere zarar verebilirdi.

Alaz Ali'den uzaklaşmama rağmen silahının gölgesini arkamda hissediyordum. Bir kaç adım ardından Zeynep ile yan yana hatta göz göze gelmiştik, ifadesini bozmazken sadece benim duyabileceğim bir ses ile konuştu.

"Fikir benimdi, Karahan'a kızma lütfen." Karşımda ki Karahan'a baktım, Alaz ile aynı konumdaydı. Onunda silahı Zeynep'in arkasını hedef alıyordu.

Karahan, Alaz'ın Zeynep'i yanına aldığını gördüğü anda harelerine rahatlık konmuştu. Aramızda ki bir kaç adımı umursamadan kolumu tuttu, hızla beni arkasına çekti. Büyük ihtimalle Alaz'ın öncelik planı Zeynep'i bizden uzaklaştırmaktı, gözünde kardeşine zarar veren insanlardık. Arkada duran, silahlı olduklarını ve tartışma büyüdüğü anda korumaya geçeceklerini tahmin ettiğim siyah takım elbiseli adamlara çekilmeleri için emir yağdırıyordu, arabalarına girerken bile temkinliydiler.

Gözleri beni bulduğunda yutkundum, öfke hakimdi kahvenin en güzel tonlarına. İşaret parmağını kaldırıp bana uzattı, "Bu iş burada bitmedi." diyerek geriye doğru adımlar attı.

Bir kaç dakika sonra ben, Arslan ve Karahan baş başa kalmıştık. Karahan bir hasar almış olmam fikriyle bedenimi süzdü.

"Bir şeyim yok." dedim sadece, inanmıyordu, Alaz Ali'nin bana zarar vermeden beni bırakacağına -tabii kardeşiyle tehdit edilmesini saymazsak- inanmıyordu. Daha fazla nefesimi tüketmedim, Karahan'ın arabasına doğru ilerleyip arka koltuğa yerleştim, hüzünlü hissediyordum ya da boşlukta gibi.

TIMARHANE KAÇKINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin