22

2K 226 352
                                    

Çok özlemişsiniz, öyle duydum. O yüzden uzun ve bu kitaba yakışır şekilde saçma sapan bir bölümle geldim. Umarım severek okursunuz, iyi eğlenceler keko koruma derneği üyeleri.

🧿📿🧿

Aklımı yitirmiş gibi hissediyordum.

Yoongi, elini bacağıma atıp okşamaya başlamış, iyice kasılmama sebep olmuştu. Dudakları hala yanağıma yaslı duruyordu ve arada sürtüyordu öper gibi.

Elinin tersiyle bacağımda sallanan boncuğa dokununca, yanağımdaki dudakların gerildiğini fark etmiştim.
"Ne tatlısın lan sen!" Dedi, hala sert çıkıyordu sesi çenesini sıktığı için.

Elimi, bacağımı okşayan elinin üstüne koydum itmek için ama dokunmak dışında hiçbir hamlede bulunamamıştım.

"Yoongi..."
Tüm vücudumda olduğu gibi sesim de titriyordu.

"Söyle, canına yandığım." Burnunu saçlarıma dayadı bu sefer ve derince bir nefes çekti içine. "Söyle kurban olurum."

Titreyen dudaklarımı saklamak için ısırdığımda, Samet odaya tabiri caizse fuhuş baskını yapar gibi dalmış ve irkilerek ayrılmıştım Yoongi'den. Aramızdaki o değişik atmosfer bir anda toz olup uçmuştu. İyi ki de uçmuştu. Aptalca şeyler yapabilirdim yoksa.

"Ee çifte kumrular." Dedi Samet bize sırıtarak bakarken. "Başlayalım bari, eşeği kaçmış abimin."

Yoongi ellerini nereye koyacağını bilemez bir halde oynatarak "Hadi lan oradan!" Dedi ve gülüp ayağa kalktı. "Kur hadi tezgahı."

Samet koltuğun üstündeki, Yoongi'nin getirdiği baharatı alıp salondan çıktığında, önümde dikilen bedene döndüm tekrar. Dilim damağım kurumuştu yine heyecandan.

Tesbihini sallayarak bana bakıyordu dalmış gibi. Yerimde kıpırdanınca bir anda kendine gelmiş gibi silkendi. O da etkileniyordu belki de.
"Şu gundiye yardım edeyim. Sen otur, dinlen yavrum."

Boğazımı temizlemek için öksürdüm ve "Tamam." Dedim yalnızca. Ne diyebilirdim ki? Dilim tutulmuş gibi hissediyorum.

Aşağı yukarı hareket eden adem elmasına bakarak iç çektiğimde, bir süre daha bayık gözleriyle süzdü beni ve daha sonra salondan çıktı o da.

Ani gelen rahatlamayla derin bir nefes alıp ceketimi çıkardım bir çırpıda. Bir anda çok fazla sıcak olmuştu ortam.

Salonda yalnız kalınca açık olan televizyonda oynayan futbol maçına bakmaya başlamıştım ama dakikalar geçtiği halde hala ses seda yoktu ikisinden de.

Uzun bir süre gelmediklerinde meraklanıp salondan çıktım ve daha önce geldiğim için bildiğim mutfağa ilerledim, gülüşme sesleri geliyordu. Kapı pervazına yaslanıp izlemeye başladım, el kol şakası yapıyorlardı birbirlerine.

Yoongi, küçük kaselere çiğköfte için gerekli olan baharatları koyarken Samet kalçasına sert bir tokat atmıştı. Mutfağa erkeksi bir inleme sesi yayıldığında, şaşkın şaşkın bakıyordum onlara.

"Yapma yavrum, azıyorum." Gülerek işine devam etti. Şok olmuştum. Ondan böyle sözleri ilk kez duruyordum ve söylediğiyle karnımda bir şeylerin kaynadığını hissetmiştim.

"Ben de. Sabaha kadar pompa." Dedi Samet dişlerini sıkarak. "Kuma istemiyorum dedikçe manitaların sayısını çoğaltıyorsun he?"

Yoongi küçük bir kahkaha atıp başını iki yana salladı. "Hyeshin'i siktir et, dayımın oğlu amına koyayım." Dediğinde, bu sefer de Samet kahkaha atmıştı. "Ama o Allahsız var ya..."

DAEGU KEKOSU - SOPEWhere stories live. Discover now