HER BUZUN ALTINDA BIR ATEŞ Mİ YATAR

75 12 0
                                    

Insanları bazen anlamak zorlaşır olanları yükleri kaldıramayacak kadar fazla yük verirler cok agir olduğunu taşımayacak kadar ağır yükleri olduğunu düşünür ama öyle değildir işte sen her ne k9adar isyan etsende senin derdini seve seve tanımak isteyen bir sürü insan var,başına gelenlere pek fazla olduğunu veya taşımayamayacak olduğunu düşünür ama zaten allah insanın kaldıramayacağı yük vermez
Hâlâ ormanın tam ortasında duruyorum anladım kı insanların yüzü ikiye bölünmüş şekilde biri insanları acımasız kötü acıma duygusundan yoksun gizemli karanlık tarafları bi diğer tarafı ise gerçekleri görmeyen insanlarla her zaman içten konuşmaları aydınlık tarafı işte Bulutun bana göstermiş olduğu yüz karanlık ama arkadaşları dostları yada sevdiği ınsanlara karşı çok aydınlık tarafının gösteriyor yani benim olduğum yer her zaman kötü olan yer de olacağım mont yavaş yavaş sönüyordu hava bunaltıcı bir renk almıştı yağmur yavaş yavaş çilemeye başladı,herkes koşturuyor islanmamak için beni kimse görmüyor hani notta yaziyordu ya nefes kadar yakın göremedikleri kadar uzaktayim hala not kafamın içinde dönüyor neden neden ben niye ben seçildim peki ya göremediğim aşk ne o kim yavaş yavaş yere doğru egildim bitmiş artık kendibu taşıyamayan bedenimi yerlere attım yerde çimleri koparıyor onları buluşturuyor koparıyor yere atıyordum kimse yok hiç kimse yağmur siddetlenmişti yağmur yatması çok hoşuma gidiyor neden mi bu yüzden toprakla birleşince o muhteşem kokusu içime doluyordu oturduğum yer hariç heryer ıslanmıştı yağmurdan kaçmak mı asla başaramayacağım şey şimdi en fazla düşündüm veya merak ettiğim mi demeliydim benden niye nefret ediyor en fazla merak konusu şu anda bu neden ben,ben nasıl bu kadar nefret edilen biri olarak geçtim oturduğum yerden boğazımda olan acımsı ve öksürükler ile kalktım heryerim ıslanmıştı üzerimde bulunan hırkayı daha çok sıktım yavaş yavaş hızla yağan yağmurun altında yürümeye başladım kamp alanına vardığımda. Herkes bir telaş içinde bütün herkes oradan oraya koşturuyor çardakta emreler oturuyor bulut çok endişeliydi belli etmemek için için çok çabalıyordu ben bunu anlıyordum ben nedn bu kadar şey biliyorum şunun hakında ya ne ara öğrendim hiç birşey anlamayarak aralarında bizimkileri arıyordu gözlerim sonundan alperin uzun boyundan tanıya bilidim insanların aralarından sıyrılarak geçtim yanlarına geldiğim de
-ne oldu
Diye ortaya bir soru attım Ece beni görmesi ile Bana sarıldı çınar koşarak hocalara bulduk diye bağırdı oğuz ban sinrle
-kızın 1 saat oldu nerdesin sen herkes çok merak etti neredesin acaba sen insan bir haber verir
-ya o kadar oldu mu ben baş dakkika oldu sandım
-heeee beş dakika oldu te allahım ya
Alper sinirle bana cevap verdi.
-barıştık mi
Diye sordum hüzünlü ne hüzün ne hüzün sahte de olsa hüzün işte
-hayır
Dedi çınar,alper ve oğuz sert ve ciddiyetle hepsine teker teker sarıldım son olarak alper kalmıştı alpere sarılırken
-aaa ama o benin abim
Melis dalga geçerek konuşuyordu hepimiz gülüşürken orata karıştırıcı geldi
- aaa bende batu nerde kaldı diyordum
-kankacım sen nerelerdesin bak bulu- e yani ben seni çok merak ettim
Sözünü bitirdi benim takıldığım yer bulu neydi
-bulu ne?
Şüpheyle yüzünüze bakıyordum
-eee şey yani hani havadaki bulut lar varya seni çok merak etmişler
-havadaki bulutlar
-havadaki bulutlar nasıl konuştu
-ya kafa kalmadı üzüntüden bulut hoca çok merak etti
-bulut diye bir hocamız olduğunu ben niye bilmiyorum
-yani bulut diye hoca yok muydu
Konuştukça battı demek ki Bulut'un endişesi bu yüzden miydi büyük ihtimalle çınar içimi okumuş gibi
-tamam batu sus konuştukça battin az daha batma
Alperin söylediği ile beraber artık batu susmuştu hava karariyordu
-çınar
Bana hala küs galiba
-oguz soylesene küstüm ben onunla
-ama ben o kadar kayboydum
Aynı daha konuşmaya yeni başlayan çocuklar gibi konuştum sanki ben daha dünyaya yeni gelmiş masum bebek rolünü oynuyormuşum gibi bakıyordu
-bilmiyorum düşünemem lazım
ben ne yaptım sanki küçük yaşta söylenmemes gereken şeyleri bilinçli bir şekilde söyleyipte ağazından kaçırmış gibi bir ses tonu ve hal alarak
-ama kameraman oğuzdu ve firi verendeeee
ortama bir heecan kattım sustum sonra sinsi bir gülüşle çınar harici hepsini parmağım ile göstererek
-bunla-
sözümü bilerek yarıdsa bıraktım yanlışlıkla söyledim sansınlar diye ama sonuş ne oldu
-DEMEK SİZDE ORTAKTINIZ BU İŞE
çınarın sinirli sesi ortamı sakiinleştirdinmi hayır tek kelimeyle hayır karşımda tehtit savurarak erl haraketlerin yapan bir azıcık insan vardı,Ama pek hafife alabileceğim insanlar değildi ya şöyle bir düşününce rüyamıydı yoksa hayatın bana verdiği bir acıdan birimiydi bunlar insanlar acılarıyla büyümek zorunda değildir alışmakta zorunda hocalar öğretmenler Her şeyi bilirler am bu yaşanan şeylerin önüne geçe bilirler mi dur bir dakkika düşüneyim hayır herkes Her şeyi çok iyi bildiğini sanır ama çok yanılıyorlar bunların acıların nasıl geçeceğini bilmezler ama her şeyin çözümü vardır. Derler ama sadece derler hadi bunada birşey bulsunlar tabi bulamazlar herşeyi biliyormuş görünmek amaç ama sonuç gine yok hava iyice kararmış ece çınarın koluna girmiş birşeyler anlatırken oğuz alper ve melis beraber dolaşıyorlardı yağmur biraz da olsa dinmişti gözlerimi yavaşça kapattım yavaşça kafamı kaldırarak yağmurun altında islanmayi tercih ettim gözümün üstüne düşen yağmur damla aktıkça gözümde olan kaşıntının önüne geçemedim kaşınması ile gözümü kaşımaya başladım gözlerimi yavaşça yağmur damlalariyla açmaya başladım o an çakan şimşek bütün herksi dağıtmaya konuşmaya başlayan insanlar bağıranlar ben ise halimden çok memnun şekilde yerimde durmaya devam ediyordum hâlâ kollarım açıktı birinin beni çekmesi ile irkildim kollarımı saran bu kişiye bakmak için dönebildigim yere kadar döndüm beni tutan insanı göremeyince kendimi daha çok zorlandım boynum artık acıma noktasına gelmişti arkamda bulunan kişiye vurmak için ayağımı kaldırdım benden önce davranıp ayağımı tuttuyordu dengemi kaybetmiştim a
Sanki sol ayağımı kayıp etmiştim dengem yerine gelmeyince o kişinin boynuna tutundum yüzünde maske olan bu insan çok tanıdık geliyordu beni belimden çekti elini cebine attığı anda oğuzun buraya gelen ayak sesleri ve bağırışları gittikçe daha yakınlaşıyor du beni tutan adam oguzun her bir ayak sesinde korkusu artıyordu cebinde hizla bir şeyler yaparken ben çırpınıyordum oguzun gelmesiyle adamın gözleri büyüdü bir ayağı topal di koşmakta zorlanıyordu oğuz benim yanımda adamın peşinden koşamadı diğerlerinin sesi duyuluyordu adam gittikçe uzaklaştı benim gözlerim onun üzerindeydi gözlerimi cekmeden o kaybolan adamma bakıyorudum bir kaç saniye sonra birini bana dokunmasiyla bakışlarımi o kisiye döndürdüm dönmemle melisin bana sarılması bir oldu melise sarılırken yağmur çilemeye başlamıştı hocalar yemekhaneye diyetek herkese bağırırken alper
-hadi gelin yemek yiyelim sonrada bir yere oturur çay içeriz
Bu sorunun cevabı benim açımdan evetti kimse bir şey söylemeden ayağa kalktı bende ayağa kalkarak üzerimi düzeltirken üşüdüğümün yeni yeni kollarımda danan rüzgarın vücudumun sogumasini yeni yeni fark ediyorum şimdi çınar bana alaylı bir bakışla
-rekor falan kırmaya niyetin mi var hayır öyle bir niyetin varsa hiç ceket almayı düşünme
-aslinda olabilir zaten çok üşeniyorum
- çınar seninkide soru bunda akıl varmı acaba tabikide çeket almak gibi bir haraket yapmayacak
-ayyy benim güzeller güzeli kankam benu nasılda tanıyor
Derken alperin yanaklarını sıkmaya başladım
-yanlız biraz daha durursak rüya degilben rekor kıracağım hadi yaaa dondum
-iyi işte mahşerin 3 altısından biri eksiler
-hatırlatırım mahşerin 3 atlisi hiç ayrılmıyor
-ayyy sende bu kadar kitap okuyarak ne yapıyorsun
-laf yok kankama
-tamam be hadi yürüyün
Gülüşürken ben önden önden gidiyordum karşıya dimdik bakarak arkamda sesler kesilmişti arkama baktığımda biraz uzağimda olan bizim tayfa ve bulutların konuştuğunu gördüğümde yanlarına hızlı hızlı yanlarına gittim alper ve oğuz öve öve bitiremeyişleri ece ve melisin simirden güldüyor çınar ise oğuz ve alperin yanında onlara destek olurken adımlarımı küçülttüm boğazımı temizledim hiç merak etmiyormuş gubi yanlarına geldim. Çınar yanıma geldi elinde uzun yeşil bayağa gösterişli crpleri büyükkapşonlu erkek ceketini üzerime bırakırken
-bulutlar sayesinde hasta olmaktan kurtuldun
Içimden çok bir kahkaha atıyordum
-çeket bulutun muş sen giydiye verdi
Çeketi çok normal bir şey yapıyormuş gibi omuzlarımdan tutarak kafamın üzerinden geçirerek bulutun kucağına bıraktım tbi ece,melis ve bulut şaşırmadı diğerleri şok içindeydi ece ve melis bana yaptığı kötülüklerden dolayı yaptığını mı düşündü şaşırmadı bulut ise yaktığı o mont gibi olduğunu düşündüğümü bildiği için şaşırmadı hafifçe çekti bulutun kollarına bıraktıktan sonra çok sakin bir şekilde çadırıma girdim çantamın içinden kalın siyah göbekten açığımı altıma siyah dizilerinde cebi olan eşofmanımı giyerek kollarıma da uzun ceketimi geçirdim eşyalarımı kirli eşyalarımı koyduğum bölüme koydum çadırın dışında oluşan siyahlikla fermuarı açtım kafamı dışarıya doğru uzattım ece ve melis gelmiş
-iyi misin
-baya iyiydi ama çınar ve alper baya kızdı böyle yapmana hatta şu anda senin yerine özür diliyorlar beyfendilerde keyif duyuyor bu durumdan hatta neymiş sen gider özürler dilersen özürlerini kabul ederlermiş eğer gitmezsen düşman okurlarımış neymiş bunlar böyle bir kalabalığı kaldıramazlarmış
-onlar çok kibar sanki neyse rüya sen ne yapacaksın
-acaba düşmeyin tabikide YAPMAYACAĞIM ayrıca o benden yaptıkları için iddiasına bile girebilirim 100 tane özür dinlemesi gerek ben niye özür diliyorum ayrıca haketti montu yakmasay-
Bana yakında madalya verecekler pot kırma ustası oooffff kızlar bilmiyor yandım ben ya offff
-evett Rüya hanım anlatın bakalım
-işte böyle
-yani sn bu yüzden gelmedin o gün biz seni ararken
-öhö öhö evet öhö
-canım sen iyimisin öksürüyorsun
-iyim üşüttüm galiba yok birşey
Kızlarla beraber dışarıya doğru çıktık hava bungundu alperlerin yanında hocalar vardı.
-Beyler sizin bazı evraklarda bir sıkıntı çıkmış geri girmeniz gerek yarından biz geleceğiz merak etmeyin
-tamam
Hocam sıkıntı ile ilerlemeye başladılar hocanın peşinden
-ne oldu Rüya hanım özür dilemek için mi geldin yoksa
-be-
-ooooo Bulut beylerde buradaymış
Cem ortaya bir girişle geldi
-ne istiyorsun gene zevzek
-aaa ayıp oluyor ama ben alıştım artık sana neyse biliyorsun seninle bir iddiamız vardı
-Uzatma
-biz iddiayı kazandık eee bizim istediğimiz olacaktı senin yapman gereken birşey yok ben Rüya yı daha yakından tanımak istiyorum bugün rüya ile vakit geçirmek istiyirum ayrıca ece ve melis
-hayır
-tabikide hayır
-ne saçmalıyorsun biz o gün kayıp olduk
Biz kızlarla itiraz içindeydik itiraz ediyorduk normalde he ne kadar da nefret etselerde bizden izin vermez veya karşı çıkardılar seslerini çıkarmıyorlardı batu dayanamayıp konuştu
-hadi yok öylebirşey geldiğiniz yere geri gidin
-batu sus tamam kabul
Bulut batuya kızarak onayladı sinirden saçlarımin diplerini sıkıyordum
-kızım ne bekliyorsunuz suskun hadi kurtuluyorsun
Melis yanlarına geçmiştu bile Ece de melisi takip etmiş arkasından gitti emre bana dönerek
-rüya istersen davetiye yollayalim
Blut karşıya bakıyordu yüzüme bile bakmıyordu karşısına geçtim yüzüne tükürdüm gözlerini kapattı am yüzünü silemdi çok normal birşey miş gibi hala duruyordu arkama bakmadan yanlarına gittim cemlerin
-selam
-selam
Karışıklık verdim Ece ve Melis yanıma geldi berk
-benim karnım çok acıktı birşeyler yiyelim mi
-olur
Hekes onayladı yemekhaneye yürümeye başladık masalrdan birine oturduk erkekler sıraya girdi sıra bayağa uzunduece bana dönerek
-beklemiyordun demi
-ne
-Buluttan herşeyi beklerdin de bunu bekemezdin demi
-evet
-rüya bunlar kötü insanlar bak evet haklısın ilk zamanar bende benzer olay yaşadım bende beklemiyordum ama gördüğüngibi değişmeyecekler evet farkındayım Buluttan herşeyi beklerdin ama o bunu yapamayacak değil tamam senin üzülmeni istemiyorum
-tamamdır
Cevap berdikten sonra Ece 'nin omuzuna yattım melis hâlâ sinirliydi
-ya bana suskun deyip duruyor bune ya benden kurtuluyorsun suskun diyor sanki ölü-
-aalh korusun melis senin ölmeni istemem
Can melise göz kırparak yanına oturdu melis de yalandan yüzüne bir gülümseme yerleştirdi yemeklerimiz geldi artık saatin kaç olduğunu kaç gündür bakmıyordum kolumdaki hırkayı bileğimin biraz altındakalan yere kadar kıvırdım tişörtümun kolunu bileğime kadar sıyırdım
Saat 17.05 saarin bu kadar geç olması şaşırtinca havaya baktım havayı bile görmeyecek kadar dalgınıdım evet cem kötü biri değil ama beklemiyordum hani plurya bazen küçükken bir şeyi çok istersin aglarsın ve o olasiya kadar bağırırsın ağlamak değiştirirdi küçükken herşeyi şimdi her şeyi sadece hayal kırıkları aldı yerini çatalimi elime almiş kalp masajı yapıyordum yemeğime
-ölmedi kurtldu
-ne
-diyorum ki önündeki yemek sayende hayata geri döndü senin kalp masajın sayesinde
-evet ya rüya sen iyimisin
-evet aç değilim sadece
-peki zorlamayın
Herkes yemeğini bitirmiş çardakta oturan berke cemin nerede olduğunu soruyordun bizi çardaga gönderdi kendi yoktu
-bilmiyorum ki
