Wonderkid ○Taylan Antalyalı○

♣

   Taylan'ı omzuma yatırmış saçlarıyla oynuyordum. O da dümdüz karşıya bakıyordu. Yaklaşık 10 dakika hiç konuşmadan boşluğa baktık. Sessizliği Taylan'ın telefonu bozdu. Ekrandan göründüğü kadarıyla Arda abi arıyordu. Kafasını omzumdan kaldırıp telefonu açtı.

Taylan:Efendim abi

Arda: Cezaları gördün mü abim

Taylan: Orospu çocukları. Adam öldürdük heralde

Arda: Sıkma sakın canını. Hallederiz bi şekilde. Sesin kötü geliyo bu yüzden mi

Taylan: Evet abi nasıl sıkmayayım canımı 8 maç nedir. Yerime oynayacak adam da yok

Arda: halledicez diyorum oğlum. Nerdesin sen. Bıraktın mı Mayıs'ı

Taylan: Mayıs'ın evindeyim

Benim hakkımda konuşurken bile suratıma bakmıyordu. Özür diledik işte ne abartıyosun kardeşim ya

Arda: Ben bırak gel demedim mi sana Taylan

Taylan: Abi bırakmadı ki,ne yapayım ?

Konunun muhatabı benim farkındalar mı bunlar ?

Arda: Neyse tamam gel hadi başlayacak idman birazdan

Taylan: Arda abi, teşekkür ederim

Arda: Taylan bak beni korkutuyosun. Niye oğlum durup dururken ?

Taylan: Sarhoşluğundan faydalanıp, faydalanmadığımı sormadığın, bana güvendiğin için. Hem de eski sevgilim olduğunu bilmene rağmen

  Gözlerimi yere eğip halıyı izlemeye başladım. Neden beni affetmiyordu ? Öyle demek istemediğimi daha ne kadar dile getirmem gerekiyor ?

Arda: Deli misin oğlum sen ? Aklıma gelmedi bile. Öyle bişey yapma ihtimalini düşünsem dün ne yapar eder Mayıs'ı götürmene izin vermezdim zaten. Seni senden iyi tanıyorum ben. Böyle şeyler düşünme. Senin psikolojin bozulmuş.  abin bi ayak tenisiyle halleder. Gel hadi

  Taylan gülerek "tamam" diyip kapattı telefonu.

- Affetmeyecek misin beni ?

Taylan: Konuşmak istemiyorum Mayıs şu an. Mert Hakan gittiğine göre gidiyorum ben. Bizi yanlış anlayacak kimse kalmadı nasıl olsa

  Arda abiyle konuştuktan sonra keyfi yerine gelmiş gibiydi.

Kafamı sallayıp gitmesine izin verdim. Aslında beni tam anlamıyla affetmeden gitmesini asla istemiyordum. Ama iyi değil ve anladığım kadarıyla artık yanımda olmaktan eskisi kadar keyif almıyor. Bu farkındalık canımı yaksa da mutlu olması için bana kırgın da olsa Gözde'nin kollarına gitmesine izin vermeliydim.

  Telefonunu yerden alıp gömleğinin yarısına kadar iliklenmiş düğmelerinin diğer yarısını ilikledi.

  Yere oturmuş yavaş hareketlerini izliyordum. Bana bakmıyordu bile.

İşini bitirdikten sonra yerden tokasını alıp koluna taktı.

Saçlarını geriye attıktan sonra tek kelime etmeden kapıdan çıktı. Oflayarak kafamı yatağa yasladım. Başım feci ağrıyordu. Muhtemelen dün çok sarhoş olduğum için irfan ve eşini son kez tebrik de edememiştim.

Kafamdan bunları atıp bugünü kendime dinlenme günü ilan ettim. Ayağa kalkıp yerden Laptop'u aldım. Yatağa uzanıp dizi izlemek için açtığımda sayfada karayip korsanları filminin olduğunu gördüm. Elim refleks olarak direk saçlarıma gitti. Örülmüştü.