Asansörden inip bahçeye çıktım. Orda oturuyordu herkes. Muhtemelen Taylan'ı bekliyolardı
Altay: Çok şükür
- Ay ne be geldik
Oğulcan: Gördün mü o beyin özürlüsünü geliyo mu ?
Kimden bahsettiğini anlamıştım ama safa yattım.
- Kim ?
Oğulcan: Kim olcak Taylan'ı
- Yoo görmedim ogicim. Nerden göreyim ben onu.
O sırada Taylan geldi
Taylan: Hadi gidelim.
Kerem: Ulan nerdesin kaç saat oldu.
Taylan: Abartma lan geldik işte
Kerem: Yeterince süslenmemişsin ama bak. Ya garson kız beğenmezse seni naparız git bi yarım saat daha süslen bence.
Taylan: Arda abi şuna bişey söyle sussun yoksa futbol sahalarında görmek istemediğimiz olaylar gerçekleşcek.
Altay: Tamam Merto, Ozan, Mayıs, ben bi arabaya binelim
- Rojin nerde ?
Ozan: Buralarda bi arkadaşı otuyor onu ziyarete gitti
Mert Hakan kolunu omzuma atıp kulağıma yaklaştı.
Mert Hakan: Seçimlerden sonra konuşalım mı başbaşa.
- Neden?
Mert Hakan: Seninle birlikte vakit geçirmeyi özledim.
- Olur, tamam
Saçlarımı öpüp geri çekilmişti.
Taylan gözlerinden alevler saçarak Mert Hakan'a bakıyordu. Oğulcan farketmiş olacak ki kolundan tutup çekmeye başladı
Oğulcan: Hadi bizde bizim arabaya gidelim. Taylan hadi kanka
Taylan hala tip tip bakmaya devam ediyordu. Sonunda Oğulcan onu otoparka götürmeyi başarmıştı.
Biz de ters yöndeki otoparka girdik. Altay'ın arabası ordaydı. Yürürken telefonuma bildirim geldi. Telefona bakmak için Mert Hakan'ın kolunun altından çıktım. Çünkü kimden geldiğini tahmin edebiliyordum. Biraz uzaklaşıp mesajı açtım.