Sağa sola bakıp duruyordum nazlı ve açelya top oynuyor Arda, seyemen ,oktay ve bir kaç kişi daha futbol oynuyor 7-8 tane kız da onları izliyordu ben hala etrafa bakinmakla meşguldum
-ben geldim
Gelen sesle yanıma döndüğümde cem elinde çaylarla geldi
-aaa çok severim
-biliyorum
Nerdenbiliyor acaba benim çay sevdiğimi
-nerden biliyorsun
-sır
Offf ya gün bir an önce bitsin diye beklemekteydim ama bitmiyordu işte arkamdn sesler geldi bu sesi her gün duyduğum için artık alıştım ama gelmelerine önceden hiç bu kadar sevinemedim
-aaa kankacım sabahtan beri görmeyiyorum seni nasılsın
-iyi batu sen
Hepsi gelmiş oturmuslardi bile
-yanlız iddiayı unutma
-ben sana yanınıza gelemeyiz demedim ki
Sıkıcı bir 10 dakkika dan sonra
-korku hikayesi anlatalim
-batu bence sen hiç o topa girme
Kafasını kaşidi
-bencede girmeyeyim
Hava bayaga soğumaya başladı. Benim akıllı arkadaşım Melis mont giymeden gelmiş zeki çocuk üşümeye başlamıştı kollarını ısıtmaya çalışıyordu
-meliscim üşüyüceksin
Berk melisin omuzuna montunu bıraktıktan sonra yağız oynadığı telefindan başını kaldırdı burada telefon çekmiyor nasıl oynuyorsa artık
-siz ne ara bu kadar samimi oldunuz cimler falan ayrıca melis montu giymez demi melis
-yoo giyeceğim ayrıca sanane bizim samimiyetimizden
-ba
Sözünü cem kesti
-ruya üşüyor musun?
Demeden beni kendine çekti hayır bir cevap verseydim
-pardon rahatınızi bozuyoruz ama
Ima ile konuşan emreye ece cevap verdi
-evet bozuyorsunuz
-kusura bakmayın  o zaman Ece hanım rahatınız bozulacak hoca odun toplamaya gidin dedi. Toplamaya gidecektik
-ee gidelim
Cem herkesten hevesli bir şekilde herkesten önce kalktı
-siz değil çakma sarı,suskun ve korkak kedi yavrusu onalar gelecek sadece hadi kızlar
-belki biz gelmek istemiyoruz
Isyan ediyordum
-cemle olsa gidersiniz ama demi küçük hanım
-ya-
-HADI RÜYA HADI
Kafayı yemişti Bulut bey daha kendi ayakta değil bana kalk diyor
-kalktım
-görüşürüz Ece
Emre sesizce
-görüştüreceğim ben sizi bizzat kendi ellerimle
-görüşürüz
Yürüyerek yemek haneye gittik
-ne işimiz var burada
-acaba yağız sen biliyormusun nedne burada olduğumuzu
-kardeşim ben daha dün ne yediğimi bilmiyorum
-aynen kardeşim
-NE YANI YALAN MI SOYLEDINIZ SIZ BIZE
Melis bayağa değişti bağırması şaşırttı hepimizide
-BANA BAK SUSKUN BIZE BAĞIRMA HEM SANANE YALAN SÖYLEDİK BELKİ SENI NIYE İLGELENDİRİYOR
-YA NE GÜZEL OTURYORDUK HEM BAK BIZIDE ISTEMEDIGIMIZ HALDE GÖNDERDİNİZ NE KADAR MUTLUYDUK HEM GÖNDERİYORLAR HEMDE YALAN SÖYLEYİP KALDIRIYOR NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ
-HE YANI BERKIN YANINDA OTURMAKTAN MEMNUNDUN BIZ SIZI ALI KOYMAYALIM MELIS HANIM SIZ GIDI BERKCİĞİNIZIN YANINA
-GIDİYORUM ZATEN SEN DE ARTIK TEK BAŞINA BENDEN KURTULAMININ SEVINCINI YAŞARSIN
melis gitmek için döndü ilerlerken Yağız arkasından koştu kolunu tutarakkendime doğru çevirdi
-NE VAR
-HİÇ BİR YERE GIDEMEZSIN O BERKDENENIN YANINDA BIR DAHA SENI GÖRMEYECEĞIM ANLADIN MI
-ANLADIM KOLUMU BIRAK VE BANA BIR DAHA BAĞIRMA
-NE YAPMAN GEREKİYORMUŞ
-HER BOŞ BULDUĞUM ZAMAN BERKİN YANINA GITMEM GEREKİYORMUŞ
-MELIS DELIRTME BENI GÖRÜŞMEYECEKSIN DEDIM
-BENDE SANANE DEDIM YA NEDEN BANA AÇIKLAYICI BIR CEVAP VER
-ÇÜNKÜ SANA A-
cümlesini yarida kesip konuşmaya tekrara devam etti.
-ÇÜNKÜ SEN DE AKIL YOK BERK ŞIMDI GELIP SANA AŞIK OLUR ÇOCUĞU KORUYORUM
Melis ve yağız her konuşma da birbirine yaklaşıyordu en son baya yakınken hocalar araya girdi
-çocuklar sesiniz ta 2 metre uzaktan geliyor ne bu bağırışlar ne oluyor burada
-yok birşey hocam suskun yıllardır sayemizde konuşamıyordu yüz buldu konuşmaya başladı
-YAĞIZ arkadaşınla düzgün konuş
Emresiz hiç kavga olurmu
-hocam bunlardan arkadaş mı olur ya
-haklısın biz insan olduğumuz için anlaşamıyoruz
-ooo ece-1 emre-o
Batu ise ortalığı karıştırıyordu
-ehhh susun demek ki anlaşamıyorsunuz ceza veriyorum batu hariç hepinize
-ama hocam ben kavga etmedim
-bultcum seninde rüyayla ettiğin kavgaları biliyoruz 
-evet cezaniz yarın okulda çekeceksiniz
-ama hocam
-itiraz yok
Hoca hala yanımızda bekliyordu hava kararmıştı artık saat 19.32 du yarın okula girecektik sessizliği bozan Hayat hoca oldu
-evet hadi beyler kalkın çay alın gelin
Hemen bir itiraz ne anlıyorlar anlamıyorum itiraz etmekten
-hocam kızlar gitsin
-ya hocam şimdi kalkacağız da gideceğizde alacağızda geleceğiz ölme
Eşşeğim ölme
Sadece batu itiraz etmedi benim hayırsız kankam
-kalkın dedim
-hocam şimdi gidip gelesiye yorulacağız
-melisle kavaga ederken yoruluyordun ama yağız
En sonunda kalkmak zorunda kaldılar gittiler tıpış tıpış çay alıyorlardı biz onlara bakıyorduk onlarda ikide bir arkalarına bakıyorlardı bisey karıştırıyorlar dı galiba bunu sezinliyordum galiba tek ben değil kızlarda öyleydi pür dikkat onlara bakıyorduk
-BÖÖÖÖÖ
-AAAAAAAAA
-AAAAAAAAA
-AAAAAAAAA
Biz bağırınca batuda bağırdı.
-ya siz iyice kafayı yediniz kızım gören de öcü var zannedecek
-neyse ne yapıyorsunuz
-iyi sen
Gözlerini karşıda çay koyan yağızlardan ayırmadan cevap veren melise bakıyordum batu ise melisin+ecenin dikkatini çekmeye çalışıyordu
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Offff nerede kaldı bu kız ya çayları hayat hocanın zoruyla son damlasına kadar içmiş çadırda melis bekliyordum ece çoktan uyumuştu melis gelmediği için melise bakmak için dışarıya çıktım dışarıda melis arıyordum hava karanlık herkes uyuyordu ortada yanan ares haricinde ışık yoktu yürüyordum melisin arkamdan sarılması ile irkildim küçük bir çığlık attı melisile çadıra girdik fermuarını çekip yattık sabah uyku sersemi esniyordum bir anda düştüm yan tarafıma gözümü açmamamla karşımda gülen insanlar bir oldu  herherim ıslandı bu seslere ece ve meliste uyandı bir anda ikiside suya düştü akşam biz gölde mi uyumustuk daha uyku sersemi nolduğundan ne yaptıklarının farkında bile değillerdi saç diplerini sıkan eceden suyun etkisiyle islanan swertshortunu parmaklarının ucuyla kaldırıp bir anda bırakan melis arasında gözlerimi gezdiriyordum

KURDUN SESİZLİĞİ (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now